Mehmet Coşkundenizİnsan empati bile yapamıyor

HABERİ PAYLAŞ

İnsan empati bile yapamıyor

Para hırsıyla dolmuş bir otel sahibinin, her ticari mekanda bulunması gereken yangın önlemlerini ‘Masraflı’ diyerek almadığını gördük ya, sözün bittiği yerdeyiz aslında. Grand Kartal Otel’in ikinci kuşak işletmecisi Halit Ergül denen adamın, 78 kişiyi ‘teammüden öldürme’ suçundan yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet cezası alması gerekiyor.

İnsan empati bile yapamıyor

Günlerdir, eşini, çocuklarını, ebeveynlerini kaybetmiş insanların hikayelerini okuyorum. İnsan kendisini onların yerine bile koyamıyor. Yangında eşi Müge Suyolcu ve 10 yaşındaki kızı Pera’yı kaybeden, kendisi oğlu Göksel Derin ile birlikte kurtulan Yavuz Suyolcu’nun anlattıkları mesela. Yavuz bey, odadan birlikte çıktıklarını, o karanlıkta yangın merdivenini bulduklarını, inmeye başladıklarını, eşiyle kızının hemen arkalarında olduğunu belirtip, “Dumandan çok etkilenmişlerdi, sanırım o merdivende düşüp kaldılar. Ben oğlumu dışarı çıkarıp bıraktım ve onları kurtarmak için tekrar içeriye girmeye çalıştım. Ama alevler öylesine yükselmişti ki içeri girmem mümkün olmadı” diyor. “Aynı durumda ben olsaydım ne yapardım” diye düşünüyorum, bir noktaya ulaşamıyorum. Acaba onlar önden mi gitseydi? Ben onları beklese miydim? Ama o zaman da elini tuttuğum oğlumun da hayatını tehlikeye atar mıydım? Ya o 19-20 yaşındaki gençlerin, yakınlarını yangında kaybeden ailelerin telefonlarını bulup arayarak dalga geçmeleri? Nasıl bir vicdan insana bunu yaptırabilir? Bu aymazlığı yapanlar da yasadaki en üst sınırdan ceza almalı. Böylece bir daha hiç kimse bu aptal davranışa cesaret edemez. Biz bu ülkenin vatandaşları olarak adalete güvenmeliyiz. Ancak, hiçbirimiz tatile gittiğimizde, “Yangın çıkarsa nasıl kaçarız, yangın merdivenleri nerede, söndürme sistemi var mı, alarm çalışıyor mu?” diye düşünmek istemiyoruz. Bu yüzden otelleri, mekanları güvenlik önlemleri açısından denetlemesi gereken kurumlara da güvenmek istiyoruz. 78 can boşuna kaybedilmiş olmasın...

Haberin Devamı

KAFEMETRE

Bazı kafelerin, harcama limiti getirdiği yönündeki haberleri okumuşsunuzdur. Yani diyorlar ki, iki çay söyleyip öyle 3 saat masada oturamazsın. En az bilmem kaç lira harcayacaksın. Dünyanın en saçma uygulaması olabilir bu. Kafe sahipleri, “Ne yapalım bizim de masraflarımız var, giderlerimiz çok. Mekanı yaşatacak parayı kazanamıyoruz” diye kendilerini savunuyor. İyi de zorla mı açtırdılar sana bu kafeyi? Başka iş yapsaydın? Sonra da uluslararası bir kahve zincirine ait mekanları kötülüyorlar. Ama o mekanda bir öğrenci, bir tane kahve alıp istediği kadar oturuyor, internete de bedava bağlanıyor. Siz devam edin böyle. Yakında bomboş masalarla baş başa kaldığınızda ağlayacaksınız ama kimse sizi umursamayacak.

Haberin Devamı

İnsan empati bile yapamıyor

FERDİ BABA’YA SON SELAM

Uzun yıllardır tanıdığım, sesine ve sahnesine hayranlık duyduğum Mami Keskin, Ferdi Tayfur’un söylediği “Bana Sor” şarkısını yeniden yorumladı. Sözlerini sevgili Ahmet Selçuk İlkan’ın yazdığı, bestesini Sait Büyükçınar’ın yaptığı bu eşsiz şarkıya müthiş bir yorum getirmiş Mami. Şarkıyı söylemeye karar verdiğinde Ferdi Tayfur henüz aramızdan ayrılmamıştı. Gönül isterdi ki, yaşayıp o da dinleseydi bu yorumu. Mami, usta şarkıcıya bu şarkıyla son bir selam göndeiyor aslında. Akdeniz’de, Güneydoğu’da çok iyi tanınan, her konseri kapalı gişe olan Mami, şarkıya öyle bir duygu katmış ki, o eski, vefasız sevgiliye yüreğimizden geçenleri söylememize aracı olmuş. Ayrıca şarkıyı çok güzel bir kliple de süslemiş. Mami’nin sözüyle önereyim bu şarkıyı size, “Dinlenecek, dinle...”

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder