Geçinmeye gönlün var mı?

Eski ABD Başkanı Barack Obama, CBS’e bir röportaj vermiş... O röportajda eşi Michelle’in; bir erkek olarak başarısızlıklarını öğrenmesi için yakın arkadaşı, şarkıcı Bruce Springsteen’i kendisine örnek olarak gösterdiğini anlatmış. Michelle Obama; “Springsteen bir erkek olarak tüm hatalarını anlıyor, sen de her şeyi batırdığını tam olarak anlamıyor gibisin” demiş ve kocasının Springsteen ile daha fazla zaman geçirmesini önermiş. Bunu itiraf eden adam, Amerika’nın eski başkanı! Şahane değil mi?

Mr. Obama, karısının dediğini yapmış mı bilmiyoruz. Ama şunu net biliyoruz… Bir erkeğin hatalarını anlaması için, öncelikle “arada hatalı olabileceğini” kabul etmesi lazım. İlişkiyi kurtaran en önemli şey bu. Yoksa istediği bilgeyle zaman geçirsin, nafile!

Yani adama önce şunu sormak lazım: Geçinmeye gönlün var mı? Varsa, ilişkiyi kurtarmak için gereken neyse yapar adam dediğin! Yani Mr. Obama “Hayır efendim, ben doğruyum, ben haklıyım” diyen biri olsaydı; zaten kimseyle yürütemezdi ilişkisini. Adam, kaybetmek istemesin, geçinmeye gönlü olsun yeter ki. Gerisi hallediliyor bir şekil. Bakın eski başkana, ders alın.

INFLUENCER’LAR NEDEN BÖYLE?

İsmi lazım değil… Geçen gün bir influencer, şöyle bir moda paylaşımı yaptı: Bu ara eli sürekli aynı cekete gidiyormuş; “Artık tekrar tekrar giyinmeyi normalleştirebilir miyiz?” diye sormuş tatlı tatlı. Tabii milletin diline düştü; “Biz zaten her şeyi tekrar tekrar giyiyoruz abla, sen hayırdır ya?” diye dalga geçen geçene.

“Sözleri influencer dünyasına yönelikti” diye toparlamaya çalıştılar ama çok geç artık! İnsanların alım gücü bu kadar sıfırlanmışken; böyle laflar edilir mi hiç? Sahi bunlar niye böyle? Biri yumurta pişirir Türkçe ismini bilmez, biri ‘tekrar tekrar giyinmek normalleşmeli’ der. Bir kısım influencer tayfası, neden gerçeklerden bu kadar kopuk, uzaylı gibi yaşıyor? Hayatın gerçekleri karşısında neden bu kadar şuursuzlar?

Çok fazla kazandıkları için mi böyle oldular? Fazla şımardıkları için mi? Bir türlü kestiremedim. Koskoca Angelina Jolie bile çocuklarına eski kıyafetlerini giydirip onları özel davetlere götürüyor. Sizce parası olmadığı için mi? Yoksa bir mesaj vermek için mi? Hangi gezegende yaşıyorsunuz Allah aşkına?

Çok güzel haberler bunlar

Ezgi Mola sen çok yaşa e mi…

Otobüse binerken fotoğraf paylaştı, “Al taksini başına çal” diye mesajı verdi. ‘Helal olsun’ dedi herkes. ‘10 gün taksiye binme toplu taşıma kullan’ çağrısı aldı başını gitti. Ders olur mu taksicilere bilemem ama nerden baksan tepkidir.

Tarkan reklamını sevdim mi?

Yetmez ama evet! Daha çok kurye çocuğun reklamı gibi. Twitter’da da “Stajyere mi çektirdiniz reklamı?” diye çok soran olmuş. Ama sevdik bir şekilde. Niyeyse bu adamı görünce gülümseme yükseliyor insanın içinden. Öyle pozitif bir şey işte bu Tarkan…

DeFacto’dan şahane reklam…

Genç oyuncular, markanın triko koleksiyonunu tanıtan yeni reklam filminde toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekiyor. Alp Navruz örgü örüyor, Alina Boz ise araba tamir ediyor. Ezberleri bozan reklamı severiz. Bravo.

Raffles İstanbul, ayrıcalıklı yaşam ve seyahat dergisi

Conde Nast Traveler’ın 800 binden fazla okuyucusunun belirlediği ‘Dünyanın En İyi Otelleri Listesi’nde üçüncü sırada... Otel, ‘Türkiye ve Yunanistan’ın En İyi 20 Oteli’ sıralamasında ise ilk sırayı aldı. Ne kadar gurur duysak az.

Hybrid’de Akdeniz rüzgarı

2 milyon TL’ye yakın fiyatı olan bir Maseratim yok, bu gidişle de olacak gibi görünmüyor ama markanın yeni modeli Levante’yi Türkiye’de ilk deneyenlerden biri oldum. Mesleğin güzellikleri diyelim ve sadede gelelim… Performans ve lüksü birleştiren İtalyan Maserati’nin; hybrid modeli Levante’nin test sürüşündeydim.

İlk kez hybrid otomobil kullandığımın notunu da düşeyim buraya! Bodrum’un dar yollarında bu kadar pahalı bir otomobili korka korka kullansam da, keyfi paha biçilmezdi. Sürüş zevkinden, gücünden hiçbir şey kaybetmeyen araçta ilk söylediğim şuydu: “Hybrid aracın sessizliği de başka oluyormuş canım…” İlk kez hybrid kullanınca, sorularım da bitmedi tabii. Fermas Genel Müdürü Özgür Süslü ile sohbet ettik.

***

• Dünyada hybrid otomobil satışı giderek artıyor. Buradaki en büyük faktör, Avrupa Birliği’nin aldığı emisyonları sınırlama kararı. Bu yüzden markalar da, artık dizel motor yerine hybrid’e yatırım yapıyor.
• Evet hybrid daha pahalı bir teknoloji ama hükümetler öyle kurallar koyuyor ki, üretici uymak zorunda kalıyor. Yani arz talebi şekillendiriyor. İnsanlarda da ‘bu araçlar daha az değer kaybına uğrayacak’ mantığı oluşuyor, hybrid alıyor.
• Maserati yılbaşından itibaren, zaten dizel otomobil üretimini sonlandırmış.
• Marka, ilk 9 ayda 61 adet satışla, önceki yıla göre büyümüş ama bu yıl Türkiye’de 100 adet barajını geçmek istiyorlar. Bu hızlı büyümenin arkasında hybrid teknolojisinin büyük payı var elbette.
• Geleneksel Maserati müşterisi 50 yaşın üzeri. Ancak marka, hybrid’lerle 35-40 yaşa da hitap etmeye başlamış. Finale gelirsek... Adını Akdeniz rüzgarı Levante’den alan Levante Hybrid; daha hızlı, daha çevreci ve daha benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor. Aklım onda kaldı.