Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu… Bu üç ismin birlikte hareket ettiği ve hareketin yeni bir siyasi partiye dönüşeceği söylentisi ayyuka çıkmış durumda. Sordum, soruşturdum; bugün itibariyle durumu şu başlıklarla özetlemek mümkün:
- Üç isim bir arada, düzenli bir çalışma içinde değil.
- Üç ismin ortak noktası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile artık ayrı görüşlere sahip olmaları.
- Abdullah Gül ve Ali Babacan, siyasi tecrübelerinin yanı sıra ihtiyatlı, temkinli yapılarıyla tanınan politikacılar. “Parti kurma hazırlığı” gibi bir ifade zaten kullanmıyorlar. Genel kanaat, 31 Mart yerel seçimlerinin sonucunu görmeden herhangi bir adım atmayacakları yönünde.
- Ahmet Davutoğlu’nun durumuysa biraz daha farklı. Davutoğlu görev yaptığı dönemin – tabiri caiz ise – ‘günah keçisi’ ilan edildiğini düşünüyor ve kırgın.
- Davutoğlu konferanslarda konuşuyor, sosyal medyada ve gittiği yerlerde nabız tutuyor. O da somut bir adım atma aşamasında değil.
- Davutoğlu, yeni kurulan ‘yenibirparti.org’ sitesinden habersiz olduğunu söylüyor. Dediğim gibi, durum özetle böyle. Üç isim de; gündemi yakından takip ediyor, AK Parti’deki gelişmeleri izliyor ve kamuoyunda tartışmalardan zemin yokluyor. Ve yine dediğim gibi, bugün itibariyle…
İKİ YENİ KİTAP
Akademisyen Elfin Tataroğlu’nun kaleme aldığı roman; “Bahriye”... 6 Ekim 1990 tarihinde, Ankara’da, evine gönderilen bombalı paketle düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybeden Doç. Dr. Bahriye Üçok’un yaşamını anlatan etkileyici bir roman... AsiKitap’tan çıktı. 296 sayfa...
Komonist Masası’ndaki Nazım Hikmet... Gazeteci Tolga Şardan imzalı... Doğan Kitap’tan çıktı. 368 sayfa... Devletin, Nazım Hikmet’i takibini anlatıyor eser. Çok sayıda belge ilk kez gün ışığına çıkıyor Şardan’ın kitabında.
TANZİM DOMATES
Bu fotoğrafı bir arkadaşım yolladı... İstanbul’dan... Zincir marketlerden birinin manav kısmından. Ayaş domatesini biliyorduk... Salkım domatesi biliyorduk... Çeri (cherry) domatesi biliyorduk... ‘Tanzim domates’i yeni duyduk.
Piyasada konuşulanlara göre, kilosu 3 TL’den ‘tanzim’ adıyla satılan bu domatesler, ihraç ya da iç pazara verilenlerden arta kalanlarmış. Hani pazar yerlerinde, akşamları, tezgahların toplanmasına yakın saatte yarı fiyatına satılan, elde kalmış, ezikli – çürüklü ürünler misali.
BÜYÜK İŞ: ARPANATOLİA
Salı akşamı Ankara’da harika bir konser vardı. ArpAnatolia sahnedeydi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) arpisti Çağatay Akyol, Ferhat Erdem (nefesli sazlar) ve Suat Kuş’tan (vurmalı çalgılar) oluşan grup, Hitit döneminden günümüze, Anadolu topraklarında yapılan müziklerde kullanılan enstrümanları günümüze taşıyor.
Anadolu ezgilerini, 3 bin 700 yıl öncesinden bugüne getiriyor. Anlatılı bir konser formatı… Büyük emek, harika performans… ArpAnatolia, Türkiye’nin tanıtımına çok büyük katkı yapıyor.
GEÇEN SENE BUGÜN
2 Mart 2018 Cuma günkü gazetelerin ilk sayfalarında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ithal çelik ve alüminyuma getirdiği ek vergilere dair haberler yer alıyordu. Dünyanın ABD’ye tepkisi, “Bu kararlar ticaret savaşı çıkartır” şeklindeydi.
NE GÜZEL LAF
Nefret, ancak sinek avlarken işe yarar. (Rus atasözü)