Ağrı’nın Uzunyazı köyündeydim. Neden derseniz… Park olmayan bir bölgede, parka kavuşan çocukların nasıl mutlu olduğuna şahitlik etmek için! Onlarla tahterevalliye bindim, salıncaklarını salladım, bol bol sohbet ettim, hayallerini dinledim. Şahane anlardı gerçekten. Üstelik bu sıradan bir park değildi. OMO’nun başlattığı proje sayesinde, geri dönüştürülen plastiklerle hayata geçirilmişti. Bir süre önce biz de destekçileri olmuş, POSTA’nın sosyal medya hesaplarında bu projeyi duyuran videolar çekmiştik. Neydi proje, hatırlatayım...
18 yıl önce ‘Kirlenmek Güzeldir’ diyerek çocukları dışarıda oynamaya çağıran OMO, bu sloganı bir iyilik hareketine dönüştürme kararı aldı ve ‘İyilik İçin Kirlenmek Güzeldir’e dönüştürdü. Yani plastik atıklar biriktirilecek, geri dönüşüme yollanacak ve o plastik atıklarla oyun parkı olmayan bölgelere oyun parkları yapılacaktı.
İstanbul’daki Ümraniye, Üsküdar ve Beykoz belediyeleri ile işbirliği yapıldı, okulların önüne geri dönüşüm kutuları konuldu. Çocuklara evdeki plastik atıkları getirmeleri ve bunun neden önemli olduğu anlatıldı, belediyeler vasıtasıyla da ailelere ulaşıldı. Sonuçta iki ay gibi bir sürede biriktirilen plastik atıklarla Ağrı’nın Uzunyazı köyündeki ilkokulun bahçesine rengarenk bir park yapıldı. İşte, biz de desteklediğimiz bu hareketin ete kemiğe bürünmüş halini görmek için gittik Ağrı’ya.
BİR PARK İÇİN 196 KİLO PLASTİK ATIK YETİYOR
O parkı, çocukların mutluluğunu görünce sordum tabii. k Salıncaklı, kaydıraklı, tahterevallisi olan bir park için ne kadar plastik gerekiyor?
İki ay içerisinde üç belediye tarafından toplanan 350 kilo plastik ayrıştırılmış, geri dönüştürülmüş ve 196 kilosu ile bu park yapılmış. Düşünün, bu miktarı biriktirmek ne kadar kolay aslında!
Peki Ağrı nasıl seçildi?
Hedef gerçekten ihtiyacı olan bir yere park yapmak olunca; Milli Eğitim Bakanlığı ve belediyelere sorulmuş, Top 10 liste yapılmış. Bu listede Ağrı’da varmış. Okul müdürünün isteği ve ısrarı olayı netleştirmiş. Uzunyazı İlkokulu’nun 29 yaşındaki okul müdürü Murat Ağsakal’a bravo.
Peki devamı gelecek mi bu parkların?
Hedef bu yıl iki park yapmakmış. İkincisi de eylülde başka bir bölgede. Ve elbette bu işe devam etmek istiyorlar. “Belediyeler ve insanlar duyarlı olursa, park yapma hızı da muhakkak artacaktır” diyor marka yetkilileri. Özetle, biraz çabayla ne çok şeyi değiştirebileceğimizi görmek paha biçilmezdi, çok güzeldi.
Bu şahane projeyi sonuna kadar destekliyorum, ben de plastik atıklarımı biriktiriyorum ve evimin yakınında nerede geri dönüşüm kutusu varsa oraya atıyorum. Çünkü hem çocukları güldürmek, hem de doğayı korumak bu kadar basit aslında. Bence siz de yaparsınız, hiç zor değil.
HER ŞEY MÜHENDİS KIZLAR YETİŞSİN DİYE!
Madem bugün köşeye ‘iyilik’ten girdim, bir başka projeden daha bahsedeyim. 55 yıldır Türkiye’de faaliyette olan Mercedes-Benz Türk’ün şahane projesinden… Otobüs ve kamyon üretimleriyle başarı çıtasını her gün yükselten marka; fırsat eşitliğinin de destekçisi.
Her geçen gün artan kadın çalışan sayısı ile toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir kurum kültürü oluşturmaya çalışıyor. Boğaziçi Üniversitesi Vakfı ile ‘Women In 4 Mercedes’ programını oluşturan marka, mühendislik okuyan kız öğrencileri destekleyerek kadın mühendis istihdamına katkı sağlamayı hedefliyor.
2018 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde mühendislik okuyan kız öğrencilere eğitim bursu verilmesiyle başlayan program kapsamında; burs kriterlerine uyan öğrenciler, hazırlık sınıfından, mezun oluncaya kadar destekleniyor. İsterlerse kurumun staj programına dahil oluyorlar, şirket yöneticileri ve mühendis mentorluğundan faydalanabiliyorlar.
Bu yıl 17 mühendis adayı bursiyerin bulunduğu programa eylül ayında beş yeni öğrenci daha katılacak. Geçen perşembe bu şahane kızlarla tanıştım işte. Pırıl pırıl, zehir gibi 7 genç kız. Kadınların her alanda erkeklerle birlikte eşit haklarla çalışması için çabalayan markalara hep destek, tam destek. Alkışlıyorum.
ORTAYA KARIŞIK SAYIKLAMALAR
- Kahramanmaraş’ta kredi kartından 5 yıl kart üyelik aidatı kesilen vatandaş, bu ücretin iptali için başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Mahkeme, bankanın aldığı üyelik ücretinin faiziyle iadesine karar verdi. Demek ki, biz de bu aidatlara dur diyebiliriz, durmasak mı?
- Restoranlarıyla yurtdışında büyük ün kazanan Nusret, bu kez kapuçino (cappuccino) işine girdi. Maçka Palas’ta açtığı dükkana kendi söylemi gibi ‘Kapicciiiinoo’ adını verdi. Yıllık gelirin yüzde 50’sini de Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlayacağını açıkladı. Her ne kadar onun kapuçino içme videolarından nefret etsem de, bu tatlı bağış için gider bir kahve içerim artık. Sene sonunda bu sözün takipçisi olalım ama!
- Yayına yeni başlayan Disney+ ile Netflix’in sosyal medya hesapları üzerinden atışmaları çok tatlı, çok eğlenceli. Bu rekabet sonuçta izleyiciye yarar ama kendi adıma söyleyeyim, bu atışma içeriklerden daha çok ilgimi çekti. Çekirdek alır, izlerim.