Giriş
2015 yılının eylül ayı... Avrupa’da güvenli bir yere ulaşmaya çalışırken Akdeniz’de boğulan 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi’nin cansız bedeni kıyıya vurdu ve o görüntü hafızalara kazındı.
Tüm dünyada, mülteci sorununun da simge fotoğraflarından biri oldu. O görüntü şimdi bir romanın da hikayesi...
‘Uçurtma Avcısı’, ‘Bin Muhteşem Güneş’ romanlarıyla dünya çapında ün kazanmış, Afgan kökenli yazar Khaled Hosseini; ‘Deniz Duası’ isimli kısacık romanında Aylan’a ağıt yakıyor.
Çizimlerle süslü bir ağıt. Metin; Suriyeli bir babanın, sonu belirsiz bir yolculuğa çıkmadan önce oğluna yazdığı mektup şeklinde tasarlanmış; savaştan ve zulümden kaçarken denizlerde kaybolan binlerce mülteciye adanmış. Mülteci kamplarını ziyaret eden, her platformda bu sorunu dile getiren yazar Hosseini, ‘Deniz Duası’nın tüm gelirini de iyi niyet elçisi olarak görev aldığı Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Khaled Hosseini Foundation’a aktarıyor.
TACİZ İDDİALARINA SUSANLAR KİMLER?
Yine bir dizi seti, yine bir taciz iddiası. Bu kez haberler ‘Yaşamayanlar’ setinden. Elit İşcan; rol arkadaşı Efecan Şenolsun tarafından cinsel tacize ve hakarete uğradığını söylüyor.
Efecan Şenolsun da ‘kamuoyu yaratmak için gerçek dışı şeyler’ anlatıldığını belirtiyor.
Kim haklı, kim haksız; genç bir kadın kamuoyu yaratmak için böyle bir olayı uyduruyor olabilir mi bilemeyiz… Ama şahitleri olduğunu söylüyor Elit İşcan...
‘Yasak Elma’ dizisindeki taciz iddiaları ispatlanamadı çünkü şahit yoktu. Bu kez durum farklı. Buradaki en büyük hata ise yapım ve menajerlik şirketinin!
Aylar önce yaşanmış ve kendilerine anlatılmış bu olayı çözmeye yanaşmamışlar. Elit İşcan da kimseden duyarlı bir hareket göremediği için şikayetçi olmaya karar vermiş. Azıcık duyarlılık çok mu, bu kadar zor mu gerçekten? Neyin kafasıdır bu?
DOKTOR BİZE BİR MÜZE REÇETESİ!
Kanada’da depresyon ve diğer psikolojik hastalıkların tedavisi için yeni bir yöntem uygulanıyor: Ücretsiz müze ziyareti!
Sıkça müzeye giden, sanat eserleriyle ilgilenen kişilerin moral bulduğuna ve tedavide daha iyi sonuçlar elde ettiğine dair bulgulara rastlanmış. 1 Kasım’dan itibaren doktorlar reçeteye ‘müze gezin’ diye yazacakmış. Bayıldım habere...
Bizde de uygulansa keşke! Müze gezmeye pek meraklı olmadığımız ortada... Üstelik dünyanın en gergin, en psikolojisi bozuk insanlarıyla dolu ülkesiyiz bence! Doktor reçetesine gerek kalmadan kendimizi tedavi etmeye başlasak ya...
Hem Müze Kart diye bir olay var; 70 TL ödeyip kartı aldığınızda, bir yıl boyunca müzeleri ücretsiz geziyorsunuz. Denesek güzelleşiriz belki!
GELECEĞİN MODASINA CEM HAKKO KATKISI
ESMOD, 1841 yılında kurulan dünyanın ilk moda okulu... Her yıl da farklı ülkelerdeki mezunlarıyla bir moda buluşması yapıyor.
Dünyanın bu en köklü moda okulunun 2018 defilesi ise önceki gün İstanbul’daydı.. Emaar AVM’de kurulan dev çadırda; pek çok ESMOD ülke temsilcisi, basın ve moda dünyasından ünlü isimler, 12 ülkeden kreasyonları izledi.
Geleceğin modasına yön verecek isimlerin kreasyonlarını. Bu önemli buluşmayı İstanbul’a taşıyan isimse Cem Hakko’dan başkası değildi. Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, 2013’te ESMOD’u, ‘Vakko ESMOD Moda Akademisi’ ismiyle Türkiye’ye getirip, modanın geleceğine yatırım yaptı.
Bir moda okulu açarak geleceğin tasarımcılarını yetiştirmenin babası Vitali Hakko’nun hayali olduğunu da her fırsatta söyler. ‘Moda Vakko’dur’ iddiasıyla yıllardır yerini koruyan bir markaya da bu yakışırdı ancak. Tebrikler Cem Hakko; çok güzel hareketler bunlar.
GERÇEK BİR CATWALK OLDU!
12 ülkeden tasarımcılar sıra sıra kreasyonlarını sergiledikten sonra, sıra İstanbul’a geldiğinde tam bir ‘catwalk’ gerçekleşti podyumda...
Çadırın içine giren bir kedi, podyuma fırladı, ‘buralar benim’ dercesine ortaya yayıldı. Kimi zaman defileyi izledi, kimi zaman yalandı, kimi zaman da mankenlere pati attı, etraftan gelen ‘pıs pıss’ çağrılarına da hiç yüz vermedi. Herkes gülerek olanları izledi.
Peki tam İstanbul’a sıra geldiğinde, İstanbul kedilerinin iş başı yapması kaç puan? İşte buna mükemmel zamanlama denir, aferin kedicik!
