Şirin SeverCem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım!

HABERİ PAYLAŞ

Cem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım!

Haberin Devamı

Arayıp dediler ki “Hafta sonu İzmir’de Şampiyonlar Şampiyonası var. Efsane ralliciler gösteri yarışı yapacak, co-pilot olur musun?” “Kim, ben mi?” demedim elbette.

Zamanında Mercedes McLaren pilotu Jenson Button ile Formula 1 pistlerinde spin atmışlığım var ya, havaya girdim “Olur” dedim. Bu adrenalin bildiğin beni çağırıyor!

İZDİHAM VARDI

Etkinliğin adı da duruma gayet uygun: Şampiyonlar Şampiyonası.

48 sporcunun katıldığı yarışta efsane pilotlar da piste çıkacaklar. Serkan Yazıcı, İskender Atakan, Cem Hakko, Volkan Işık...

Yok böyle kadro!

Anlayacağınız bu gazla geçen pazar sabahı İzmir Ülkü Park’a giriş yaptım. Resmen izdiham vardı...

Kadın erkek, yaşlı genç, çoluk çocuk herkes gösteri yarışlarını izliyor, motosiklet akrobası şovlarından gözünü ayırmıyor, alkışlıyor, yiyor, içiyor, eğleniyordu. Gayet medeni, heyecanlı, canlı mı canlı bir ortam. Özel bir kapıdan geçiyoruz. Efsane pilotlar Cem Hakko ve İskender Atakan gösteri yarışı için piste çıkmak üzere.

HAKKO-ATAKAN YARIŞI

Ben sırıta sırıta ortamı seyrederken, kafama kaskı geçirip Cem Hakko’nun aracına bindiriverdiler. Ne olduğunu bile anlamadım. “Merhaba Cem Bey” dedim, “Arabada bey yok, sadece Cem” dedi. Tanıştık, el sıkıştık. Sonra arabayı farkettim. Formula pistinden işe deneyimliyim (bak, havaya bak!) ama bu araç minnoş bir şey. Korku sarıyor beni. Lancia Delta Integrale. Zamanın efsanesi, retro bir araç. Cem Hakko’ya ait.

Neyse dedim içimden, co-pilotsun toparlan!

Cem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım

Cem Hakko, aşağıdaki Lancia Delta Integrale aracıyla yarıştı...

Cem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım

Devamı alttaki yazıda…


‘Tozu yutunca kopma şansın yok’


Yarış başlamak üzere. Cem Hakko “Korkmak yok, bağırmak serbest” diyor. Ben bir elimle kapının koluna, diğeriyle koltuk kenarına tutunmuş halde “Kaç dakika yarışacağız?” diyorum.

Cem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım

Kaskını taktığı için duyamıyorum onu; 5-10 dakika mı dedi o? Start çizgisine doğru usul usul giderken, sağ tarafımızda İskender Atakan beliriyor...

MÜTHİŞ ADRENALİN

İki efsane pilotun yarış startını bizzat TOSFED Başkanı Serkan Yazıcı veriyor. Elini indirdiği an yarış başlıyor. Aman Allahım, son hızla virajlar dönüyoruz, dubaların etrafından kıvrılıyoruz, köprü altından geçiyoruz, spin atıyoruz, tozu dumana katıyoruz resmen.

Cem Hakko’nun dediği gibi yapıyorum, korkmuyorum ama ciyak ciyak bağırıyorum!

Arabanın kapısı açılsa ve fırlasam, nereden sakatlanırım diye düşünüyorum o an. Fakat kabul ediyorum müthiş bir şey bu yaptıkları, inanılmaz bir adrenalin.

Sonuç: İskender Atakan önde bitiriyor yarışı. Centilmence yeniliyoruz yani. Aralarında nasıl bir centilmenlik var anlatamam, konusu bile edilmiyor. Sadece yarıştan önce 7 kilo veren İskender Atakan için “Helal olsun ona. Kilodan kaybetmiş ama bilekten kaybetmemiş” diyor Cem Hakko. Sonradan öğreniyorum ki, yarış öncesi baya takılmışlar birbirlerine.

15 YIL SONRA ÇOK MUTLU

Yarış bitince birlikte fotoğraf çektiriyoruz ve “15 yıl aradan sonra pistlerde olmak nasıldı?” sorusu geliyor. Cem Hakko yine aynı adrenalini yaşadığı için çok mutlu. Peki tekrar pistlerde yer alır mı? “Tozu yutunca kopma şansın yok” diyor.

Camiayı toparlayan başkan

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından düzenlenen ve otomobil sporlarında yılın en hızlı pilotunun belirlendiği ‘Şampiyonlar Şampiyonası’nın amacı, otomobil sporlarını eski ihtişamlı günlerine geri döndürmek.

Ne de olsa 90’lı yıllarda ralli şampiyonaları soluksuz takip edilirdi. Bunda elbette işinin ehli, havalı pilotların da katkısı vardı...

Cem Hakko yarıştı ben bol bol bağırdım

Serkan Yazıcı, Cem Hakko, İskender Atakan ve Volkan Işık gibi parlak ve cemiyet hayatında da öne çıkan isimler bu spora gönül vermişti. Şimdi ise kimsenin adını sanını bile bilmiyoruz.

YAZICI KOLLARI SIVADI

İşte o eski efsane yarışçılardan biri, Serkan Yazıcı bir sene önce TOSFED Başkanı oldu ve kolları hemen sıvadı. Bu işi yeniden canlandırmaya, bir anlamda camiayı biraraya toplamaya çalışıyor. Takdir edilesi bir çaba. Yarışlar esnasında biraz konuştuk, Serkan Yazıcı’nın anlattıkları şunlar:

Türkiye yıldızını arıyor

■ Bu yarışmada bütün şampiyonlar ve TOSFED’in belirlediği kişiler biraraya geliyor. Yani burası er meydanı... Şartlar eşit. Kim kimi geçerse. Sonuçta en hızlı adam seçiliyor. O da bizi dünyanın her yerinde temsil edebilecek isim.

■ Otomobil sporunun bizim ülkede seyredilip seyredilmemesi önemli değil. Önemli olan dünyada seyrediliyor olması! O yüzden sporcu yetiştirmemiz lazım. Bu sporu halka yaymazsak, halkın içinden adam çıkarmazsak olmaz.

■ Bu, amatörce yapmak isteyenler için pahalı bir spor, evet. Ama ‘bayrağı alıp bir yere dikeceğim’ diyen için bedava. Üzerine de para kazanırsın! Çünkü hızlıysan seni birileri alır. O yüzden ‘TOSFED Yıldızını Arıyor’ isimli bir internet sitesi kurduk, 1 ay içinde açılacak. 16-25 yaş arasındaki herkes başvurabilir. En hızlı olanı bulup yetiştireceğiz. 4 yıl içinde bu alt yapıyı oluşturmuş oluruz.

■ Bana göre ralli, Formula 1’e göre çok daha heyacanlı, süprizli. Ayrıca Formula 1’in vatandaşımıza faydası var mı? Ülke politikası için önemli, o kadar.

MAKARA

Evlilik programları kalkıyormuş, darısı evliliğe!!!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder