Ankara’nın gündeminde iki önemli reform çalışması var. Ekonomi ve yargı reformu… İki başlıkta da reform mesaisi sürüyor.
Yargı reformunun takvimi netleşmeye başladı. Reform sürecinin en önemli parçası sayılabilecek İnsan Hakları Eylem Planı hazırlığında son aşamaya gelindi.
Özel önem verdiği planı, kamuoyuna bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklayacak. İnsan Hakları Eylem Planı özel bir lansmanla duyurulacak. Tarihi henüz kesinleşmeyen tanıtım töreninin bu ayın son haftasında yapılması bekleniyor.
Eylem planında neler var?
Erdoğan’ın bu ay sonunda açıklayacağı İnsan Hakları Eylem Planı’na son şekli, devam eden çalışmalarla verilecek. Eylem planında hangi başlıkların yer alacağına dair, bir süre önce TRT bir haber yayınlamıştı.
TRT Haber’in 23 Kasım 2020 tarihli haberi, “Yeni İnsan Hakları Eylem Planı’nda, özgürlük ve güvenlik hakkı, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü, kadın ve engelli haklarının geliştirilmesi gibi konularda yeni düzenlemeler yer alacak” şeklindeydi. Aynı haberde şu ifadelere de yer veriliyordu:
- Gençler ve çocukların haklarının geliştirilmesine yönelik ilk defa bir politika belirlenecek.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarındaki hak ihlallerine ilişkin etkili ve kalıcı çözümler getirilecek.
- Avrupa Birliği uyum sürecinde önem kazanan eylem planı ile uluslararası sivil toplum örgütleriyle iş birliği yolları geliştirilecek.
(NOT: AİHM’in 22 Aralık 2020 tarihli Selahattin Demirtaş kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu karara tepkisi düşünüldüğünde; o karardan bir ay önce verilen yukarıdaki haberde yer alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ilişkin maddenin nasıl şekilleneceği merak konusu.)
Kanun teklifleri de yolda
Yargı reformu gündeminde, kanun teklifleri de önemli yer tutuyor. Yargı Reformu Stratejisi Belgesi çerçevesinde yapılması planlanan değişikliklere ilişkin kanun teklifleri de, 18 Ocak 2021 itibariyle TBMM’ye verilecek. Teklif taslaklarının hazırlıkları da halen sürüyor.
Stokholm uçağı
Bir arkadaşım önceki gün İsveç’ten geldi. Türk Hava Yolları’nın (THY) Pazar günkü Stokholm-İstanbul tarifeli seferiyle. Pandemi kuralları gereği, uçakla seyahat edebilmek için uçuştan önceki 72 saat içinde PCR testi yaptırmak zorunlu. Tabii test sonucunun da negatif olması gerekiyor. Tam yılbaşı zamanı… Arkadaşım, zorlukla (ve Türk parasıyla yaklaşık 2 bin TL ödeyerek) testini, şart koşulan zaman dilimi içinde yaptırmış.
Sonrası dikkat çekici… 3 Ocak günü Stokholm’de uçağa binerken sadece ateşi ölçülmüş. Testi soran olmamış. İstanbul’a inişte de yine kimse PCR test sonucunu göstermesini istememiş. Hiçbir kontrol yapılmamış. Arkadaşım, uçaktaki yolcuların çok büyük çoğunluğunun yabancılar olduğunu söyleyince aklıma ister istemez şu sorular geldi:
Ya o yabancı yolculardan biri ya da bazıları birkaç gün önce, mesela Londra’dan Stokholm’e gitmişse? Ya da mutasyona uğramış virüs görülen bir başka yerden?.. Stokholm’den İstanbul’a kontrol edilmeden gelen o uçaktaki insanlar bugün nerelerdeler ve aralarında pozitif vakalar var mı? Ve tabii, Stokholm uçağı tek örnek mi?