Üç yıl önce dün, Çorlu

Lâfa gelince herkes ‘empati’ diyor ya... Hadi gelin yapalım. Empati yapalım...

Dokuz yaşında bir evladınız olduğunu düşünün. Canınızdan kıymetli, daha dokuz yaşında... Küçücük, pırıl pırıl, masum bir çocuk. Hayattaki en kıymetliniz…

Yavrunuzu trene bindiriyorsunuz bir gün. Bir 8 Temmuz günü. Üç yıl önce dün…

Oğuz Arda Sel

Ve o tren devriliyor yolda. Çocuğunuz ölüyor! Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treni, Tekirdağ’ın Muratlı ve Çorlu ilçeleri arasındaki Sarılar Köyü’nde raydan çıktı.

25 kişi öldü, 317 kişi yaralandı kazada. Tabii olaya ‘kaza’ demek mümkünse...

Yağış nedeniyle, rayların altındaki toprak menfezin kayması sonucu devrildi trenin beş vagonu. Bir şeylerin eksik olduğu, yanlış yapıldığı ortada. Birilerinin hatası, kusuru olduğu apaçık.

Bilirkişi raporları düzenleniyor olaydan sonra. Mühendislerin hazırladığı raporun altına imza atan şefin, raporun içeriğinden habersiz olduğu iddiaları gündemde o günden beri. Yetkililerden ne bir istifa haberi geldi, ne bir özür dileyen çıktı bunca zamandır.

Üç koca yıl geçti Çorlu tren faciasının üzerinden. Yargının sorumluları tespit edip gereğini yap(a)madığı üç koca yıl… Empati yapın. Üç yıldır, her gün dokuz yaşındaki çocuğunuzun fotoğrafını paylaşarak mesaj yazıyorsunuz Twitter’dan.

Enkazdan bizzat dedesi tarafından çıkarılan küçücük yavrunuzun yasını tutuyorsunuz üç yıldır her gün. Anne Mısra Öz, evladı Oğuz Arda’nın anısını her gün yaşatıyor.

Facianın da, ilerlemeyen davanın da sembol ismi oluyor Oğuz Arda Sel. 25 aile var aynı acıyı yaşamakta olan. Tam üç yıldır, her gün. Yapabiliyor musunuz empati? Koyabiliyor musunuz kendinizi o acılı insanların yerine?

Dava sürecinde suçlular bulun(a)madığı gibi, yakınlarını kaybedenler adeta suçlu ilan edildi. Bir taraftan kayıplarının yasını tutarken, diğer taraftan adalet arayan aileler hakkında soruşturmalar açıldı.

Oğuz Arda Sel, yaşasaydı 12 yaşında olacaktı ama artık hep dokuz yaşında o güzel çocuk.

Çorlu’da, üç sene önce dün, sadece 25 can kalmadı kayan toprak sebebiyle devrilen trenin altında. Adalete duyulması gereken inanç da onlarla birlikte o toprağın altında üç senedir. Empati, empati diyorsunuz ya hep. Hadi yapın empati!

Oğuz Arda’nın sizin çocuğunuz olduğunu düşünün hadi. O annenin yerine kendinizi koyun. Hadi…