Adalet Bakanlığı’nda yoğun bir çalışma var. Çalışma ‘gizli’ ama aslında muhteviyatı belli. Yol haritası Mayıs 2019 tarihli ‘Yargı Reformu Stratejisi.’ Bakanlıkta süren çalışmanın sonunda yeni bir paketin daha hayata geçirileceği belirtiliyor. TBMM ‘bütçe’ çalışmalarını bitirdikten sonra, yeni yılla birlikte ‘yargı reformu’na ilişkin kanun tekliflerinin Parlamento’ya gelmesi bekleniyor.
9 temel amaç
Peki bu yeni süreçte öncelikli konular neler? ‘Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin ‘Amaç ve Hedefler’ ana başlığının altında 9 amaç yer alıyor.
- Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi,
- Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığın Geliştirilmesi,
- İnsan Kaynaklarının Nitelik ve Niceliğinin Artırılması,
- Performans ve Verimliliğin Artırılması,
- Savunma Hakkının Etkin Kullanımının Sağlanması,
- Adalete Erişimin Kolaylaştırılması ve Hizmetlerden Memnuniyetin Artırılması,
- Ceza Adaleti Sisteminin Etkinliğinin Artırılması,
- Hukuk Yargılaması ile İdari Yargılamanın Sadeleştirilmesi ve Etkinliğinin Artırılması,
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemlerinin Yaygınlaştırılması.
Bağımsız, tarafsız ve şeffaf yargı
Bugün 2 numaralı başlığa odaklanalım... Strateji Belgesi’ndeki listede 2’nci sırada yer alan, ‘Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığının Geliştirilmesi’ amacına ulaşmak için belirlenen hedef şöyle ifade ediliyor:
“Yargı bağımsızlığının sağlanmasının birçok temel enstrümanı bulunmaktadır. Bunların tümü esasında hâkim ve savcıların güçlendirilmesine hizmet etmektedir. Bu nedenle söz konusu amaç kapsamında hâkim ve savcıların mesleki açıdan güçlendirilmesine yönelik hedefler öngörülmüştür.” İlk hedef de şu: “Hâkim ve savcıların atama, nakil ile terfi sisteminin nesnel ve liyakate dayalı ölçütlerle geliştirilmesi sağlanacaktır.”
Belgede, bu hedefe ulaşılması için yapılması gereken 7 faaliyetlik bir liste var:
a) Belirli bir mesleki kıdeme sahip hâkim ve savcılar için coğrafi teminat getirilecektir.
b) Hâkim ve savcılık mesleklerine girişteki mülakat sınavının geniş temsile dayalı bir heyet tarafından yapılması sağlanacaktır.
c) Atama ve nakil mevzuatında yer alan bölge sistemi coğrafi teminat ekseninde yeniden düzenlenecektir.
d) Hâkim ve savcıların terfi sistemi liyakat ve performansı esas alacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır.
e) Belirli görevlere atanabilmek için asgari mesleki kıdem şartları yeniden belirlenecektir.
f) Atama; nakil ve müstemir yetki sistemi, makul ve öngörülebilirliği sağlayan bir takvime bağlanacaktır.
g) Adalet Bakanı’nın, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde hâkimleri başka bir yargı çevresinde geçici görevlendirebilme yetkisi kaldırılacaktır.
Coğrafi teminat meselesi
Hâkimlerin en fazla şikayet ettiği konu ‘coğrafi teminat’. Konuştuğum bir yargı mensubu şöyle dedi:
“Bir hâkim, bir ilde kalabilmeli. Her kararnamede ‘Acaba buradan gidecek miyim’ diye endişe duymamalı. Sırf iş gücü planlaması sebebiyle (sürülme ya da ödüllendirilme gibi algılanacak şekilde) yer değiştirmeler olmamalı. Süre teminatı meselesi de önemli. Özetle, hâkim nerede, ne kadar süre kalacağını bilmeli.”