Giriş
Beklenen son gerçekleşti…
“Meryem Uzerli dizisi” olarak lanse edilen ‘Gecenin Kraliçesi’ yayından kalktı. İlk günden beri senaryodaki sıkıntılar, inandırıcılıktan uzak roller ve kötü oyunculuklarla konuşulan dizi, hayal kırıklığı yaratmıştı...
En çok da Meryem Uzerli eleştirildi. Bir türlü olmadı, doku tutmadı, oynayamadı.
Reyting garantili bir oyuncu olan ve izlemeyi de çok sevdiğim rol arkadaşı Murat Yıldırım da güme gitti tabii. Ona üzüldüm en çok. Neyse…
Konumuz, “Meryem Uzerli’nin biten dizisi” değil tabii ki. Cuma günü vizyona girecek ‘Annemin Yarası’ filmindeki performansı.
Cumartesi sabahı erken saatlerde Soho House’taki özel gösteriminde izledim filmi. Peşin peşin söyleyeyim: Çok iyi film olmuş, çok etkilendim.
Eli yüzü düzgün, yabancı film standartlarında, dram dozu ve gerilimi kıvamında. Bosna’daki savaşı ve dramı geride bırakmaya çalışan bir grup insanın hikayesi diyebiliriz...
Ama insanın geçmişini temize çekmesi o kadar kolay değilmiş, onu anlıyor insan izledikçe. Meryem Uzerli’yi soracak olursanız…
Kasmıyor, enerjisi yüksek, çok doğal. Dizide yaşattığı hüsranı kapatacak kadar iyi. En azından doğru bir yönetmenle (Ozan Açıktan) kendisini temize çekecek.
BKM de doğru bir strateji izliyor; ‘Meryem’in filmi” diye reklam yapmıyor Allah’tan!
Okan Yalabık, Ozan Güven ve Belçim Bilgin de gayet başarılı amaaa... Bana göre filmin yıldızı; yetimhanede büyüyen, oradan çıkınca da anne ve babasını arayan Bosnalı ‘Salih’ rolündeki Bora Akkaş.
Filmin en iyi performansı. Belçim Bilgin’le yaşlarının yakın olması bir handikap ama hikayeye bakınca, göz ardı edilecek bir ayrıntı.
Yüreğinize işleyecek bir film geliyor, kaçırmayın.
Meryl Streep’e özenmiş
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, ‘aile ve çocuk dostu ekran’a dikkat çekmek için; TRT’de yayınlanan ‘Baba Candır’ dizisinde rol almış...
Çok güzel hareket. Politika dünyamızda o kadar gerginlik, öfke ve nefret var ki, politikacıların normal ve insani yanlarını görmek için can atıyoruz artık.
Bizimki de insani ihtiyaç işte, n’aparsın! Bakan Ramazanoğlu, Meryl Streep’in oyunculuğunu beğendiğini de ifade etmiş ve şöyle demiş: “Bir tarafta iyi eğitimli bir kadın, anne kimliği, öteki tarafta muhteşem oyunculuklar.
Onun gibi bir oyuncu olmayı çok isterdim..” Bugüne kadar kadınlarla ilgili öyle absürd söylemler dile getirildi ki bu hükümet tarafından; oradaki herhangi biriyle aynı hikayede buluşmak bile bizi şaşırtıyor.
“Hayran olduğumuz hikayeler aynı” diye şaşırıyoruz. Ne yazık ki durum bu. Not: Bakan’ın konuk olduğu dizi, pazar günü TRT ekranında olacak.
Çocuklar için ‘Nutuk’ çıktı
Atatürk’ün anılarını içeren ‘Nutuk’, çocukların okuyacağı bir kitap haline getirildi…
Hakan Atalay’ın kaleme aldığı ve Mehmet Şahinboy’un çizimlerini yaptığı ‘Çocuklar İçin Nutuk’, Kurtuluş Savaşı’nın ana hatlarını Atatürk’ün ağzından çocuklara aktarıyor.
İskenderiye Yayınevi’nin çıkardığı kitapta o kadar samimi bir dil hakim ki, çocuklar Atatürk'le sohbet ediyormuş gibi hissediyor.
‘Nutuk’un genel hatlarının dışına çıkılmamış ama üslup ve yazım olarak bambaşka bir dil kullanılmış; okurken çocukları sıkmıyor.
Danışmanlar ve pedagoglar eşliğinde yeniden yazılan kitap; içindeki çizimlerle de bir ilk olma özelliği taşıyor. Çocuklara tarihi sevdirmek istiyorsanız, haberiniz olsun.
Nazım Hikmet’ten ilham almışlar
Diyet listeleri hayatımızı sarsa da…
Kaloriden ve ekmekten uzak duracağımız hayatlar programlasak da, kabul edelim ekmek seviyoruz biz. Boşuna değil milletin akın akın ekmek yapma sevdası! Kendi adıma söyleyeyim, ben de ekmek severim. Hem de çok.
Ekmeksiz yapamam, ekmeğe kayıtsız kalamam. Yeni açılan fırınlara ve taze ekmek kokusuna bayılırım.
O yüzden Teşvikiye’de yeni açılan bir fırından bahsedeceğim size: ‘Nino’. Kendi ekşi mayalarını yapıyor, özel ekmeklerini üretiyorlar.
Ekmeği ‘doymak için yemekten, keşfetmek ve keyif almak için yemeye’ çeviriyorlar.
Nazım Hikmet’in “Bir ekmeği son lokmasına kadar yemeyi, bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman” sözünden de ilham almışlar. Sırf bunun için bile sevilir bu fırın.
Oscar gecesi en çok pizzayı Ankara yedi
Tüm dünyanın yılın sinema olayına kilitlendiği 28 Şubat gecesi, Domino’s Pizza farklı bir uygulamaya imza attı ve en çok sipariş alan ilk 11 restoranını sabah 04.00’e kadar açık tuttu.
Böylece en çok siparişi hangi semtin verdiği de ortaya çıktı! Gece boyunca en çok sipariş alan kent Ankara oldu. Üç kentte verilen siparişlerin yüzde 50’si bu kentten geldi.
Ünlü marka, entelektüel sakinleri yüzünden Kabataş şubesinin rekor kırmasını bekledi. Hatta öngörüleri, öğrenci nüfusunun yoğun olduğu Beşiktaş’tan da yüksek sipariş alınacağı şeklindeydi.
Ancak İstanbul’da Ümraniye, bu şubeleri sollayarak ilk sıraya yerleşti. İzmir’den ilk 5’e giren semt ise Alsancak.
Şirin Bir LAF
Kızlar Çağatay Ulusoy sizin olmayacağı gibi, Adriana Lima da bizim olmayacak. Biz bize kaldık anlayacağınız.
