Şirin SeverHadise haklı mı?

HABERİ PAYLAŞ

Hadise haklı mı?

“Bir ödül töreni yaşadık, herkes içinde mutlu olduğu ve iyi hissettiği kıyafetleri giydi... Kimse beğenmek zorunda değil ama neden hep kadın sanatçıları konuşuyoruz? Kilo almış, göğsü fırlamış, frikik vermiş gibi onlarca iğrenç yorum! Bu törene katılan erkekler neden hiç konuşulmuyor? Göbekleri, dökülen saçları, kıyafetleri?”

Güzel soru değil mi? Hadise, Altın Kelebek ödül törenindeki kıyafeti eleştirildiği için açmış ağzını yummuş gözünü ve kesinlikle çok önemli bir konuya parmak basmış.

Sahiden niye hep kadınların kıyafetiyle, saçıyla başıyla, kilosuyla uğraşıyoruz?

Haberin Devamı

Niye kadınlara bu kadar takığız?

Acaba kadınlar böyle istediği için olabilir mi? Bazı kadınlar güzellik, şıklık ile var olma mücadelesi verdiği için olabilir mi? Şov dünyasında özellikle; bunlar işin ruhunda yok mu?

Evet Hadise’nin soruları güzel ama onun için geçerli değil! Çünkü o şov dünyasında işi kadar bu özelliklerini de kullanan bir kadın. Hadise gibi ünlü bir şarkıcı, o ödül töreninde, aldığı ödül kadar giydiği kıyafet de konuşulsun ister.

Hadise haklı mı

Günlerce kıyafet bakar, kıyafetin hikayesi olsun ister, stilistlerle kıyafeti süsler ve çıkıp şovunu yapar. İşin doğası bu değil mi? Ünlü olmanın olayı bu değil mi? Konuşulmak, konuşturmak değil mi?

Kıyafeti beğenilse; böyle konuşacak mıydı Hadise? Hayır!

Buram buram yaz kokan, hatta at yarışından gelir gibi bu törene katılmayı tercih eden biri eleştirilere de kızmayacak. Çünkü o kıyafeti; konuşulmak için giydin sen!

Ha “Kadınların kadınlara yaptığı iğrenç yorumlar neden?” sorusuna gelince... Yüzde yüz haklı! Kabalığa, hakarete kimsenin hakkı yok, olamaz.

DİZİ YAPSAN 'YUH' DERLER!

57 yaşındaki Tevfik Karagöz ekrana çıkmış, evlilik vaadi ile dolandırıldığını ve 37 bin lirasını kaptırdığını söylemiş.

Evleneceği kadın da, kendisine aracı olan adamın karısı çıkmış! Yalan değil, ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’ programında anlatılanlar böyle. Böyle dizi yaz, ‘yuh’ derler! Öte yandan ‘Kadın’ dizisini çarpık ilişkiler var diye, ‘aile birliği sarsılıyor’ diye cezaya boğuyorlar. Gerçek hayatta olanlar dizilere nal toplatır; neyin cezası bu Allah aşkına? Bir de merak ediyorum, ne zaman gerçekle senaryoyu ayıracağız, kamu spotu gibi dizi çekilmeyeceğini anlayacağız!

Haberin Devamı

ŞAMPİYON ATIN MÜTHİŞ HİKAYESİ

At ve yarış kültürüm yoktur, o yüzden epeydir ‘Çukur’ dizisinde duvarlarda yazan, karakterlerin konuşmalarında sarf edilen “Bold Pilot geliyor” cümlesinin ne olduğunu hiç anlamamıştım... Meğer ‘Bold Pilot’ efsane bir yarış atıymış; ‘Şampiyon’ filmini izleyince idrak ettim. Filmin reklamını dizide yapmak da şahane fikirmiş, tebrikler… ‘Bold Pilot’a gelince... Ne atmış ama! 1996 yılı Gazi Koşusu’nda kırdığı rekor hala geçilememiş, sahibinin “Merkez Bankası’nı verseler satmam” dediği inanılmaz bir at.

Hadise haklı mı

O konsantre olup yarışa başlasın diye, koca hipodromun susup çıt bile çıkarmadığı bir at. “Şampiyon olmak kaybedeceğini bile bile koşmaya devam etmektir” diyen, umut veren, herkesi birleştiren bir at. Bir at bütün bunları nasıl yapar diyorsanız; ‘Bold Pilot’ın ve jokeyi Halis Karataş’ın hikayesini izleyin, anlarsınız. Filmde müthiş bir mücadele ruhu var. En son Rocky filmlerinde izledim herhalde böylesini! Perde arkasındaki aşk da cabası.

Haberin Devamı

Çekimler, oyunculuklar müthiş. Yaşanan her duyguyu o kadar iyi hissettiriyorlar ki, yönetmen Ahmet Katıksız’ı tebrik etmek lazım.

Oğlunun jokey olmasını istemeyen baba rolünde Ali Seçkiner Alıcı’ya ise ne desem bilemiyorum. Tek söz etmeden gözleriyle, bakışlarıyla nasıl bir oynamaktır o? Şiir gibiydi. Gerçek bir hikaye ancak bu kadar samimi, bu kadar sade ama bu kadar müthiş anlatılabilirdi. Mutlaka izleyin.

İYİ HİSSETTİREN ŞARKILAR

Bir süre önce yazmıştım, Aykut Gürel’in proje albümlerine yenisini eklediğini; Bergüzar Korel ve Selçuk Yöntem’dan sonra Gökçe Bahadır ile stüdyoya girdiğini…

70’lerin ve 80’lerin hit şarkılarını yeniden yorumlayan Gökçe Bahadır’ın albümünü, henüz piyasaya çıkmadan dinledim.

Tatlı bir iş olmuş. Bir kere Gökçe Bahadır öyle bangır bangır ‘ben geliyorum’ diyen bir iddiada değil; daha çok duru, sakin, samimi ve biraz da heyecanlı. Çok sevdiği bir şeyi hevesle yapmanın tatlı heyecanı sesine yansımış gibi.

Hadise haklı mı

En güzeli de günümüze hakim olan o gürültülü, yoran dokunuşların olmaması. Ben en çok ‘Aşkın Kanunu’ şarkısını sevdim, ‘Neye Yarar’ ve ‘Sensiz Olmaz’ da çok iyi yorumlanmış.

Aykut Gürel’in deyimiyle nostaljik değil ama arşiv niteliği taşıyan bir çalışma bu. O eski şarkıların orijinal duruşlarına aykırı olmayan, hatta onların doğru ve güzel kaydedilmiş hali elimizin altında olsun diye yapılan bir albüm bu.

Albüm, müzik marketlerde satışta. İlk şarkı ‘Sana Doğru’ iTunes’ta, tüm albüm ise 19 Aralık itibariyle tüm dijital platformlarda. Satıştan elde edilecek gelir de ‘SosyalBen’ Vakfı’na gidecek.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder