Türkiye öyle ‘olağanüstü’ bir dönemden geçiyor ki, böyle bir ortamda kültür sanat politikalarından bahsetmek bile abesle iştigal sayılıyor. Oysa tam da bu dönemde yaratıcılığımızın sınırlarını zorlamak, kültür sanatla beslenmek, bu besleyici iklimden ne olursa olsun uzaklaşmamak gerek.
Allah’tan sanata ve kültüre destek veren köklü kurumlarımız var da; çaba serfetmeye devam ediyorlar. Bir-iki gün önce tam da bunların konuşulduğu bir basın toplantısındaydım...
Türkiye’nin iki güçlü kurumu sanata daha çok yer açmak için ortak çalışmaya, kol kola girmeye karar vermiş durumda...
BÜYÜK DESTEK
Bunlardan biri kültür sanat politikalarının geliştirilmesinde etkin rol oynayan İstanbul Kültür Sanat Vakfı. Diğeri İstanbul’un performans sanatları alanındaki mekân ihtiyacını karşılayan Zorlu Performans Sanatları Merkezi. İşbirliğine gelince...
Bundan böyle Zorlu PSM, İKSV’nin düzenlediği tiyatro, müzik ve caz festivallerine yıl boyu sahnelerini açacak. Bu iki köklü kurumun işbirliği çok önemli. Zira ülkede yaşanan tatsızlıkların, yüksek maliyetlerin kültür sanat üretimini sürekli sekteye uğratması; İstanbul’un kültür başkenti olma yolunda dünya çapında yakaladığı ivmeyi kaybetmesi demek.
Yurtdışından gelen müzikallerin, gösterilerin durması demek. Bu yüzden İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’i de, Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas’ı da kutlamak gerek.
İKSV’den öğrencilere 250 tl’lik kart!
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, bu işbirliğinin amacını şöyle anlattı: “Türkiye’de kültür-sanatı öncelikli konular arasına almak, bu alanda çalışan kurum ve mekânların sayısının artmasına öncülük etmek ve erişilebilirliğin önündeki engelleri kaldırmak…”
İKSV’nin 45. yılı şerefine süper bir projeleri de var...
İNDİRİM İÇİN FÖRMÜL!
İtalyan hükümetinin bir uygulamasından etkilenmiş ve Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle bin üniversite öğrencisine 250 TL’lik bir İKSV Kültür Sanat Kart sunmaya karar vermişler.
Öğrenciler konser ve film izleyerek bu 250 TL’yi bir yıl içinde kullanabilecek. Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas da öğrenci bilet fiyatları üzerinde çalıştıklarını, daha çok indirim için formül bulacaklarını söyledi. Sanattan alınacak pozitif enerji ve mutluluğa en çok gençlerin ihtiyacı var.
Sanata da vergi indirimi şart!
Ekonominin türbülansa girdiği şu günlerde Bakanlar Kurulu’nun beyaz eşyada ÖTV’yi, mobilyada KDV’yi indirmesi iyi bir şey. Tüketimi artırmak, piyasayı hareketlendirmek için elzem. Peki niye buzdolabı ve fırına indirim var da kültür ve sanat ürünlerine yok? Birkaç gündür sosyal medyanın gündemi olan bu konu, İKSV ve Zorlu PSM basın toplantısında da gündeme geldi...
İnsanlar sinema, tiyatro, konser biletlerinde, müzik ürünlerinde ve kitapta da indirim istiyor. Beyaz eşyadan daha temel ihtiyaç değil mi bunlar?
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, bu vergi desteğinin mutlaka sanata da getirilmesi gerektiğini söyledi: “3-4-5 Mart tarihlerinde Ankara’da Kültür Şurası toplanıyor. Bu konu orada da gündeme gelmeli. Yaratıcı endüstrilerin ekonomiye katkısı çok büyük. Umarım kültür sanat kurumları olarak biraya gelir ve bu konuyu gündeme taşıyabiliriz...”
"MAALESEF BÖYLE BİR HİZMETİMİZ YOKTUR"
Ünlü caz sanatçısı Jehan Barbur’un geçen gün Twitter’a yazdıklarına denk geldiniz mi? Hayranları ne kadar özel istekte bulunduysa, ne kadar çok bunalttıysa artık; bir açıklama yapmak zorunda hissetmiş kendisini. Yazdıklarına çok güldüm. Buyrun siz de gülün...
LÜTFEN SİZ BARIŞIN!
“Sevgili arkadaşlar, küçük bir ricam ve açıklamam olacak. Günde 20’ye yakın benzer mesajlar geldiği için kimseyi kırmadan buradan yazmak isterim...
Doğum günü, sevgililer günü, yıl dönümü, ay dönümü, ekinoks, kış bükümü, barışma, çatışma yahut her ne vesileyle olursa olsun video çekip sizin adınıza temennilerde bulunmuyorum; kısacası böyle bir hizmetimiz yoktur.
Şarkılarımı her daim armağan edebilirsiniz ama kutlamalarınız için benden özel olarak video çekmemi lütfen istemeyiniz. Kendiniz kutlayınız, siz evlenme teklif ediniz, ona onu ne kadar çok sevdiğinizi siz söyleyiniz, kavga ettiyseniz siz barışınız. Anlayışınız için teşekkür eder, şarkılarla buluşmayı her daim iple çekeriz…”
TELEFON HATTI DEYİP GEÇME...
40 yıl düşünseniz aklınıza gelir mi? Aldığınız telefon hattı eskiden bir ünlüye ait olsa…
O ünlüyü arayan herkese, menajeriymiş numarası yaparak alacağı işlere engel olur muydunuz?
Kötüyseniz yaparsınız ancak! Gizem Özdilli’nin başına gelmiş...
12 yıllık telefon hattını kapattırmış. Hattı sonradan alan kişi de menajeri gibi davranmış, iş için arayan herkese “Gizem Hanım meşgul” deyip durmuş. Gizem Özdilli de bunu, bir TV programında “Ne kadar nazlı çıktın sen!” diyen bir sunucudan öğrenmiş ve hemen savcılığa başvurmuş. Ama adam beraat etmiş.
Vay be, ne kötüymüşsün sen arkadaş! Hakikaten 40 yıl düşünsen aklına gelmez ama GSM şirketlerinin aklına gelmesi lazım değil mi?
MAKARA
Kafamdaki evlilik teklifi: Al şu yüzüğü, yarın gel başla!
11 Şubat 2017, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı