Her şeyden önce, hatta sonuçlardan önce, belirtmemiz gereken bir nokta var. Öyle bir seçimdi ki: Sandığa burnunu sokmayan kalmadı. PKK’dan ve Kandil’den tutun FETÖ’ye kadar, hem de alenen, İmralı’dan tutun Edirne Cezaevi’ndeki zata kadar, müdahil olmayan yoktu.
...........
Şantajcılar kumpasçılar, hepsi ortalara dökülmüştü. İngiliz, Fransız, Alman Medyası, neredeyse sandığın içine saklanmıştı... Osman Kavala bile sanki oradaydı.
*
Buna rağmen Milli İrade zerre kadar taviz vermedi... Eşine ender rastlanır bir olgunlukla demokrasiyi taçlandırdı. Seçim sonuçlarından daha önemlisi bu işte... Oy kutsaldır sözü bir kere daha tescil edilmiştir. Şimdi yorumlara geçebiliriz. Buyurun.
*
Kemal Bey niçin kazanamadığını bizden iyi biliyor. “Dostlarım” dediği gruplara bundan sonraki hayatında bir mesafe koyar inşallah.
*
Kemal Bey’in başarısızlığına en çok emekliler üzüldüler. Öyle ya... Durup dururken 15 bin TL kaybettiler. Bence Erdoğan telafi etmeli bunu. Bari kısmen.
*
İstanbul’daki netice size neyi anlatıyor? İmamoğlu bir ders çıkarmış mıdır acaba? Eğer çıkardıysa, genç yaşta büyük tecrübe edinmiş sayılır.
*
Peki, öbürü ne olacak? Hayali cumhurbaşkanı yardımcıları’nın “beşi bir yerde” olanları mühim değil, onlar zaten işsizdiler ama Mansur Bey belediyedeki asli görevinin başına hangi moralle dönecek?
*
Unutmadan. Sandıkların henüz yarısı açılmışken Kemal Bey’in kazandığını ilan etmek, sadece ayıp değil aynı zamanda suçtur. Gerçi değişen bir şey olmaz ama o sadece hatırlatmak istedim.
*
Tek cümleyle özetleyecek olursam: Bu sonuç sürekli istiskal edilen bir sessiz çoğunluğun, bütün hıncını sandıktan çıkarmasıdır.