Giriş
Serpil Dokurel / Posta.com.tr | Dünya genelinde ve ülkemizde ölüm nedenleri araştırıldığında kalp ve damar hastalıkları ilk sıralarda yer alıyor. Kalp hastalıklarının oluşmasında pek çok etken olabiliyor. Ancak yüksek kolesterol seviyeleri bu etkenlerin en başında gösteriliyor. Bu denli hayati öneme sahip olan kolesterolü beslenme şekliyle ve diyetinize ekleyeceğiniz birtakım besinlerle kontrol altına alabilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Ersan’a kolesterolü düşürebilmek ve ilerde kalp hastalığına yakalanmamak için beslenmemizde ne gibi değişiklikler yapmamız gerektiğini sorduk. İşte aldığımız cevaplar…
BEL ÇEVRENİZ KOLESTEROL SEVİYESİ HAKKINDA BİLGİ VERİYOR!
Bel çevresinin kolesterol seviyeleri hakkkında ipuçları verdiğini belirten Diyetisten Ersan, “Yüksek kiloda olmak özellikle bel çevrenizin kalın olması kolesterol yüksekliği ve dolayısıyla da kalp ve damar hastalıklarına karşı büyük risktir. Bu durum diyabet, kanser, kemik hastalıklarına da davetiye çıkarabilir.” açıklamasında bulundu.
Diyetisyen Beyza Ersan kadınlarda ve erkeklerde ideal bel ölçülerini açıkladı.
“Bel çevresi kalınlığının kadınlarda 80 cm’in üstünde, erkeklerde ise 94 cm’in üstünde olması risklidir. Bel çevresi kalınlığının kadınlarda 88 cm erkeklerde ise 102 cm’in üstünde olması ise kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere kronik hastalık riskini çok ciddi düzeyde arttırır.”
Doğru bir beslenme modeli ve uzman desteği ile kilo kontrolü sağlamanın mümkün olduğunu belirten Ersan, ayrıca kontrolsüz yapılan diyetlerin de kalp sağlığını kötü etkilediğini belirtti.
GÜNDE 30 DK. EGZERSİZ KOLESTEROL SEVİYENİZİ DÜŞÜRÜYOR!
Diyetisyen Beyza Ersan kolesterol dengesini sağlamak ve kalp sağlığını korumak için yapılması gerekenleri sıraladı.
- Doğru bir beslenme modelinin yanında egzersiz, stres kontrolü ve uyku düzeni de oldukça önemli.
- Stres kronik hastalık riskini arttıran büyük bir etmendir. Stres kontrolünü sağlamak hastalık riskini düşürmenize yardımcı olur.
- Bunun dışında uyku düzeninizi sağlamaya da dikkat etmelisiniz.
- Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin önerilerine göre haftalık en az 150-300 dakika hareket etmek kolesterol riskinizi düşürmeye yardımcı oluyor. Yani günde 30 dakika egzersiz yaparak hastalık riskinizi önemli ölçüde düşürebilirsiniz.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜREN BESİNLER
Yapılan araştırmalar kolesterol düzeyini düşüren besinlerin olduğunu artık kanıtlamış durumda. Peki, bu durumda hangi besinlerden faydalanmak gerekiyor?
Diyetisyen Beyza Ersan “Bu besinleri mucize gibi görmek ve sınırsız tüketmek elbette yanlıştır. Ancak beslenmenize düzenli olarak bu besinleri eklemek sağlığınıza destek olacaktır. Balık, yulaf, kurubaklagiller, zeytinyağı, keten tohumu, badem, fındık gibi besinler kolesterole olumlu etki etmektedir. Bunun dışında avokado, zerdeçal, tam tahıllı ekmeklere de beslenmenizde yer vermenizde fayda var.” dedi.
KOLESTEROLÜ DÜŞÜREN EN GÜÇLÜ BESİN: "DOMATES”
Diyetisyen Beyza Ersan, besinlere kırmızı, mor gibi renkleri verenin “karotenoid” adında bir yağ olduğunu açıkladı. Karoteniod miktarının bitkinin yetiştiği iklim, toprak koşulları, yetiştirilme şekilleri gibi birçok faktörden etkilendiğini belirtti.
Hem göze hem de sağlığa hitap eden bu rengarenk besinleri sofralarımızdan eksik etmemiz gerektiğini söyleyen Diyetisyen Beyza Ersan , “Çünkü bu besinler bizi hastalıklardan koruyor. Özellikle besinlere kırmızı-mor rengini veren likopen çok güçlü bir antioksidandır. İnsan vücudunda üretilemez, dışarıdan alınması gerekmektedir. Diyabet, kalp ve damar sağlığı, nörolojik hastalıklar, deri ve kemik hastalıklarına karşı olumlu etki etmektedir. Kırmızı ve mor renkli birçok besinde belli miktarlarda likopen bulunsa da en zengin kaynağı domatestir. Ardından karpuz, pembe greyfurt ve papaya örnek verilebilir. Likopen kolesterol seviyelerinize olumlu etki edebilmektedir.” dedi.
YAĞLI ETLER KOLESTEROLÜ YÜKSELTİYOR!
Yanlış beslenme alışkanlıklarının kolesterol seviyesini yükselttiğini söyeleyen Ersan. özellikle kaçınılması gereken besinleri Posta.com.tr okurları için sıraladık.
“Özellikle trans yağ içeren paketli ürünler, sakatat tüketimi, yüksek miktarda katı yağ tüketimi, yağlı et tüketiminden kaçınılmalıdır. Kırmızı et miktarı azaltılmalı ve yağsız tercih edilmelidir. Et tercihiniz genellikle beyaz etten yana olmalıdır. Doğal olsa dahi hayvansal yağlardan uzak durulması gerekiyor. Yağ seçimi başta zeytinyağı olmak üzere bitkisel yağlardan yana kullanılmalıdır. Yağ içeriğinden dolayı tavuğun derisi seyrek tüketilmelidir. Süt ve süt ürünlerinde ise az yağlı olanları seçmekte fayda var.”
Ersan son olarak pişirme şekliyle alakalı önemli bir uyarıda bulundu.
“Pişirme şekli de oldukça önemli. Kızartma yoluyla pişirmekten kaçınılmalı. Genellikle haşlama, soteleme, buharda ya da fırında pişirme tercih edilmelidir.”İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRMevsimi geldi: Kalbe giden damarları onarıyor, beyne giden oksijen miktarını artırıyor!Habere Git
EN DOĞRUSU: AKDENİZ TİPİ BESLENME MODELİNİ UYGULAMALIYIZ!
Kalp damar hastalıklarına yakalanmamak için Akdeniz tipi beslenmeye yönelmek gerektiğini belirten Diyetisyen Beyza Ersan “Akdeniz diyeti Angel Keys tarafından yaklaşık 1960’lı yıllarda bilimsel olarak tanımlanmış bir diyet modelidir. Akdeniz ülkelerindeki beslenme modelinin ortak özelliklerini yansıttığından bu adı almıştır. Bu beslenme modelinde bol bol sebze, meyve yer alır. Kurubaklagiller, tam tahıllar ve yağlı tohum dediğimiz ceviz, fındık badem vb. sıklıkla tüketilir. Akdeniz tipi beslenme modelinde hayvansal yağ tüketimi çok düşüktür. Genellikle zeytinyağı temel olmak üzere, bitkisel yağlar tercih edilir. Kırmızı et kısıtlıdır. Beyaz et tüketimi tercih edilir. Haftada en az 1 defa balık tüketilir. Her gün tam tahıllı besinler sofradan eksik olmaz. Özellikle sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş etler ve şeker ile şeker içeren besinler kısıtlıdır.”dedi
Akdeniz tipi beslenme modeli ile yalnızca kolesterol seviyelerinize olumlu etki etmekle kalmaz, Alzheimer, kanser ve obezite riskinizi de önemli ölçüde azaltmış olursunuz.
