Yerel seçimlerde özellikle İstanbul sonuçlarının Türkiye’nin geleceğine yön vermesi bekleniyor. İstanbul’u almak “olmazsa olmaz” hale geldi. İstanbul seçiminin sonucunu belirleyecek ağırlıklı etkenlerden biri, DEM seçmeni. DEM seçmeninin ne yapacağı, nasıl bir tercihte bulunacağı, iyice ağırlık kazandı. Bir kesim için DEM seçmeninin kendi adaylarına oy vermesi yeterli. Böyle düşünenler hükümet içinde de var, DEM’in içinde de… 14 Mayıs 2023 seçimlerinde, Millet İttifakı adaylarına oy veren geniş taban içinde, DEM seçmeni de vardı. DEM, 14 Mayıs 2023’ten farklı olarak, bu kez İstanbul’da kendi başkan adayını çıkardı. Eş zamanlı olarak, Millet İttifakı’nın bütün bileşenleri de tek tek aday çıkardı. Ana muhalefet, bir anlamda yalnız kaldı. “Eğer herkes kendi partisinin adayına oy verirse, Cumhur İttifakı kolayca İstanbul’u kazanabilir” şeklinde bir analiz de gelişti. Ancak, yapılan araştırmalara göre, DEM seçmeninin ağırlıklı bir kesimi, eski ittifakı devam ettirmek istiyor. Millet İttifakı, bu anlamda, seçmen zemininde kendi doğal ritmi içinde sürüyor. İYİ Parti’li seçmen de DEVA’lı seçmen de hatta Cumhur İttifakı’na oy vermiş bir kısım seçmen de siyasilerin ne dediğine bakmadan, “ortak hareket etme” tercihini sürdürüyor. Bir kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı tespit şöyle özetlenebilir: “Millet İttifakı partiler düzeyinde dağıldı. Aralarında hemen hiçbir bağ kalmadığı gibi birbirleri aleyhine ağır konuşmalar yaptılar, yapıyorlar. Tabandan gelen tepkileri, tercihleri anlayamıyorlar. Siyasi partilerin kendi seçmenleri üzerindeki ağırlıkları neredeyse yok olmuş gibi. O yüzden de Millet İttifakı partiler için yoksa da seçmen için önemini koruyor.” Çok çekişmeli geçeceği sanılan İstanbul seçimi için her kesim kendi etkili isimlerini alana sürüyor. AK Parti, en prestijli, popüler, çalışkan isimleriyle, bakanlarıyla, kanaat önderleriyle sahada. DEM’e gelince: Tabanını ikna edebilmek için Leyla Zana’yı, Sırrı Sakık’ı, Ahmet Türk’ü, Selahattin Demirtaş’ı harekete geçirmeye çalışıyor. Öte yandan: Muhalif partiler en dağınık dönemlerini yaşıyor gibi görünseler de sanki bir el hepsinin seçmenine dokunuyor, muhalefeti toparlıyor. Ben iflah olmaz bir iyimserim. İradesine her zaman saygı duyduğum ve güvendiğim bu ülke seçmeninin, bizleri yine yanıltmayacağını düşünüyorum. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin, halkın verdiği “uygulamalı siyaset dersi” olarak hafızalarda yerini alacağını tahmin ediyorum.
30 Mart 2024, Cumartesi 07:00
Haberin Devamı