İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu ile konuştum dün akşamüstü.
Yaptığı açıklamalarla özellikle ittifak ortağı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yöneticilerinin tepkilerine hedef olan bir isim Ağıralioğlu. Son dönemdeki sözleri üzerine de aynı durum çıktı ortaya. Ardından da genel başkanı Meral Akşener konuştu.
Hem ona mesajlar verdi hem CHP’den ona yönelen reaksiyonel açıklamaların sahiplerine. Ben de yaşananları ve gelinen noktayı sordum Yavuz Ağıralioğlu’na.
HAKİKAT YETİM KALIYOR
- Sayın Ağıralioğlu, hep aynı şey oluyor. Siz bir açıklama yapıyorsunuz, ardından CHP’den size tepki geliyor ve nihayet genel başkanınız konuşuyor. Bu hep böyle mi devam edecek? Sizin açınızdan bir sorun var mı? Tabii bir de sizin çıkışlarınız 6’lı masayı sarsıyor mu?
- Murat Bey, benim söylediklerimin benzerlerini, aynılarını, hatta daha ilerisini partimizden başka arkadaşlarım da söyledi. Sayın genel başkanım da söyledi benzer şeyler. Ama neden bilmiyorum, ben konuştuğumda medya benim sözlerime başkalarınınkilerden daha farklı, daha fazla bir projektör tutuyor. Aynı şeyleri söylesek de söyleyen ben olduğumda çok daha fazla ses getiriyor. Ve ben bazen söylemek istediklerimin doğru anlaşılmadığını düşünüyorum.
- Sorumun cevabı bu olmasa gerek … (Gülümseyerek)
- Anladım. Ben burada nakıs (eksik, kusurlu) bir durum görmüyorum. Biz neyi savunuyoruz? Konuşulabilir Türkiye, tartışılabilir Türkiye, istişare edebilen insanlar, demokrasi, kırmadan dökmeden farklı fikirlerin ortaya koyulmasını değil mi? Ama görüyorum ki, mevcut siyasi mücadele alanı insanların bakışını, dinleyişini de bambaşka bir noktaya getirmiş. Sizin ne dediğinizden çok kimin adına söylediğinizle ilgileniyor insanlar. Daha doğrusu, söylediklerinize bakılmıyor. Bunu acaba kimin adına, hangi maksatla söylüyor türünden bir bakış, öyle bir algı, öyle bir değerlendirme alışkanlığı var bugün Türkiye’de. Bu dönemdeki gibi, böyle kamplaşmaların en kötü tarafı sözü ve hakikati yetim bırakması. Sizin sözünüzü dinlemiyorlar. Ne dediğinizle ilgilenmiyorlar. Önce sözünüzün kime yaradığına bakıyorlar, ondan sonra sözün yaradığına, hatta yaradığını düşündüklerine göre sizi itham ediyorlar. Kimse söylediğiniz söze bakmıyor. Böyle olunca da hakikat yetim kalıyor.
AKŞENER’İN SÖZLERİ
- Peki genel başkanınız Meral Akşener’in yaptığı açıklamaları nasıl değerlendirdiniz?
- Bakın, partilerin resmi temsilcileri, sözcüleri vardır. Bir de bizim gibi kırmadan dökmeden konuşanlar... Ben şahsi kanaatlerimi değil sahada gördüklerimi seslendirip parti yönetiminin bilgisine sunuyorum. Bu manada da rutin siyasetimize devam ediyoruz. Ama bunu yaparken de hem partimizin hem ittifakımızın sorumluluklarının farkındayız. Bir taraftan da milletin hukukunu ve beklentilerini de gözeten sorumlu bir dil kullanmak zorundayız. Sayın genel başkanım da bizim demokratik bir parti olduğumuzu söylüyor. Ben hiç şahsi münakaşa etmedim, insanların şahsiyetine halel getirecek bir şey söylemedim. Genel başkanımızın çizdiği, kıymetli bir çerçevedir. Sayın Akşener yaptığı açıklamalarla masayı (6’lı masa) korudu, hukuku korudu, kendi şahsiyetini ve iddiasını korudu, partiyi korudu, beni korudu. Ancak bu kadar güzel ve zarif olabilirdi.