Giriş
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Cumhurbaşkanlığına değil, başbakanlığa adayım” dedi.
Peki CHP bu duruma ne diyor?
Bu soruyu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e sordum. İşte Özel’in açıklamaları:
- Sayın Akşener’in açıklaması Cumhur İttifakı açısından kaygı verici. Bizim açımızdan ise memnuniyet verici ve ön açıcı bir açıklama. Biz genişleten, ferahlatan, öz güveni yükselten bir açıklama olarak okuduk. Bizim bu okumamız da İYİ Parti tarafından aynı iyi niyetle geri okundu. Bunu biliyoruz.
- Şu noktanın altını çizeyim... Bu seçim, güçlendirilmiş parlamenter sistemi isteyenlerle bugünkü sistemin devamını isteyenler arasında bir referandum niteliğinde olacak.
- Meral Hanım’ın söylediği işin doğası gereği olan bir gerçek. Parlamenter sisteme dönüldükten sonra, her partinin genel başkanı başbakan adayıdır zaten.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Şimdi süreç şöyle işleyecek. Önce bir cumhurbaşkanı adayı belirlenecek. O aday, seçimde önce bazı taahhütlerde bulunacak. Seçildikten sonra da güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş aşamasında, yetkilerini o taahhütler doğrultusunda kullanacak veya bazı yetkilerini de kullanmayacak.
- Mesela bizim adayımız seçildiğinde bir partinin üyesi olmayacak. Mesela rektör atama yetkisini kullanırken üniversitenin akademisyen ve öğrencilerinin yapacağı seçimin sonucuna uyacak.
- Bazı yetkilerin kullanılmaması, bazı yetkilerin şeklen kullanılıp özünde gelecekte yapacağımız Anayasa’da olacak şekle uygun kullanılması, bazı yetkilerin de müştereken kullanılmasından söz ediyorum. - Örneğin, birlikte olan partilerin genel başkanlarının ya da onların belirleyeceği isimlerin cumhurbaşkanı yardımcıları olmaları. Orada da yetkiler müştereken kullanılacak.
- Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinde de Meclis güçlü bir halk iradesiyle oluşup hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığının tesis edildiği, piyasalara güven verilen, yurt dışından sıcak paranın aktığı, içeride moralin düzeldiği, borsanın yükseldiği, Dolar’ın düştüğü, istihdamın arttığı bir dönem yaşandığında o zaman belki de şöyle bir formül düşünülebilir: Mevcut parlamenterler görevlerine devam ederler, bu parlamentodan bir kişiye hükümeti kurma görevi verilir. Parlamenter sistemde, biliyorsunuz, başbakanlık için milletvekili olma şartı var. Bu noktada bazı partilerin liderlerinin milletvekili adayı olması, bazılarınınsa aday olmayıp cumhurbaşkanı yardımcıları olmaları gibi bir konudan söz edilebilir. Bu bahsettiğim, partiler arasında oturulup görüşülmüş bir konu değil ama seçmen yeni bir seçim vaadi değil, seçim olsun bitsin, ülke yönetilsin ister. Bütün bunlar, geçiş dönemi planlamasında olacak ve cumhurbaşkanı adayı tarafından da ilan edilecek.
- Bu arada güçlendirilmiş parlamenter sistemin istikrar temelli olacağı ve eski parlamenter sistemin bazı defolarını da düzelteceğini unutmamak lâzım. Zaten birlikte getirilen sistemde birlikte hükümet etmek de hiç güç olmaz. Sonuç olarak, Meral Hanım’ın açıklamalarında bizi rahatsız edecek hiçbir şey yok ve biz ittifak olarak 10 gün önceye göre daha güçlüyüz.
