Giriş
Birkaç günlük tatilimde gördüm ki özellikle genç ve orta yaş, onca yolu dinlenmeye değil de sanki Instagram’da resim ve hikaye paylaşmaya gitmiş.
Deniz, kum, güneş, dağ, orman, temiz hava kimsenin umurunda değil. Karşı kıyıda selfie yapmak için telefonu kavanoza koyup yanında yüzdürenler bile var. 15 dakika doğayla teknolojisiz baş başa kalabilen sanki bu dünyadan değil…
Doktorlara göre büyük bir salgın hastalıkla boğuşuyoruz ama kimse bunu dikkate almıyor.
Teknoloji bağımlılığının kontrol altına alınmasıyla ilgili dünyada her yıl 100’e yakın kongre düzenleniyor ama sonuçları görünce devede kulak...
Bu alanda sağlıklı istatistikler yok ama uzmanların tahminine göre 10 gençten biri teknoloji bağımlısı. Bana sorarsanız neredeyse hepsi… Bunun için ciddi bir araştırmaya gerek var mı bilmiyorum ama kafamı çevirip sağa sola bakmam yeterli oluyor. Diyorlar ki dijital detoks yapın; iyi de adı üstünde bunun adı ‘bağımlılık’, yarım saat telefonundan uzak kalan tıpkı uyuşturucu müptelası gibi ‘krize’ giriyor. Belli ki beyin yapıları tahrip olmuş. Yeni neslin çocukları daha 2 yaşında telefonla tanışıyor yani dijital dünyaya doğuyor.
Aileler bilinçli olmadığından daha ilkokulda konuşmadan yoksun, derdini anlatamayan, sosyal olamayan bağımlı çocuklarıyla baş etmek zorunda kalıyor. Tehlike her geçen dakika artıyor. Bunun için Türkiye’de yeterli derecede uzman doktor var mı bilemiyorum ama internet bağımlılığına ilişkin polikliniklerin acilen yaygınlaştırılması gerekiyor.
Kansere Ar-Ge yok mu?
Son beş yılda makineler arası iletişim, 4.5G ve yapay zeka ile birlikte teknolojide devrim niteliğinde dönüşüm yaşanıyor. Öyle ki yazılım tarafı artık donanımın tamamen önüne geçti. Sürücüsüz araçlardan, hologram ve klonlama teknolojilerine, gerçeğe en yakın özelliklerde yapay zekalı robotlardan sanal gerçekliğe kadar dokunulmadık yer kalmadı. Neredeyse beyin nakli yapılacak duruma gelindi…
Ancak soru şu: Böyle bir dönüşüme rağmen neden hala kanser hastalıklarına kalıcı bir çözüm bulunamıyor? 500 yıldır kol, bacak, diş, yanık tedavisinin önüne geçilemedi desem belki haksızlık etmiş olurum ama tıpta estetik dışında ciddi bir atılım yapılan pek bir şey de görmedik.
Bu kadar teknolojiye ve Ar-Ge’ye rağmen kanserin neredeyse hiçbir türüne kesin bir çözüm bulunamaması sizce de ilginç değil mi?
Yok efendim erken teşhis gerekiyormuş… Arkadaş hastalık zaten sinsi, erken teşhis neredeyse şansa kalmış. Bunun çaresi, ilacı vs’si bulunmadıktan sonra ‘tıpta şöyle devrim yaptık, şunu bulduk’ diye lütfen açıklama yapmayın; komik oluyorsunuz.
Kara Şimşek gerçek olacak
Hepimizin hayalindeki arabaydı Kara Şimşek…
Akıllı saatle iletişim kurularak gel deyince geliyor, git deyince gidiyor, kurtar deyince kurtarıyordu; efsane filmdi. Ta o yıllarda yapay zekanın günümüzde neler yapabileceğini çok iyi özetlemişti.
Nihayet beklenen açıklama Elon Musk’tan geldi. Tesla araçlarının yapay zeka ile şoförle konuşacağının altını çizdi. Peki, bu kadar güçlü yerli teknoloji üreticilerimiz, yazılımcılarımız varken biz de yerli arabamıza bu teknolojiyi yetiştiremez miyiz?
