Türkiye’de her yıl çoğu kültür temalı 1500’e yakın festival düzenleniyor. Şehirlerin marka değerine katkı sağlayan festivaller, ekonomik kalkınmada önemli rol oynuyor. Festival için gittiğim kentten güzel bir haber paylaşmak istiyorum.
Tatil cenneti Kuşadası, geçtiğimiz hafta sonu çok renkli bir festivale ev sahipliği yaptı. Tamamen sponsor desteğiyle düzenlenen Kuşadası Sokak Festivali, iki yıl gibi kısa bir sürede uluslararası boyut kazandı. Bu yıl 7 Akdeniz ülkesinden 7 şefin konuk olduğu festival, Rio Karnavalı’nı aratmayan bir kortej yürüyüşüyle başladı. Üç gün boyunca sokaklarda müzik, sanat, eğlence ve gastronomi rüzgarı esti. Türk ve Fransız şeflerin salyangoz düellosunda ise dostluk kazandı. Festival, bir rekor denemesiyle; dev kazanda pişirilen 5 bin kişilik 3 ton keşkek ile final yaptı.
GELİRİ AĞAÇLANDIRMAYA
Geçtiğimiz yıl geliri deprem bölgesine gönderilen festival, bu yıl da anlamlı bir amaca hizmet etti. Lezzet rotasındaki 7 durakta; İspanya’nın ançuezli tapası, Fransa’nın soğan çorbası, Hırvatistan’ın balık yahnisi, Tunus’un sebzeli kuskusu, Yunanistan’ın musakkası, İtalya’nın tiramisusu ve Türkiye’nin hünkar beğendisi yer aldı. Katılımcılar, 250 liraya aldıkları biletlerle bu lezzetlerin tadına baktı. Yoğun ilginin olduğu bu etkinlikten elde edilen gelir, 29 Haziran’da Kuşadası-Pamucak arasında çıkan orman yangınında zarar gören 490 futbol sahası büyüklüğündeki alanın yeniden ağaçlandırılması için kullanılacak. Etkinlikte bilet alanlar; o alanın yeniden ormana dönüşmesine birer ağaçla katkıda bulunmuş oldu.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, kültür rotalarına verdiği önemin nedenini şöyle açıklıyor: “Bir turizm kentinde turisti sokağa indiren, cazip gelen şey; o kentte gezebileceği çok alanın olması. Özel yerler yaratırsak, turistin gezebileceği çok alan olur.”
KUŞADASI’NA EŞSİZ BİR MÜZE
Kuşadası’na Rose Mary Anı Evi, Kahve Evi, Porselen Bebek Müzesi gibi 10’dan fazla kültür rotası kazandıran Belediye Başkanı Ömer Günel’in açılış için gün sayan yeni müzesini de görme fırsatı bulduk. Kuşadası’nın simgesi olan tarihi Güvercinada Kalesi’nde koleksiyoncu Haluk Perk işbirliğiyle dünya çapında ses getirecek eşsiz bir müze kuruluyor. Müzede, deniz ticaretinin üç ayağı; ticari mal, sikke ve ağırlıklar sergilenecek. Ufak bir mekânda çok çeşitli eserlerin yer aldığı müzede, her bölüm ayrı bir hikayeyi anlatıyor. 1998’de Kuşadası kıyılarında karaya vuran yavru balinanın iskeleti aynı müzede ziyaretçileri karşılayacak.