Rükzan SağırAnksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

HABERİ PAYLAŞ

Anksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

Kolunuzun çarptığı herkesin bir anda anksiyetesi (kronik kaygı bozukluğu) tetiklenecekmiş gibi. Bir çeşit anksiyete salgını var. Öylesine hassas, kırılgan bir topluma dönüşüyoruz ki dünya toplumları olarak. Şımartma kültürü ve pamuklar içinde büyütülen bir kuşağın gerçek hayat karşısında anksiyetesinin tutmaması anormal olurdu zaten.

Anksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

Hayatta gerçekten güvende olmakla aşırı korunmak arasında kalın, kapkalın bir çizgi var. Aşırı korunmacılığa ‘Mollycoddling’ deniyor. Molly, yumuşak başlı, nazik, fazla duygusal anlamında. Coddle ise aşırı özenli, şımartarak büyütmek anlamında. Bu yetiştirme kültürü, bireylerin büyüdüğünde bağımsızlık ve dayanıklılık geliştirmesine engel oluyor. Bu kültür, safetysim (güvenlikçilik) diye bir yaklaşımla kol kola. Dilimize henüz yerleşmediğinden ve karşılığı olmadığından orijinal adlarını kullanıyorum. İşte bu mollycoddling ve safetysim dünyasında, her şey sterilize ediliyor, her risk minimize ediliyor, stres kaynakları tamponlanıyor. Sonucu da kaygı içinde kıvranan bir nesil oluyor. Mesaj atmayı telefon konuşmalarına tercih etmek, ilk buluşma öncesinde her detayı öğrenmek gibi refleksler bu durumun ürünü.

Haberin Devamı

Anksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

ONAYLANMA KAHRAMANLIĞI

Anında yanıt bekleyen, anında tatmin edilen, ama yüz yüze temastan kaçınan bir dünya kuruldu bu nesile. Güvenli yaşam, dünyanın sterilize edilmesini beklemek değil. Onun kaosuyla ahenk içinde kalabilmek, konfor alanını kendin tayin edebilmekle ilgili. İşin daha ironik bir tarafı da var: Konfor alanında kalmak, zayıflık olmadığı gibi konfor alanından çıkmak da kahramanlık değil. Hayatının her anını bir başarı hikayesine çevirmek zorunda gibi yaşamak da bu kaygı neslinin icadı oldu. Bir ülkeye taşınıyor, sayfalar dolusu açıklama yapıyor, neden bunun herkesin yapması gereken bir şey olduğunu anlatıyor. İyi kanka, taşınmışsın hayrını gör. Başkalarına nutuk çekmenin manası ne? Çünkü en ideal yolun kendi yolu olduğuna inanmak ve onaylanmak istiyor. Oysa hayat tamamen planlanmış bir Google dokümanı değil. Düşmek, vazgeçmek, hata yapmak, gülünç duruma düşmek. Hepsi pakete dahil. Kaygıdan kaçarken özgüvenini de kaybeden, altı boş bir benmerkezci, narsistik eğilimli insanlar türüyor. Oysa, bırakın çocuklarınız biraz başarısız olsun, kaygılansın, ağlasınlar. Biraz kaygı sahibi olmak iyidir. İnsanı tehlikelere karşı tetikte tutan, sorumluluk almasını sağlayan doğal bir mekanizmadır. Dirayetli toplum mühendisliği bu mekanizmayı çalıştırarak yapılır.

Haberin Devamı

Anksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

WOKE FANTEZİSİNİN SONU

Bir insan nasıl olup da bu kadar geniş çaplı bir nefret listesi biriktirebilir içinde? İspanyol oyuncu Karla Sofia Gascon bir şekilde başarmış. İslam düşmanı, göçmen düşmanı, Uzakdoğulu düşmanı, Hint düşmanı, siyah düşmanı, obez düşmanı, Oscar düşmanı, Hitler hayranı... Ve daha komiği; kendisi trans ama homofobik. Eski paylaşımları ortaya çıkınca 2025 Goya Ödülleri’nde istenmeyen kişi ilan edildi. Oscar’da En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmiş ilk trans oldu bu yıl! Kendisi biyolojik bir kadın değil... Hollywood’un ‘woke’ anlatısının ürünü. Yani, aşırılık içeren kimlik siyasetinin. Üstelik geçmişte ettiği sözlerden pişman değil, halen hedef aldığı gruplardan özür dilemedi. Oscar Akademisi, Gascon’a bu ödülü verirse bu, “İki cinsiyet vardır: Kadın ve erkek” deyip trans sporcuları yasaklayan Trump yönetimine politik bir başkaldırı olacak. Vermezse, woke fantezisinin sonu olacak. Bence tüm bu tartışmaların ötesinde Gascon’un oynadığı Emilia Perez filmi zaten çok kötü bir film olduğu için herhangi bir ödülü hak etmiyor.

Haberin Devamı

Anksiyete pandemisinin arka yüzü: Mollycoddling

UMULMADIK YERLERDE YOGA

Çağımızın en gözde egzersizi yoga. Şimdilerde sıradan stüdyolarda yapılan yoga, sıkıcı bulunuyor. İyi yaşam kamplarıyla doğada pek çok yerde yapılmıştı. Sahilde, dağ yamacında, çiftlikte, tersanede, kayak merkezinde... Ben de bu kamplara katılıp deneyimlemiştim. Yeni nesil yoga, en beklenmedik yerlerde yapılan. Örneğin yüzen yoga var. Su üzerinde sörf tahtasında yapılıyor. Yazın denizde, kışın kapalı havuzda. Müzede yoga var. Tarihi mekanlar olması önemli. Avrupa’da en ünlü sanatçıların eserleriyle dolu Rönesans’tan kalma yapılardaki büyük salonlarda yapılıyor. En son tarihi bir kilisede yapılanını gördüm. Birkaç yıl öncesine kadar ‘sadece yoga yapmak’ bir sosyal statü sembolüydü. Şimdi artık nerede yaptığınıza bağlı olarak bir sosyal statü belirtisi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder