Murat ÇelikEge'nin iki yakasında tatil

HABERİ PAYLAŞ

Ege'nin iki yakasında tatil

Bazı arkadaşlarımız bu yaz, hem bizim Ege ya da Akdeniz sahillerinde hem de Yunan adalarında tatil yaptılar.

Hepsinin ilk söylediği, konaklama ve yiyecek-içecek fiyatları arasındaki çarpıcı fark oldu. İkinci fark da çevre temizliği. ‘Komşu’ bize göre hem hesaplı hem temiz görünüyor.

*

Bir yakınımız, ailece Kuzey Ege’den başlayıp Yunanistan’da devam eden tatillerinden şu notları iletti mesela:

- Çanakkale Ayvacık’tan başladığımız tatilimize Gökçeada ile devam ettik. Oradan da Yunanistan’ın Halkidiki bölgesine gittik.

Haberin Devamı

- 1800’lerde kurulmuş bir köyde kaldık. Restore edilmiş nefis, tertemiz bir evde. Sabunlar, bulaşık malzemeleri, çamaşır deterjanı vb her şey sıfır.

- Biz sakin bir tatil istediğimiz için Sithonia Yarımadası’nı tercih ettik. Büyük kısmı ulusal park statüsünde. Dolayısıyla yapılaşma yok. Bizim Olimpos’a benziyor. Çam ağaçları ve deniz birleşmiş. Olimpos’tan farkıysa denizin rengi. Tam turkuaz burada deniz. Ve her yer tertemiz.

- Beachlere (plajlar) giriş de ücretsiz. Sadece şemsiye ve şezlong alırsanız onlar ücretli. Ya da bir şeyler içmek gerekiyor bu durumda. Ama bir seçenek daha var. Kendi sandalyeni, havlunu alıp girebiliyorsun. Ücretsiz…

- Deniz için hep şu yorumda bulunduk: Eğer bu denizse, bizim şimdiye kadar girdiklerimiz neydi? Ya da bizim girdiklerimiz deniz ise, bu ne? Deniz suyu bizim Kuzey Ege’ye göre sıcak ama tertemiz. Deniz gibi hava da tertemiz. Çevre kirliliği de yok.

- Hiçbir yerde otopark ücreti ödemedik. Her yere ücretsiz park edebiliyorsunuz otomobilinizi.

- Restoranlar da çok temiz. Çalışanlar çok ama çok kibar. Gökçeada’da esnafın bir dövmediği kalmıştı bizi. Hepsini zan altında bırakmamak lâzım tabii ama bize öylesi denk geldi orada. O tecrübeden sonra burası çok iyi geldi doğrusu.

- Fiyatlar hemen her yerde aynı. Aynı yemeğe ya da içeceğe bütün lokantalarda aynı parayı veriyorsunuz. Turist kazıklama zihniyeti hiç yok burada.

- Hesaplar için şunu söyleyeyim... Biz üç kişi hafif alkollü içecek ve meyve suları dahil, ortalama 20 Euro’ya -söylemesi ayıp- çatlayana kadar yedik. Akşamları, bizde de en çok tüketilen alkollü içkiyle birlikte deniz ürünleri ve balıklı yemeğe de en fazla 40 Euro ödedik.

Haberin Devamı

- Gökçeada’da yemek TL bazında da buradakinden çok daha pahalıydı. Sadece deniz ürünlü mezeler ve bir 35’lik alkollü içeceğe bin 800 TL ödemiştik.

- Konaklamaya gelince... Buradaki evin geceliği 750 TL. Gökçeada’da bin, Ayvacık’ta bin 800 lira verdik gecelik konaklamaya.

*

Gelen bilgiler bunlar.

Maksadım elbette ülkemizi kötülemek değil. Sadece aynı denizin iki yakasında her şey nasıl bu kadar farklı olabiliyor bunu bir düşünelim diye yazdım bunları.

Denizi, dağı, havası, suyu, tarihi aynı. Doğa aynı doğa.

Farkı yaratan insan unsuru. Düşünmemiz gereken de bu işte.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder