Popüler kültürü öğrenmek istiyorsanız Kate Moss’un hayatından daha iyi bir kaynak zor bulunur. 1990’lardan itibaren onun hayat tarzı ve stili, dönemlerin aynası gibi. Bugünküler gibi proje yıldızlardan da değil. 1988’de modellik ajansı sahibi tarafından JFK Havalimanı’nda keşfedildiğinde henüz 14 yaşında. İlk modellik çekimini yaptığında 16. Bugünün gözüyle bakarsak çocuk yaşlarda, evet. Ama o dönem lolitaların dönemiydi ve şöhret genelde çok erken yaşlarda gelen bir şeydi. Kate Moss, önceleri sadece bir yüzken podyuma çıktıktan sonra özel hayatı ve karakterini ele veren çıkışlarıyla ne bela bir kadın olduğunu hep gösterdi. Kendisini hiç gizlemedi. Her anlamda; kişisel ve fiziksel. Onu bu kadar özel kılan ve efsaneleştiren ve küresel bir ikona dönüştüren de işte bu özgünlüğü oldu. Kendisinden başka kimseye benzemedi. ‘It girl’ (ikoncan) kavramının sözlük karşılığı. 72 kez Vogue dergisine kapak oldu, Topshop bünyesinde kendi koleksiyonunu çıkardı. Alexander McQueen’in 2006 defilesinde hologram olarak yer alarak tarihe geçti.
SADE VE KESKİN CAZİBE
Birçok stile büründü. Peki bu kadar çok her şekle bürünebilen bir kadının nasıl olur da bir ‘tarzı’ olabilir? Çünkü hem ruh halini hem bulunduğu ortamı hem de yaşını yansıtan seçimlerden şaşmadı, hep çok yönlü kalabildi ve bu nedenle çamurlu festivalde bile hep kusursuz ve karizmatik göründü. Alexander McQueen, Gianni Versace ve Karl Lagerfeld gibi usta tasarımcıların koleksiyonlarına bu sayede ilham kaynağı oldu. Çünkü ne giyerse giysin elbiselerin onun önüne geçmesine izin vermedi. Bu yıl yeniden ünlenen transparan giyimi normalleştiren ilk modern kadın oydu. Johnny Depp ile yaşadığı fırtınalı aşk döneminde havaalanında sık sık görüntülenince bir kot bir tişörtlü kombinleriyle sokak stili ikonu olma yoluna hızlı bir giriş yaptı. Sade ve keskin cazibesiyle öne çıktı. Zayıflığı hep tartışma konusu oldu. Ama o bedeniyle en tükendiği zamanda bile hep barışık göründü. Günde altı defileye çıktığı zirvedeki dönemlerinde dinç kalma reçetesi için nasıl sağlıklı beslendiğini anlatması beklenirken, günde sadece bir kadeh şampanyayla idare ettiğini itiraf edebiliyordu. 30 yaşından sonra da hızlı hayatı yavaşlamak bilmedi.
ARTIK SAĞLIK GURUSU
Rockçı Pete Doherty ile ilişkisinde de gitarist Jamie Hince ile evlendiğinde de stili değişti. Birçok kadın gibi o da hayatındaki erkeklerin yaşam tarzına göre giyinme hatasına düşmekten uzak kalamadı. Ama asi bir festival kızı olduğunda da taşra şıklığına geçtiğinde de kendisi gibi olabilmeyi başardı. Sağlıksız ve uygunsuz yaşam tarzını ise “Moda dünyasındaki aşırılık, yaratıcı amaçlar anlamına gelmez. Aşırılık bir kaçıştır” sözleriyle bu ‘zor’ hayatla bir başa çıkma yöntemi olarak kullandığını söylemişti 2011’de (ne dertler var). 30’larında bile hayatında sağlıklı yaşama dair hiçbir emare yoktu. Hiç spor yapmadığını ve cilt bakım rutini olmadığını söylüyordu. İşte o Kate Moss, 40’larında uyanış çağına girdi. Artık bir sağlıklı yaşam markası var. Evinde 4 bin Sterlin’lik bir pilates ekipmanı var. Bugünlerde sağlıklı yaşam gurusu olarak en iyi spaları, detoks merkezlerini hep o keşfediyor. Herkesin her ayağı tökezlediğinde “İşte şimdi işi bitti” diyerek izlediği hikayesini o her seferinde yeni baştan yazıyor. Bu yüzden de güçlü markalar, sektörün istediği ‘estetik’ beklentileri karşılamadığı halde onun gibi 50 yaşındaki bir sihirbazla çalışmak istiyor.
KATE MOSS STİLİNİN ŞİFRESİ
Giyim tarzı adeta bir marka olan Kate Moss stiline sahip olmak için bir dolapta bulunması gerekenler, tam sıralı liste şöyle...