Okullar açılacak mı?
Yarı yıl tatilindeki milyonlarca öğrenci, öğretmen ve velinin aklındaki tek soru bu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulları 15 Şubat tarihinde açmak istediklerini söyledi ama henüz hiçbir şey belli değil. Okulların 15 Şubat’ta açılıp açılmayacağına, açılırsa hangi koşullarda açılacağına ya da açılmazsa ne zaman açılabileceğine; Bilim Kurulu’nun tavsiyesi doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı Kabinesi karar verecek.
Bilim Kurulu’nda konsensüs yok
“Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nda, okulların 15 Şubat değil ancak 15 Mart’ta açılabileceği yönünde görüş oluştuğu” şeklinde haberler çıktı dün. Aldığım bilgilere göre bu haber doğru değil. Konu Bilim Kurulu’nda konuşulmuş ancak herhangi bir tarih veya model üzerinde konsensüs oluşmamış.
TED’in kampanyası
Bu ortamda, Türk Eğitim Derneği (TED) “Okula dönmek zorundayız çünkü geleceğimiz tehdit altında” sloganıyla bir kampanya başlattı. TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’nu aradım. Pehlivanoğlu bu kampanyayı başlatma nedenlerini şöyle sıraladı:
- Öncelikle, bir bireyin sağlığıyla o bireyin geleceği arasındaki dengeyi kuramazsanız bu bir nesil felaketine dönüşebiliyor.
- Pandemi, bütün dünyada sağlığın yanı sıra öğrenimde de bir krize yol açtı. Bizim gibi ülkelerdeyse, kriz artık bir ‘öğrenme yoksulluğu’na dönüştü. İmkânı olanlarla olmayanlar arasındaki uçurumun derinleşmesi tehlikeyi daha da büyüttü.
- Bazı Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika ülkeleri dışında, bizim gibi okullarını tamamen kapatan çok az ülke var.
- Uluslararası kuruluşların raporlarındaki öncelik sağlık ve eğitim. Sağlık bugünü, eğitim yarını kurtarıyor.
- Sağlık kahramanlarımız ve büyüklerimizin ardından şimdi hemen öğretmenlerimiz aşı sırasına alınmalı ve aşılanmalı.
TED tam olarak ne diyor?
Selçuk Pehlivanoğlu’na “Kamuoyuna yaptığınız bu çağrıyla tam olarak ne diyorsunuz” diye sordum. İşte cevapları:
- Biz “Her yer kapalı olsun da okullar açılsın” demiyoruz. Bu tabii ki gidişatla alakalı bir durum ama soruyoruz, “Okulda olmayan bu çocuklar bugün nerede?” Sokaktalar. Korunaklı değiller. Ailelerindeki yaşlılar için de tehlike oluşturacak bir ortamdalar.
- Biz diyoruz ki, “Okul, evden değil ama sokaktan daha güvenlidir.” Ayrıca yaşamda ‘sıfır risk’ diye bir şey yok. Önlemler var.
- “İl pandemi kurulları il, ilçe ve köy bazlı yerel planlama yapsın” diyoruz.
- Özellikle 10 yaş altı öğrencilerin bulunduğu sınıflarda iki yıllık bir müfredat düzenlemesi yapılmalı. Yaz tatili de planlanıp belli oranda eğitim sürecine katılmalı.
- Son olarak; kimse yanlış anlamasın, yanlış bir şey düşünmesin… Buradaki derdimiz özel okullar ya da evine dadı tutan, özel hoca tutanlar değil. Derdimiz asıl, geriye kalan ve zaten eğitim yoksulluğunu yaşayan yüzde 85’lik çoğunluk. Unutulmamalı ki, uzaktan eğitim fırsat eşitsizliklerini derinleştiriyor ve öğrenme kaybının telafisi her geçen gün imkânsız hâle geliyor.