Önce Demet Akalın’ın 33 bin liralık Saint Laurent çizmesi, ardından Hande Acar’ın 26 bin TL ödediği Miu Miu marka, sadece bir adet üretilen özel tasarım çantası...
Parası olan insanların kendilerini ayrıcalıklı hissetmek için yaptığı bu pahalı alışverişler her zaman dikkatimizi çekiyor, çenemizi yoruyor ama eskisi gibi gündemi falan değiştirmiyor.
Eskiden öyle miydi oysa?
Hatırlayın, işadamı Ercan Canmutlu, 2006 yılında eşi Müge Canmutlu’ya (ki çift boşanalı epey oldu) 24 milyarlık (o dönemin parasıyla) timsah derisi çanta almış, Türkiye’de yer yerinden oynamıştı...
Ercan Bey ‘Türkiye’nin en bonkör kocası’ olarak kıskanılsa da, olay köpürtüldükçe Maliye Bakanlığı’nın vergi incelemelerine maruz kalmıştı. Canmutlu’nun karısı için yaptığı pahalı alışverişler, ki bir Bentley otomobil de vardı içlerinde, ekonomi yazarlarının köşelerine bile konu olmuş; Türkiye’deki gelir dağılımı ve servet düşmanlığı bu çift üzerinden uzun bir süre tartışılmıştı.
Artık öyle değil…
26 bin TL’lik çanta eskisi gibi gündemi falan değiştirmiyor…
En fazla zenginin malı olarak züğürdün çenesini yoruyor...
Ya da ‘O çantaya o kadar para verilir mi?’ diye geyik konusu oluyor. İşin görgü kısmını, manevi kısmını, şaşırma refleksimizi kaybedip kaybetmediğimizi ise hiç karıştırmayalım derim ve konuyu açtığım gibi sessizce kapatırım.
Aşk bitiren oyun yeniden sahnede
‘Arzu Tramvayı’ Amerikalı yazar Tennessee Willams’ın 75 yıl önce yazdığı, sinemaya uyarlanarak 4 Oscar kazanan, bizde de Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter tarafından 1982’de sahnelenen, o yılların Amerika’sını kadınların gözüyle anlatan kült bir oyun. Geçen kış ‘Oyun Atölyesi’ tarafından sahnelenecekti...
Haluk Bilginer çevirdi, Zerrin ve Çetin Tekindor’un oğlu Hira Tekindor da yönetmenliği üstlendi. Ancak yönetmenlik Haluk Bilginer’den geçer not alamayınca, Zerrin Tekindor da oğlu konusunda ısrarcı olunca, oyun galaya beş kala iptal oldu.
Zerrin Tekindor ve Haluk Bilginer’in 6 yıllık ilişkisi de bu yüzden bitti. Ama Zerrin Tekindor oyundan vazgeçmedi...
Çalıştığı ID İletişim, oyunun haklarını alarak, BKM yapımcılığında tekrar sahnelemeye karar verdi.
Yönetmen yine Hira Tekindor; oyuncular Zerrin Tekindor, Şebnem Bozoklu, Onur Saylak ve İbrahim Selim. 29 Kasım’da görücüye çıkacak oyuna şimdiden büyük talep var, gişe telefonları susmuyormuş.
Oyun ve müthiş kadro kadar; Haluk Bilginer’den geçer not alamayan yönetmenin neler yaptığını görmek de merakı artırıyor olmalı.
Açıkçası ben de meraktayım, izleyelim görelim.
TEK SUÇLU BEN MİYİM?
Nurseli İdiz yetenekli bir oyuncu. Gel gör ki alkol sorunu nedeniyle kendine de, mesleğine de zarar veriyor. Önce oynadığı oyuna gitmeyip herkesi zor durumda bıraktı, ardından ‘Siyah İnci’ dizisinden çıkarıldı. Sorunu hep aynı...
Fakat o diyor ki “Sanki bizim camiada herkes temiz de, tek suçlu benim! Biraz da onlarla uğraşılsın..”
Ne alaka şimdi?
Camia kötü olabilir, çok da iğrenç insanlar olabilir içinde ama başkalarını hedef gösterince senin yanlışların siliniyor mu?
Nurseli İdiz’in bu yaptığı ‘Ben yapmadım o yaptı’ diye arkadaş şikayet etmeye benziyor. İnsan önce kendi yanlışını, kendi eksiğini, kendini düzeltmeli, sonra başkasındaki kusurlara geçmeli. Nurseli İdiz kendine bunu yapmasa keşke...
Çaba sarfetse, eminim arkasında duracak çok insan olacak.
Ulusal Festival ne çok şey anlattı
Antalya Film Festivali’nde Türk filmlerinin yarıştığı ‘Ulusal Yarışma’ kaldırılınca, Kaan Müjdeci önderliğinde bir grup sinemacı da İstanbul’da alternatif bir ‘54. Ulusal Yarışma’ düzenledi.
Önceki gece işte bu festivalin ödülleri dağıtıldı…
‘En İyi Film’ seçilen ‘Daha’nın yönetmeni Onur Saylak, o anları ve Kadir İnanır’dan aldığı ödülünü “Efsaneden en iyi film ödülünü almak” cümlesiyle sosyal medyadan paylaştı.
Gecenin sloganı da ‘Bir Gün Yine Döneceğim O Şehre’ dizeleriydi.
Nereden bakarsanız bakın, yaratıcı bir eylemdi, bir tepkiyi ortaya koymanın en kavgasız, gürültüsüz, şahane yoluydu.
Hele festivalin bir tanıtımı var ki, izlemenizi çok isterim.
O kısa filmdeki onca değerli isim; hiçbir şey demeden, o kadar şey anlatıyor ki...
28 Ekim 2017, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı