6 Nisan’da açılan İstanbul Havalimanı’ndan sadece yurtiçi uçuş yaptım ama çok merak ettiğim dış hatlar terminalini de önceki gün gezdim, inceledim. Nasıl oldu derseniz… TAV Havalimanları’nın iştiraki BTA’nın CEO’su Sadettin Cesur ve ekibinin misafiri olarak. Şu kadarını söylemeliyim; BTA yeni havalimanı dış hatlar terminalinde öyle bir gastronomi alanı yaratmış ki; çok şaşırtıcı ve etkileyici...
Bir kere BTA’nın işlettiği 10 ayrı mekan, toplamda 4.200 metrekareye yayılmış. Bir yerde Erzurum’un cağ kebabı çevrilirken, başka köşede tandırda köy ekmeği pişiyor... Bir yanda Antepli ustalar künefeyi taze taze imal ederken, bir yanda kavrulan Türk kahvesinin kokusu duyuluyor. En güzeli de dış hatlarda ocakbaşı keyfi yapmak mümkün! Turistler bile şaşkın çünkü tüm bu deneyimleri aynı ortamda yaşayabiliyorlar. Başarılı CEO Sadettin Cesur, tam da bunu amaçladıklarını söylüyor... Yani insanların kendini yolcu gibi değil misafir gibi hissetmesi için çalışıyorlar. “O yüzden burada bir yemek tiyatrosu” yarattıklarının altını çiziyor.
Her zevke hitap etmek, yabancılara yerel lezzetleri tanıtmak istiyorlar. Usta şef Muhsin Ertürk’ü de unutmayalım; yarattığı lezzetler, kurduğu masalarla havaalanında bir şef deneyimi yaşatıyor ki, ‘her akşam yemeğe gelmek mümkün olsa’ dedirtiyor. Ayrıca Anadolu mutfak kültürünü anlatan eserler de sergileniyor bu alanda. 8 farklı uygarlıktan 8 farklı eşya. Daha şimdiden meşhur olan dilek ağacını da unutmayın; dilek asmayı es geçmeyin.
GASTRONOMİ VAHASI...
Bütün dünyanın gözünün çevrildiği İstanbul Havalimanı’na resmen çıkarma yapan BTA’nın lezzet zincirinde neler mi var?
■ Anadolu mutfak kültürünü tanıtmak için birden fazla havalimanında hizmet veren Tadında Anadolu, ilk kez dış hatlar terminalinde. Ve tam 1.700 metrekareye yayılmış. İçinde kahvehane, köy meydanı bile var. Yukarıda bahsettiğim pide, cağ kebabı, künefe gibi yerel tatlar, ev yemekleri burada. Yemek uzmanı Sahrap Soysal sulu yemekelere danışmanlık yapıyor. Burası kobilerin de destekçisi, o yüzden organik ve yerel tatlar öne çıkıyor.
■ ‘İlle de sağlık’ diyenlerdenseniz, Gram’da şef Didem Şenol’un sağlıklı beslenme teması var. Her yemek mevsiminde yapılıyor, sağlıklı ve diyet ürünlere yer veriliyor.
■ İtalyan lezzetleri, taze makarnalar ve pizzalar için Pizzeria Enzo, iki Michelin yıldızlı şef Akrame Benallal’in imzasını taşıyan gurme hamburgerler için de Vivanda Burger var.
■ Tickerdaze karekteristik bir spor bar görünümünde, Brewmark ise bir gastro pub. Kokteyl ve bira çeşitleri bol.
■ ‘Japon yok mu?’ derseniz, o da var! 97 yılında kurulup dünyaya yayılan YoSushi’de suşi dışında geleneksel Japon yemekleri de var. Mekanın ortasındaki dönen bandın etrafında oturup yiyecek seçmeniz mümkün.
HAYIR, NEYE BU KADAR ŞAŞIRDINIZ Kİ?
Yine müthiş bir mizah ve linç malzemesi çıktı bize, iyiyiz maşallah… Instagram fenomeni Kerimcan Durmaz’ın uçaktaki paylaşımından bahsediyorum. İnsanlar güya ‘müthiş’ tepkili ama birbirlerine anlatmaktan bitap düşmüş haldeler. Hayır, bu kadar rahatsız oluyorsanız konuşmasanıza! Avukatlar suç duyurusunda bulunuyor, ‘hesabı kapatılsın’ diye...
Mesela birisi “12 yaşında çocuğum, 4 yeğenim takip ediyordu, bu olanlar cinsel istismar kapsamına girer” diyerek suç duyurusunda bulunuyor. İyi de çocuğunuz, yeğenleriniz niye takip ediyor Kerimcan Durmaz’ı önce bunu bir sorgulasanıza! “Bu adamı uçuşlardan men edin” diye kampanya yapılıyor. Her şeyi yasaklamak mıdır ilk aklınıza gelen? Önce kendinizi bir sorgulasanız...
‘Ben bu adamı neden takip ediyorum’ diye bir sorsanız mı acaba? Kerimcan Durmaz’ı takip edip ne bekliyordunuz onu da merak ediyorum. O mu sizi şaşırttı; siz mi ikiyüzlülüğünüze şaşırdınız, önce ona karar verin. Yoksa yasaklamak falan kolay, hele de bu ülkede.
VİZYON TARİHİ AĞUSTOS!
Sinema sezonu tüm seneye yayılmalı diyorduk, oldu galiba…
Salonlarla yapımcılar arasındaki anlaşmazlık, filmlerin vizyon tarihinin ötelenmesi derken; salonlar boş kaldı, izleyici sayısı epey düştü. Tam da böyle bir ortamda TAFF cesur bir karar verdi:
16 Ağustos’ta iddialı bir filmini vizyona sokuyor. Uğur Yücel, Binnur Kaya, Cengiz Bozkurt gibi efsane bir kadroya sahip, Ali Atay imzalı filmi ‘Cinayet Süsü’nü yazın ortasında görücüye çıkarıyor. Ve ‘sadece sinemalarda’ diyerek! “Ezberbozan bir cinayet büro ekibi, alışılmadık bir vaka” olarak özetlenen filmin izlenme oranları sezonun tüm yıla yayılmasına katkı sağlar mı bekleyip görelim ama ufak bir not düşeyim...
Ali Atay’ın önceki absürd komedisi ‘Ölümlü Dünya’yı izleyen, bilen sinema salonlarına koşacaktır. Kıymeti bilinmemiş, şahane ve bir o kadar da ‘ciddi’ bir komediydi. Bu filmden de aynı kokular yükseliyor.