Giriş
Kapısında höt zöt yapan, kollarını kavuşturup müşterilere korku salan, kaba saba konuşan, adam seçen korumaları olan mekanları oldum olası sevmedim, gitmekten hazetmedim, tersine kendimi orada güvensiz hissettim.
Zira bana göre bir mekana müşteriyi güleryüzle, zarafetle buyur etmiyorsan, içeride de umrunda değildir o kişi!
Şu kadın müşterinin dövüldüğü Dorock XL isimli mekana getireceğim konuyu…
Hayatımda bir kez gittim, o da bir arkadaşımın oğlu Bülent Ortaçgil orkestrasında çalıyordu; heyecanına ortak olalım istedik. Sonra bu darp olayı patladı... Geçen ay genç bir kadın, Dorock XL Beşiktaş’ta güvenlik görevlileri tarafından darp edildiğini iddia etti, vücudunda oluşan morlukların fotoğraflarını da Twitter’dan paylaştı. Bu iddia üzerine mekan sahibi ‘karşılıklı darp’ açıklaması yaptı.
Sonra olayın videoları düştü sosyal medyaya… Görüntüler üzerine olayın gerçek olduğu ortaya çıktı, hemen ardından da mekanla konser anlaşması olan Kalben ve Nil Karaibrahimgil; konserlerini iptal ettiklerini duyurdu. Gerçekten helal olsun bu iki kadına.. Orada konser veren onlarca sanatçı kılını kıpırdatmadı ama bu iki kadın tepkisini ortaya böyle koydu.
Ve onların sessiz sedasız, en zarif halleriyle sergilediği bu duruş yüzünden mekan; tüm konserleri iptal ettiğini açıkladı. Açıklama şöyle: konserler bir süre askıya alınmış, güvenlik sistemi değiştiriliyormuş, misafirler artık güvenlik tarafından değil, halkla ilişkiler ekipleri tarafından karşılanacakmış. Günaydın valla, yeni mi aklınıza geldi bunları yapmak? Peki değerli özrünüzü niye ilk başta değil de, görüntüler çıkınca, tepkiler büyüyünce yayınladınız? İşte o yüzden bu özrün bir kıymeti yok ama tüm işletmelerin, mekanların bu olaydan ders çıkarması gereken şey çok! Umalım ki sanatçılar da, işletmeciler de kıymetli olanın ne olduğu konusunda düşünsün biraz ve ona göre davransın.
‘ENERJİ YÜKLEMEYİ YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ!'
2014 yılında bir yoga olayı patlamıştı hatırlıyor musunuz? İsmi lazım değil; hani ünlü bir yoga hocası, ders verdiği kadınlar tarafından “Biyoenerji alanını temizleyeceğim, vücudundaki enerji merkezlerini arındıracağım diyerek bize cinsel saldırıda bulundu” suçlamasıyla karşı karşıya kalmış ve gözaltına alınmıştı.
Sonra şikayetçi üç kadının ifadeleri ortaya çıkmıştı…
“Bizi hipnozla etkiliyordu, bir gün bana çok farklı sarıldı, ‘üstatla ilişki yaşamak seni evrende farklı kılar’ dedi, kurslara gitmemeye başladım” diye ifade vermişti biri.
Diğer mağdurenin kafası daha karışıktı: “Bana yakınlık gösterdiğinde çakralarımı açtığını ve bilimsel amaçları olduğunu söylüyordu. Sonra bana boynunu ovmamı söyledi, sonra daha aşağıları… Benimle birlikte olup enerji aktardığını söylüyordu...”
Üçüncüsü de ‘soyunduğunu, enerji merkezleri arındırılırken yarı baygın hale geldiğini, bu durumundan yararlanan hocanın kendisiyle cinsel münasebete girdiğini’ söyleyip şikayetçi olmuştu.
O dönem tüm Türkiye bu yoga ve çakraları açma hadisesini epey konuşmuştu. Yıllar geçti, yine şu enerji meselesini yanlış anlayanlar olduğu ortaya çıktı!
Bu kez ne oldu, aşağıda...
TARİH TEKERRÜRDEN İBARET
Bu kez Survivor yarışmacısı Ecem Karaağaç, “Sana enerji yüklemesi yapacağım, yarışmada birinci sen olacaksın” diyerek kendisini defalarca kez istismar eden kişiyi savcılığa şikayet etti.
Şimdi burada son derece önemli bazı sorularım var:
1- Birinci olsaydı, bu olayı istismar olarak görmeyecek miydi acaba?
2- Şikayetçi olduğu konu istismar mı, birinci olamaması mı?
3- ‘Defalarca kez istismar’ deniliyor… Hadi bir kez enerji yüklemesi(!) yapıldı, anladın ki adam istismar ediyor. Sonrakiler ne?!! Kimse kusura bakmasın ama olanlar trajikomik!
Eskiden eğitimsiz, cahil, çaresiz insanlar cinci hocaların üfürükçülerin tuzağına düşüyordu tamam da; üniversite okumuş, ayakları yere sağlam basan, güya aklı başında insanların bu kadar şuursuz olması mümkün mü?
Demin yukarıda anlattığım yoga hikayesinde de, bu olayda da kadınlar bile isteye bunu yaşıyor, sonra nedense pişman oluyorlar. Belli ki arada başka şeyler var, orası da bizi aşıyor. Sonuç? Artık bana çakra açmaktan, enerji vermekten, meditasyondan falan bahsetmeyin, gülme geliyor!!
Çok güzel hareketler…
■ Esra Akkaya’nın Kars trenine binip, Instagram’a fotoğraf koyanları ti’ye aldığı video... Tam nokta atışı. (insta_profesoru adresinden bulup izleyin)
■ Kraliçe Elizabeth’in, Instagram’a törenle fotoğraf koyma videosu… Post önceden hazırlanmış, parmağını dokunduruyor, töreni izleyenler büyük ekranda görüyor post’u, alkışlar, övgüler… Çok minnoş!
■ George Clooney’nin parmak şıklatma videosu… Genelde Romanlar’ın yaptığı şu hareketi daha biz yapamıyoruz kendisi maşallah döktürüyor. (Twitter’da bulursunuz)
■ Özcan Deniz’in boşanma söylentisine, eşiyle dil çıkararak verdikleri cevap…
■ Murat Cemcir’in, İrem Sak’la ilişki iddialarına “Sen benim kısmetimi kapatamazsın İrem” diye seslendiği videoyla cevap vermesi… Mizah her şeyi değiştirip, her şeyi güzelleştiriyor. Kızıp bağırıp itiraz etmek, yerini gülümsemeye ve vazgeçişe bırakıyor bir anda.
