İYİ Parti ve Ağıralioğlu

Ankara’nın siyaset gündeminde öne çıkan başlıklardan biri, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in parti başkanlık divanında yaptığı değişiklikler. Akşener, kurmay heyetinden Koray Aydın’ı teşkilat başkanlığından alıp siyasi işler başkanı olarak görevlendirdi. Teşkilat başkanlığı ise doğrudan genel başkana bağlandı. Bir diğer önemli değişiklik de Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nun bu görevden alınması oldu. Ağıralioğlu’na başkanlık divanında yeni bir görev verilmedi.

İYİ Parti’nin medya ve dolayısıyla kamuoyunda öne çıkan isimlerinden biri olan Yavuz Ağıralioğlu’nun genel başkan yardımcılığından alınması, “İYİ Parti, açıklamalarıyla CHP ve HDP’de rahatsızlık yaratan Ağıralioğlu’nu ittifaka kurban verdi” gibi yorumları beraberinde getirdi.

AĞIRALİOĞLU’NUN KISA MESAJLARI

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nu aradım dün öğleden sonra. Cevap vermeyince WhatsApp’tan mesaj gönderdim. Görevden alınması hakkındaki görüşünü almak istediğimi yazdım. Gündemdeki politikacının ilk cevabı bir kelime oldu: “Sükûnet.” Sonra da ekledi: “İzlemek lâzım.” “Bu bir kırgınlık mesajı sanırım” diye yazdım ben de bunun üzerine.

Ve sordum: “İYİ Parti’nin sizi CHP ve HDP’ye kurban verdiği şeklindeki değerlendirmelere katılıyor musunuz peki?” Yavuz Ağıralioğlu’nun yanıtı bu defa iki kelime oldu: “Allah kerimdir.” İYİ Partili Ağıralioğlu ile WhatsApp yazışmamız bu kadar. Yorum sizin…

KULİSLER…

Kulislerde biraz dolaştım; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Ağıralioğlu kararında ‘Millet İttifakı’ndaki denge ve hassasiyetleri gözettiği’ görüşüne katılan İYİ Partililer de var. Bu arada CHP kulislerinde de bu görüşe -büyük oranda- iştirak edildiğini söyleyebilirim. Konuştuğum CHP’liler resmi görüşlerini “İttifak ortağımız da olsa, bir başka siyasi partinin iç işleri hakkında biz bir yorum yapmayız” şeklinde ifade etseler de Akşener’in Ağıralioğlu tasarrufuna bir anlam yüklüyorlar.

İYİ PARTİ’NİN RESMİ GÖRÜŞÜ

Resmi görüş demişken… İYİ Parti’nin önemli birkaç ismiyle de konuştum dün. Parti yetkililerinin resmi görüşlerini şu başlıklarda özetleyebilirim:

- Genel Başkan, Başkanlık Divanı ile ilgili altı aylık periyotlarda değerlendirmeleri olacağını, bir yıllık dönemlerde de Divan’da görev değişiklikleri yapacağını bize en başından söylemişti.

- Bu, parti yönetimini canlı tutan bir yönetim şekli. Başkanlık Divanı’na alınmak bir taltif değil, Divan’da yer almamak da bir cezalandırma değil. Örneğin Ayfer Yılmaz’ın tekrar Divan’da görev alması bu anlayışın örneklerinden sadece biri.

- Türkiye’nin gündeminde başta hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik vb. bunca can alıcı konu varken İYİ Parti’deki rutin bir rotasyonun medyada bu denli büyük yer bulması da manidar. Görüyoruz ki, konu ağırlıklı olarak AK Parti ve MHP’yi destekleyen medya organlarının gündeminde.

- Bu yaşanan İYİ Parti’deki bir ‘hesaplaşma’ değil. Hatta bir ‘iç mesele’ bile değil. Söz konusu olan sadece bir ‘iç uygulama’dır. Durum budur.