Geçen hafta sonu pazar günümü tam pazar gibi keyifli yaşamak isterken başıma birçok insanın da başına gelen o kötü olay geldi. Mail hesabım dahil olmak üzere Instagram, Facebook ve Twitter sosyal medya hesaplarım hacklendi.
"Bunu kim yapar, neden yapar?" diye kendime sorarken "Benimle uğraşan birileri de olmadığına göre herhalde piyango bana vurdu" diye homurdanıp durdum.
İşimin bir parçası sosyal medya ile bağlantılı olmasa belki umurumda bile olmayacaktı. Ama gerçekten yaşadığım bu duruma kahroldum diyebilirim. Bu tarz hacklenmeler yaşayan bazı fenomen ve sanatçı arkadaşlarım durumu öğrenince hemen beni aradılar. Sağ olsun Eylül Öztürk duruma el atarak beni tam bir bilgisayar profesörü diyebileceğimiz işin uzmanı Özalp Bilişim'den Mustafa Özalp'a yönlendirdi. Tam 20 saat boyunca Mustafa'nın verdiği talimatlara uyarak bazı hesaplarımızı geri aldık.
Böyle durumlarda insan evine hırsız girmiş psikolojisini yaşayıp sudan çıkmış balığa dönüyor ve kendini kötü hissediyor.
İşini çok severek ve gönülden yapan Mustafa Özalp'e burdan da teşekkür etmek istedim. Eğer kendine ulaşmak isterseniz Instagram hesabı "mistikdiyebiri."
BU OLAYDAN ÇIKARDIĞIM SONUÇ
-Siz siz olun mail adresinize gelen kurumsal mail görünümlü dahil hiçbir mail'i emin olmadan açmayın.
-Sosyal medya hesaplarınızı birbirine bağlamayın.
-Tüm hesaplarınızın şifresi birbirinden farklı olsun.
-Zaman zaman hesaplarınızın şifrelerini değiştirin.
BİR ARDA TURAN VUKUATI DAHA
Arda Turan Türkiye'de sahalara geri döndüğünden beri vukuatları maalesef bitmiyor. Agresif tavrı da serseri bir mayın gibi ordan oraya saçılmaya devam ediyor. Geçen hafta yaşanılan o çirkin ve nahoş durum uzun bir süre konuşulmaya devam edecek gibi gözüküyor.
İddiaya göre ortada evli ve eşi yanında olan bir kadına sözlü taciz ve Berkay'ın burnu 16 yerinden kırılacak şekilde yaşadığı şiddet var. Tüm detayları ile doğruysa gerçekten çok utanç verici. Arda Turan'ın daha önce yaşça büyük bir gazeteciye uyguladığı sözlü ve eylemsel şiddet daha akıllardan çıkmazken bu çirkin davranışları da kariyerini iyice dibe çökertti.
MELTEM CUMBUL YENİDEN SAHNEDE
Meltem Cumbul'u radyoculuk yıllarımdan beri tanırım ve severim yani tam 20 sene önceden. Ben bile düşününce bazen şaşırmıyor değilim. O Kiss FM'de program yaparken ben de hemen karşı stüdyosu Radiosport'da yayın yapardım.
Meltem zaman içinde oyunculuğunu geliştirerek çok iyi projelerde yer aldı. O dönem single modası yeni başlamıştı ki Meltem Cumbul da bir tekli ile karşımıza çıktı. 1998'de dönemin popüler şarkısı "Where Are You Now"ı coverlayarak "Seninleydim" olarak piyasa sürdü. O dönem tüm radyolar şarkıyı çok sevdi ve şarkı tüm kulüplerde çalındı. Hatta öyle ki tüm müzik listelerinde üst sıralara yükseldi.
Meltem o şarkıdan sonra bir single ya da albüm projesi yapmadı. Aslında keşke piyasanın o zamanki boşluğunda yapsaydı şu an gayet güzel de müzikal anlamda da yerini oturtmuş olacaktı.
Meltem, arkadaşlarının da ısrarlarına dayanamayarak geçen hafta sonu sürpriz yaptı ve Levent'te yer alan son yılların popüler mekanı La Boucherie'de sahne aldı.
İlk akşamında izlemeye gittim. Yıllardır uzak olduğu için biraz gergindi diyebilirim. Ama tavrı hali ve şarkı söylemesi hiç rahatsız edici değildi. Kısaca Meltem her zaman duruşuyla sahneye yakışan bir kadınlardan biri. Duydum ki bu hafta sonu da La Boucherie'de sahne alacakmış.
FRANKIE'DE SONBAHAR HALLERİ
Nişantaşı Sofa Otel'in üst katında yer alan Frankie açıldığı günden beri keyif aldığım ve sevdiğim mekanlardan. İstanbul'un çizgisiyle sayılı canlı müzik mekanlarından da biri olan Frankie'ye geçen akşam yeniden kondum.
Sonbaharla beraber yeni sezon şerefine Executive Şef Melih Dermirel'in elinden çıkan ve menüye yeni eklenen tatları keşfettim.Tam da şu sıralar sağlıklı yeme içmeye takmış biri olarak şunu söyleyebilirim: Menüye eklenen ilik sulu "Malkara Mercimek" çorba ve portakal-vanilya ile dinlendirilip fırınlanmış "Pancar salatası" efsaneydi.
Genelde balık restoranlarının vazgeçilmezi lakerda, Melih Demirel'in elinde bambaşka yorumlanmış. Mevsimin palamutu ile füme şekilde hazırlanmış ve tekmili fava ile servis edilen lakerda masanın konuşulanıydı. Yemek sonrası çarşamba akşamları çok sevdiğim Ümit Sayın'ı dinlediğim Frankie'de gittiğimiz cuma akşamı Metin Arolat sahnedeydi.
Metin doksanların tüm rüzgarlarını estirirken bildiğimiz ve sevdiğimiz şarkılarla hepimizi mest etti.
AKARETLER'DE BİR ANTAKYALI
Geçen akşam Akaretler'in başında olan ve zaman zaman gittiğim Antakya mutfağında kendimi buldum. Zar zor yer bulunan ve müdavimleri çok olan Antakya mutfağı İstanbul'da daha da şubeleşmesi gereken yerlerden diyebilirim.
Taş fırınından çıkan lahmacunu ve pideleri akla zarar. Antakya'ya has tepsi kebabı burada günde 400 adetten fazla sipariş alıyormuş. Kebapları kadar Antakya mezeleri ile de ün yapan mekanın şarkıcı, oyuncu, yazar birçok müdavimi de var. Gittiğimde Hande Yener de stüdyodan çıkmış arkadaşlarıyla yemek yiyip yorgunluk atıyordu.
Bu mekanda bir Sezen Aksu şarkısı da duyabilirsiniz, bir Orhan Gencebay şarkısına da rastlayabilirsiniz.