Şirin SeverBugün dolandırıldım

HABERİ PAYLAŞ

Bugün dolandırıldım

Haberin Devamı

“Bugün dolandırıldım!.. İnternet ve telefon dolandırıcılığıyla ilgili birçok uyarı mesajı okumama rağmen, maalesef ben de bu tuzağa düştüm... 0850 360 05 04 numaralı hattan cep telefonumu arayan kişi ‘Bankanızdan arıyorum, adım Gizem, güvenliğiniz için konuşmamız kayıt altına alınacaktır’ dedikten sonra, kredi kartımın kayıp ve çalınmaya karşı sigorta süresinin sona erdiğini, yıllık sigorta işlemini yenilemem gerektiğini, bugün son gün olduğunu söyledi.

Böyle bir işlemi hatırlamadığımı ve istemediğimi ifade ettim. Önce sigorta yaptırmam konusunda ısrar etti, ikna edemeyince ‘Siz bilirsiniz, iptalini gerçekleştirelim o zaman’ dedi. ‘Ben size nasıl güveneyim?’ dedim. ‘Haklısınız, sizden hiçbir bilgi istemeyeceğim, ben size bankamızdaki sistemde kayıtlı bilgilerinizi okuyacağım, siz sadece teyit edeceksiniz’ dedi.

Kartımın ön ve arka yüzündeki tüm bilgileri okudu, ev adresim bile vardı elinde. Bankadan aradığına ikna oldum. Sonra ‘Bankanızdan cep telefonunuza bir mesaj gönderiyorum’ dedi ve mesaj telefonuma geldi. ‘Sizden sadece telefonunuza gelen kodu okumanızı rica ediyorum’ dedi. Saf saf okudum ben de... Sonra ‘Sigorta iptaliniz gerçekleştirilmiştir, iyi günler’ dedi ve kapattı.

Meğer o esnada kredi kartı bilgilerimle alışveriş yapmış ve bana bankadan gönderilen ‘ONAY’ kodunu istemiş! Bir dakika sonra arayan ve ‘Kredi kartınızdan Ukrayna’dan yüklü miktarda alışveriş yapıldı, bilginiz var mı?’ diye uyaran banka yetkilisi bile işlemin iptalini gerçekleştiremedi! Banka kredi kartımı hemen kapattı. Polise başvurduk. Orada öğrendik ki; 3-4 kişi daha aynı numaradan aynı yöntemle bugün dolandırılmış.”

“Başıma gelmez” demeyin

Yukarıda okuduğunuz bu dolandırıcılık hikayesi, önemli bir şirkette çalışan, eğitimli bir çalışanın başına geldi. Şirketin teknoloji departmanı da, bu hikayeyi tüm çalışanlarına uyarı maili olarak yolladı. Bana da o şirkette çalışan bir arkadaşım ‘Dikkat!’ diye yazıp yolladı. Ben de sizleri uyarmak istedim...

DUVAR YAZISI

Bir kadının kafası ve çantası aynıdır, ikisinin içinde de ne ararsan vardır.

* * *

Yanlış yaptıysam, doğrusu hoşuma gitmemiştir!


Bıraktığımız yerde duruyor!

Nihat Doğan, 10 ay önce bıraktığımız yerde! Özgecan Aslan cinayetinden sonra, “Mini eteği giyip laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca bas bas bağırmayacaksın” dedi, tepki gördü ve ortalıktan kayboldu. 10 ay sonra, Özgecan davasında karar belli olunca da ortaya çıktı, “Sözlerimin arkasındayım” dedi; ekledi: “Zerre-i miskal kadar pişman değilim. ‘Ben sokağa mini etekle çıkacağım’ diyen birine; ‘Bacım, sokağa mini etekle çıkarsan, dışarısı sapık dolu, seni taciz ederler’ demişim. Bunda ne var?” Senin, bunu yapan erkek müsveddelerini haklı göstermende sorun var Bay Nihat Doğan... Sen, ülkenin bu çirkin gerçeğini doğru ve haklı bir şey gibi dayatamazsın! Bir kadın istediği gibi giyinebilir ama hiçbir erkeğin ona karışma, dokunma, taciz, tecavüz etme hakkı olamaz. Tacize, tecavüze bahane bulamaz, haklı gösteremezsin! Önce bunu anlamalısın.

DELİBAL: Şahane aşk filmi


Pazar günü evde dinlenmek varken kalktım ‘Delibal’ın galasına gittim. Hemen söyleyeyim: O kadar uzun zaman var ki böyle sıkı, böyle sarsıcı bir aşk filmi izlemedim.

- Bir üniversitelinin ilk görüşte aşık olması... Kızı inadıyla ve tatlılığıyla tavlaması... Ayrılıklar, barışmalar derken ‘Delibal’ tam bir gençlik işi, deli işi aşk filmi olmuş.

- İzlerken aklımdan geçen tek cümle şuydu: Bir adam bu kadar güzel sevebilir mi? Aşkını böyle gözleri dola dola söyleyebilir mi? Olabilir mi böyle bir adam? Vay be...

- Çağatay Ulusoy kendini aşmış, çok iyi oynamış. Bayıldım. Leyla Lydia Tuğutlu ile süper bir çift olmuşlar.

- Çağatay Ulusoy, halk arasında genel olarak ve kısaca ‘dengesiz’ diye tabir edilen, tıbbi adıyla ‘Bipolar Bozukluk’ hastası bir genci oynuyor. Fena sahneler var.

- Bu aşk hikayesini izleyip ağlamamak imkansız. Beni dinleyin, mendilsiz gitmeyin!

- Film 25 Aralık’ta vizyona girecek.

Baterist modası


‘Whiplash’ten bir sahne Çağatay Ulusoy

Bu kış beyazperdede baterist modası var. Çağatay Ulusoy, ‘Delibal’da üniversiteli bir bateristi oynuyor. Şükrü Özyıldız da, Ocak’ta vizyona girecek Özcan Deniz imzalı ‘Her Şey Aşktan’ filminde baterist rolünde. Bu modanın kaynağı, bence geçen yılın en iyi filmlerinden ‘Whiplash’. Konservatuvardaki en sert, en acımasız hocanın eline düşen, avuçları kanayana kadar davul çalan 19 yaşındaki baterist Andrew’un (Miles Teller) hikayesi, herkese ilham vermiş görünüyor.

Ayşe Kulin’in ‘en’leri

En son okuduğunuz kitap?

‘100 Yaşında Camdan Atlayıp Kaybolan Adam’ (Jonas Jonasson)

En son izlediğiniz film?

‘Casuslar Köprüsü’

En son aldığınız albüm?

‘Stresten Uzak’ (Dinlendiren Klasikler)

En büyük zaafınız?

Telaşlı olmak...

En sevdiğiniz yemek?

Bütün yaz Ege’deyim ben. Dolmanın her türü!

En büyük pişmanlığınız?

Bunu yanıtlamam, eski kocam gocunuyor!

Hakkınızdaki en büyük şehir efsanesi?

Henüz kulağıma gelmedi.

En son neye güldünüz?

Ekte yolluyorum. Sıkıysa bas! (Basamadık!)

En son ne zaman ağladınız?

Adana’da 1. Orhan Kemal Edebiyat Festivali’nde, Can Dündar’ın oğlu Ege’nin konuşmasını dinlerken, neden çocuklarımıza bu anları reva görüyoruz diye ağladım…

En çok ne yaparken kendinizi iyi hissedersiniz?

Yazarken, yüzerken, yürürken… Acaba benim Y harfine takıntım mı var?

Kendinize en son ne aldınız?

Kırışık giderici yüz kremi. Yani sokağa para attım yine!

En son ne zaman spor yaptınız?

İki gün önce pilates.

Biz konuşmadan önce, en son ne yapıyordunuz?

Yeni romanıma başlasam diye dua ediyordum!

MAKARA

Business uçak bileti, marka çanta ve kahvesinin fotosunu koyup “Bilmem ne yolcusu kalmasın” yazanlar, hepinizi bir dövesim var ki, sormayın gitsin... (Biricik Suden’in instagram sayfasından alınmıştır.)



Sıradaki haber yükleniyor...
holder