İrlanda Cumhuriyeti’nin başkenti Dublin’deyiz. Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (DPI) düzenlediği 'Sivil Toplumun Barış İçin Öncelikleri: Deneyim Paylaşım Ziyareti' başlıklı toplantıdayız. İki yıldır pandemi nedeniyle yüz yüze yapamadığımız toplantılardan birisini gerçekleştiriyoruz. İlk konuşmacımız, DPI İcra Kurulu Başkanı Kerim Yıldız. Kısa bir açılış konuşması yapıyor. Ardından sözü İrlanda siyasetine damgasını vurmuş Bertie Ahern alıyor.
Bertie, 1977 yılında 26 yaşında milletvekili, 1982’den 1997’ye kadar 15 yıl İrlanda hükümlerinde bakan ve ardından 11 yıl aralıksız İrlanda Başbakanı. Ondan Bertie diye söz edeceğim çünkü birlikte katıldığımız çok sayıda toplantının sonunda dost olduk. Bertie, 2006 yılında, ünlü 'Hayırlı Cuma Anlaşması'nı İngiltere Başbakanı Tony Blair’le imzalayarak, IRA’nın silah bırakmasını sağlayan sürecin mimarlarından biridir.
Silahları susturmak
'Hayırlı Cuma', IRA’nın silah bırakmasına giden sürecin başlangıcıdır. Çatışma alanlarının en zor meselesi ve hedefi silahların susmasıdır. İşte bu gibi belalı bir alanda çok sayıda riskleri göze alarak yürüten ve devamlılığını sağlayan isimdir Bertie. Bazen görüşmeler tamamen kopabilir.
Umutlar tükenebilir. İşte böyle anlarda her şeye yeniden başlamak kararlılığını sürdürebilmektir önemli olan. Türkiye’de de yakın zamana kadar çözüm süreci bir hayal kırıklığı olarak yarı yolda kalmış, mesele buzdolabına kaldırılmıştı. Seçim gündemi içinde Kürt oyları da önemli bir unsur olarak yeniden masaya geldi. Bu ortamda yeniden bir arayış imkanı ortaya çıkabilir mi umudu ortaya çıktı. İrlanda deneyi olarak Bertie en umutsuz zamanlarda umudu korumak gerektiğine işaret etti.
Katolikler, Protestanlar
Bu arada İrlanda’nın yapısına ve sorunların kökenine ilişkin önemli ipuçlarına da dikkat çekti. Katolik İrlandalılar, Protestan İngiltere’den bağımsızlık elde etmek için ayaklandı ve 1921 yılında bugünkü İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. Ancak Kuzey İrlanda İngiltere’nin egemenliğinde kaldı. Yani İrlanda ikiye bölündü. İngiltere’nin yönetimi altında kalan Kuzey İrlanda içinde gerilim hiç bitmedi. Kraliyetçi ya da Birlikçi diye anılan Protestan İrlandalılar, İngiliz yönetimi altında kalmayı seçti. İrlanda milliyetçi ve bağımsızlıkçı hareketinin birikmiş öfke ve tepkisi sonunda IRA’yı yeşertti.
Suikastlar, katliamlar, bombalamalar ve büyük acıların sonunda silahlar bırakıldı. Peki İrlandalıların bağımsızlık talebi ne oldu? O duruyor. Silahlar sustu ama İngilizlerin böldüğü haliyle iki ayrı İrlanda duruyor. Üstelik önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlerde İngiliz egemenliği altındaki Kuzey İrlanda’da IRA’nın yasal kolu Sinn Fein birinci parti olacak gibi. Yani hükümeti kuracak, devleti yönetecek.
Bertie de sözünü şöyle tamamladı: Ben de bir İrlanda milliyetçisiyim. Bu nedenle silahların susmasını en çok ben istiyordum. Sorunlar var ama mutluyum.