Asya o yüzüğü takmalı!

Dolar, Euro almış başını gitmiş, ne yapacağız? Bir yolunu bulup kafa dağıtacağız! Mesela, evde oturup dizi izleyeceğiz. İşte geliyor pazar gibi pazar yazısı o zaman… ‘Sadakatsiz’ dizisinin fanıyım. Evlilik hayatına, aldatmalara, güçlü kadın olmaya, hayatta doğru durmaya dair o kadar çok söylüyor ki, kaçırmıyorum. Çarşamba akşamı yayınlanan son bölümü izlerken, ‘ben bunu yazarım’ dedim...

Yazmazsam, içim şişerdi çünkü! En güçlü, en müdanasız kadınlara bile yaşattırılan şu suçluluk duygusuna fazla uyuz oluyorum çünkü! Dizide Cansu Dere’nin oynadığı ‘Asya’ karakteri, kocası tarafından aldatıldı. Bunu çok kötü şekilde öğrendi, boşandı, çocuğu yanında kalsın diye ne bedeller ödedi ama mağduru oynamadı, kendini de ezdirmedi. Bunların hepsini nefes nefese geçen sezon izledik.

Şimdi boşanmanın üzerinden 4 yıl geçmiş, Asya ilk kez bir adamı sevmiş, artık mutlu olmaya hazır ama izin vermiyorlar! Zamanında onu aldatan, gidip kendine ayrı hayat kuran kocası Volkan ayrı; uyuz ve ergen oğlu Ali ayrı, hayatı kadına dar ediyorlar. Ali kendini paralıyor annesi evlenmesin diye. Bağırmalar çağırmalar, kocası gibi hesap sormalar, kolundan çekiştirmeler... Babadan ne görüyorsa, onu yapıyor tabii!

Her bölümde, sinirden hop oturup hop kalkıyorum resmen. ‘Dizi bu, kendine gel’ demeyin çünkü gerçek hayatta da aynısı oluyor maalesef. Baba başkasıyla evlenebiliyor ama anneye ‘yapamazsın’ diyor herkes. Toplum kadına sürekli, ‘Çocuğunu düşün’ ültimatomu vermiyor mu? Yuvayı yaptı ya dişi kuş; acı çekse de, mutsuzluktan geberse de sürdürecek o hikayeyi öyle mi? Evlilik bitse bile, kıracak dizini, oturacak evinde, çocuğuna bakacak. Volkan Bey, ikinci evlilikten canı sıkılıp geri dönünce de ‘Asya’yı bıraktığı yerde bulacak.

Yerler sizin çifte standartınızı! Asya da insan ya sonuçta; bir noktadan sonra isyan etti oğluna; “Baban tarafından aldatıldığımda ağlamadığım için, güçlü durduğum için, yerlerde sürünmediğim için, mutlu olmayı istediğim için özür dilerim oğlum” diyerek. Ama ne oldu? O kimseye pabuç bırakmayan güçlü Asya; en zayıf karnı, biricik çocuğu üzülmesin diye kendi mutluluğundan vazgeçti ve evlenme teklifini geri çevirdi.

‘Sadakatsiz’ kadından yana, toplumun kodlarını tınlamayan, ezber bozan bir kadın dizisi olduğu için sinir oldum tabii! O yüzden istiyorum ki Asya parmağına o yüzüğü taksın! Asya herkese inat mutlu olsun. Çocuğuna da bunu anlatsın, öğretsin bir şekil. Bunlar bir yerde, gerçek hayatı da etkilesin. Yani bu mutluluk hem Asya’nın, hem izleyicilerin hakkı!

Erkekler de ağlar canım…

• Salih Bademci, bu yılın yükselen yıldızı. Ekranda, dijitalde, her yerde. Ve performansları öyle iyi ki, ‘yılın oyuncusu’ seçildi GQ ödül töreninde. Ödül alırken de ağladı. Onca emeğin, onca çalışmanın ardından fark edilmek, ödüllendirilmek az şey mi? O gözyaşlarıyla, ‘erkekler ağlamaz’ klişesini yerle bir etmesi hele... Daha çok alkışlayıp, ‘helal olsun’ dersin.

• Can Bonomo’nun ağlaması ise ayrı güzeldi. Eşi Öykü Karayel, aynı törende ‘yılın kadını’ ödülünü alırken, “Benim bütün stresimi, bütün kahrımı çeken ve göğsünde yumuşatan sevgili eşime teşekkür ederim” deyince; Bonomo da çok duygulandı. Aksini düşünenlere erkek olmanın, sevmenin tam da böyle bir şey olduğunu gösterdiğin için şahane bir adamsın Can Bonomo.

Yeni nesil bir gazino

İstanbul gece hayatında, canlı müzik patlaması yaşanıyor malum... Birçok şehirde pub’ları olan Jolly Joker markası da, bu furyada el yükseltti; Taksim CVK Park Bosphorus Hotel’in terasına yeni bir şube açtı. Ama bu şube, gazino tadında. Adı da Jolly Joker Private. İçeri girdiğinizde kendinizi yurt dışında, şık bir caz bar’da hissediyorsunuz.

Yüksek tavanlı, ferah, sıkış tepiş olmayacağınız bir ortam. Şık masalar, lezzetli yemekler, hatta papyonlu garsonlar var. Gülşen’den Yaşar’a, Yıldız Tilbe’den Selami Şahin’e ünlü isimler sahneye çıkıyor, siz de fiks menü eşliğinde onları dinliyorsunuz.

Üç ayrı kategori var, fiyatlar da ona göre değişiyor. Üstelik öyle uçuk kaçık gazino fiyatları değil. Elbette sanatçı ücretleri düşünülmek zorunda ama klasik yerlere göre gayet insaflı. Yıldız Tilbe’yi dinlemeye gittim geçenlerde; tam not verdim. Türk milleti gazino kültürünü sever, o yüzden on numara iş olmuş bence.

Galataport’ta yeni yıl konserleri

Canlı müzik demişken… Yeni yıl için geri sayım sürerken; her yerde konserler, etkinlikler, partiler gırla... Galataport da, İstanbul’un yeni çekim merkezi, turistlerin uğrak mekanı olduğu için şahane bir Christmas Market kurmuş. Tıpkı Avrupa’daki Noel pazarları gibi. Buz pateni pisti, hediyelik eşyalar, atölyeler, enfes tatlar, konserlerle dolu dolu bir eğlence ortamı.

Galataport’un şahane manzarasında yapılan konserlerde Yalın, Ayhan Sicimoğlu, Sertab Erener, Edis, Cem Adrian, Karsu gibi ünlü isimler sahne alacak. 26 Aralık tarihine kadar sürecek Christmas Market etkinlikleri; hafta içi 16.00-23.00 arasında, hafta sonu ise 12.00-17.00 arası ve 18.00-23.00 saatleri arasında iki seans olacak. Biletler, Passo sitesinden online satın alınabiliyor.

Yağmurlu bir cuma günü gittim Galataport’a. Yağmurda bile o kadar güzeldi ki... 1.2 km sahil şeridi turistlerle doluydu. Onlar da buraya bayıldı çünkü dünyadaki hiçbir limanda; tarihi bir liman sahasını, kültür sanat, alışveriş ve gastronomi merkezine dönüştüren başka bir proje yok gerçekten. Tadını çıkaralım diyorum.