Öyle Bir Geldik ki Seksenler'e...

Beklenen sezon finali oldu. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” tüm bölümlerinin içinde neredeyse en çok gözyaşı döktüren bir finalle yaz tatiline girdi. Ali Kaptan’ın vedası unutulacak cinsten değildi. İntihar ediş biçimi bile bir oya gibi işlenerek sunuldu izleyiciye. Tecavüzcü, sahtekar ve hatta şiddet eğilimli bir dengesiz olarak çizilen portresi bir romantik aşk adamı olarak düzeltildi. Erkan Petekkaya’yı özleyeceğiz. Keza neredeyse bütün dizi karakterlerinin bir araya gelip el sallayarak doğumhane kapısına kadar uğurladığı Aylin’i de öyle.

Ancak Süleyman’ın uğurlayan tayfasının arasında olmaması bir hayli dikkat çekiciydi. Aylin ölürse eğer dizinin gizli romantiği Süleyman o vicdan azabıyla nasıl yaşar onu kestiremiyorum... Tüm kurgusal şöleni bir kenara bırakırsak veda noktasında 1979 yılına geldiğimizi gördük. Maraş katliamı yaşanmış, duvarlarda o yılların popüler sloganları.

[[HAFTAYA]]

Biraz babasını hatırlatan yürüyüşüyle yeni Osman’dan çıkardığım tek hadise önümüzdeki sezonda “çağdaş” konuma gelen iki dizinin “Öyle Bir Geçer Zaman ki” ile “Seksenler”in rekabete gireceği. Biri güldürerek, diğeri ağlatarak anlatacak yaşadığımız yakın tarihi. Bakalım hangisi kült olabilecek anlattıklarıyla?

Bu dizi Eylem’e borçludur

Ve bir son not da dizi müziklerine gelsin. Eğer gözyaşı içinde seyrettiğimiz “Öyle Bir Geçer Zaman ki” sezon finali bölümü olmasaydı Eylem Aktaş’ın’ İkrar’ isimli şarkısını belki de hiç duymayacaktık. Fakat nasıl bir melodiyse dizinin sahne ağırlığını resmen üçe katladı. Sözlerinden namesine kadar bir vedanın anatomisinin röntgenini çeken bu şarkı uzun bir zaman başucu müziklerimiz arasında yerini alacaktır. Eylem diziye ne kadar borçluysa dizi de Eylem’e o kadar borçludur artık. Herkes ikrar (kabul etmek) eder sanırım!

Sakarya Fırat şiirleri...

“Sakarya Fırat” dizisi tatile girmiş olsa da TRT kanalları içindeki popülaritesi devam ediyor. Önceki gün sekiz şehit verdiğimiz gündeme bir ağıtmış gibi “Sakarya Fırat” dizisindeki şiirler bu yazdığım başlık altında bir mini belgesel kıvamında yayınlandı TRT Haber’de. Vicdanlardaki derin acıyı misliyle çarpan her şiirin dizeleri arasında kayboldum bir an. Durumu bu denli trajik hale sokan gündemin bir an önce huzura doğru evrilmesini ve gerekirse bu şiirleri bir kez daha dinlememeyi temenni ediyorum. İnsanın içi acıyor çünkü!

ADRESİ DE BELLİ OLDU

“Uçankuş” isimli efsane programın geri döneceğini yazmıştık. Adresi de belli oldu. Önümüzdeki haftadan itibaren Kanaltürk’te haber önünde yer alacak program. Ama bildiğimiz tadıyla değil. Neredeyse içinde küçük bir haber bülteni yer alacak “Uçankuş”un. Tek başına magazin programı olmayacak yani. İşin sahiplerinden Oğulcan Tanrıyar yeni haliyle herkesi şaşırtıp içine çekeceğini söylüyor programın. Ben de bu genç yeteneğe kulak kabartarak merak ediyorum yeni halini. Bekleyip görelim artık.

SAHİL GÜVENLİK MESELESİ

Ali Kaptan’ın intiharı esnasında onu aramaya çıkan balıkçıların “Sahil Güvenliğe haber vereceğiz” diye bir diyalogu oldu. Yakın tarihe ilgili pek çok okur, benim es geçtiğim bu detaya takılmış. Bahsi geçen yıllarda Sahil Güvenlik kurumunun henüz hayata geçmediğini iddia ediyorlar. Basit bir araştırmayla bu iddialarında haklılık payının çok yüksek olduğunu gördüm. Ama bir kelime hatası için finalin büyüsünü bozmama kararı aldım vicdanen! Belli ki giden dönmeyecek çünkü. Bu arada Ali Kaptan’a hayat veren Erkan Petekkaya’nın kendisiyle bütünleşen o bıyıklarına vedasını Twitter isimli paylaşım sitesinde merasim haline getirdiğini de not düşelim. Erkan belli ki yeni dizisinde parlak bir yüzle göz kırpacak sevenlerine.

BAŞLIĞINI KENDİN KOY!

Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden verilen her başlık dizilere izleyici toplamak amaçlı. En son önceki akşam” Öyle Bir Geçer Zaman ki” için kullanılan başlık; Aile Olmak’tı. Vallahi bölümü seyredip finalde içimden “Aile mi kaldı, dağıldı gitti hepsi” desem de bu türden gel gel yapan pazarlama teknikleri giderek önem kazanıyor. O yüzden mesela bu akşam yayınlanacak olan veda bölümü için” Fatmagül’ün Suçu Ne?” isimli diziye bir başlık önerebilirim sevgili okur; “Fatmagül suçsuzmuş!”... Siz de çalıştırın fantezi çarklarını bakalım neler çıkacak dizilerin vedasıyla ilgili?

Uçurum’un vedasından notlar

“Uçurum” dizisi de sezon finaliyle aramızdan ayrıldı. Yaz boyunca o da belki tekrarlarıyla ekranda olacak. Ama senaryosu Ezel’in senaristi Kerem Deren’in kaleminden çıkan “Uçurum”un vedası hani neredeyse “Ezel”i aratmadı. Dizinin yan karakterlerinin çoğu öldü gitti. Başrolündeki Mehmet Ali Nuroğlu’nu da iki bölüm önce uğurlamıştık diziden. Yine de bu kadar alengirli sezon finaline rağmen gelecek dönemde meseleler farklı bir mecrada akmayacakmış hissi bıraktı bende “Uçurum”... Yine Felicia’yı kurtarma operasyonları, gidenlerin yerine yenileri gelen fuhuş köleleri, sıkılan silahlar, mafya, çete filan... İyi bir kurguyla bir sezon daha aynı meseleleri izletebilecek mi dizi, merak ediyorum. Kerem Deren’in sorumluluğu ikiye katlamıştır; benden söylemesi...

AYRILIK ACISINI UNUT!

Bir haftada on küsur dizi sezon finaline girince akıllı reklamcılara gün doğdu desek yeridir. Neredeyse sezon finali yapan her dizi yayındayken alttan beliren reklam kuşağı “Dizin bitiyor diye üzülme yaz boyunca yeni bir aile dizisi internette olacak” diye kendince bir müjde veriyordu. Bir ürünün reklamı olan bu alt bant bir de internet sitesi adresi vererek etkin bir duyurum yöntemi seçmişti kendine. “Durumdan vazife çıkarmak” deyimi tam olarak bu durumu karşılar mı bilmiyorum ama reklamın yayın şekli ve anı mevcut vedalara cuk oturdu diyebilirim!