Giriş
Malum, ev kiraları uçmuş durumda. Denetleme yok, çözüm yok. Okulların açılmasıyla birlikte açıkta kalan öğrenci ise çok! Yurt çıkmadığı için ev arayan ama kiralar yüzünden sokakta kalan öğrenciler parklarda yatıyor ama ‘sorun yok’ deniliyor. Üstelik sorun ortadayken! 900 TL’ye öğrenciye verilen odaları görmüşsünüzdür, nefes bile alamaz çocuk orada! Yazık, çok üzülüyorum...
Ders çalışmaları, kafaları çalışsın diye iyi beslenmeleri gerekirken; bu gençler parklarda yatıp bir taraftan da seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Anlaşılan o ki, yine vatandaşın bir şeyler yapması gerekiyor. Sezon bittiği için ‘yazlık bölgelerdeki oteller, pansiyonlar kapılarını açsın’ diyenler var ama öğrencilerin çoğu o bölgelerde değil maalesef.
Keşke bu sorun için de bir yardım kampanyası başlatılsa, yine vatandaş yaraya merhem olsa. Alıştı herkes nasılsa! Ülkenin vergi rekortmeni şirketleri, iş insanları ortaklaşa bu işe bir çözüm bulsa keşke. valilikler, belediyeler devreye girse mesela? Ordu valiliği, kentteki üniversiteleri kazanan ama yurt ve ev bulamayan öğrencileri kiraladığı otellerde misafir ediyormuş.
Vali Tuncay Sonel’e bravo. valilik makamının sadece son model makam aracıyla caka satmak olmadığını göstermiş. Hizmet adamı olmak; elindeki imkanları en doğru şekilde kullanmak değil mi zaten? Neden diğer illerdeki yöneticiler de elini taşın altına sokmuyor peki?
Coğrafya kaderdir!
İngiltere, sonunda Türkiye’yi kırmızı listeden çıkardı. Ama İngiltere’de aşılananlar ya da İngiltere’nin aşı programlarını uyguladığı ülkelerde aşılananlar karantinadan muaf tutularak ülkeye giriş yapabilecek. Diyelim Türkiye’den İngiltere’ye gidiyorsun, 10 gün karantinada kalmak zorundasın. Çocuğunu orada okutan bir arkadaşım isyanlardaydı en son. “Oradaki BioNTech’le buradakinin farkı ne acaba?” diye delirmiş durumda. Ben de ona özetle “Coğrafya kaderdir” dedim ve bir sakinleştirici verdim.
Öyle bi’ içimden geçirdim…
- Ebru Yaşar “Çok fazla ödülüm var” deyip onları koymak için ev aldığını açıkladı ya… Öğrenciler fahiş kiralar yüzünden ev bulamazken; iki ev de öğrenciler için mi alsa acaba diye geçirdim içimden.
- Tarkan, kızının hatırına tütü giyip poz vermiş ya… Milyon dolar verseler böyle bir şey yapmayacak Megastar, kızı için bunu yaptıysa; ‘kızı ona daha neler neler yaptırır’ diye geçirdim içimden.
- İnternet fenomenlerini konu alan ‘Amacı Olmayan Grup’ filminin galasında, senaryo yazarı Murat Şeker “Güldürürken düşündüreceğiz” demiş ya… ‘Niye gülerken düşünelim ki, gülüp geçsek sadece olmuyor mu?’ diye geçirdim içimden…
- Apple, iPhone 13’ü çıkardı ya... Koşa koşa her modeli alanlar, 13 uğursuzluğu deyip, bu modeli es geçer mi acaba diye geçirdim içimden.
- BioNTech’i geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin, hasar görmüş organların gençleştirilmesinin mümkün olacağını açıkladı ya.. ‘COvID aşısı olmayanlar, koşa koşa gençlik aşısı yaptırır mı?’ diye geçirdim içimden.
Kayaköy'e özel ilgi şart!
Geçen gün Fethiye’ye gittiğimi, etrafını ilk kez keşfettiğimi yazmıştım... O yeni keşiflerden biri de Kayaköy. Fethiye sırtlarında, 15-20 dakikalık virajlı yollar Kayaköy’e çıkarıyor sizi. Mübadele sonucu terk edilmiş metruk bir Rum kenti burası. 5 bin yıllık neredeyse. İki kilise ve 3 binden fazla ev, antik dönem kalıntıları olarak bir tepede hizalanmış. Öyle büyüleyici bir görüntüsü var ki, ‘gece ışıklandırılsa keşke’ diye düşünüyor insan.
İşin garibi böyle tarihi bir zenginliğin etrafı rezalet! Antik kentin hemen altında yer alan köyün merkezi çirkin yapılarla dolu, pislik içinde. Birkaç sorumlu işletme ve mekan dışında ortalık harap vaziyette. Tam bir kaos hakim. Turizm Bakanlığı’nın burası ile ilgilenmesi lazım. Anıtlar Kurulu işi çok sıkı tutuyor, olması gereken de bu. Ancak bunun karşılığı bu pejmürdelik olmamalı çünkü o sıkı kurallar dahilinde ortaya çıkan öyle evler var ki...
Nasıl bir sabır ve emek var
Anıtlar Kurulu’nun her bir tuğlayı gözeterek verdiği izinler sonrasında ortaya çıkan muhteşem köy evleri var. Ada Dreams History isimli butik otel bunlardan. Karşı tepeden Kayaköy harabelerine bakan 7 villadan oluşuyor. Tam 17 yılda yapılmış; evlerin aslına sadık kalınarak.
Aslıhan-Burak Ünal çiftinden, hikayeyi ve restorasyon sürecini bir dinleseniz, ‘nasıl bir sabır ve emek var’ der iki kat büyülenirsiniz buradan. Kaz Dağları’nın rakibi olabilecek bir yer kesinlikle! Köydeki evlerin aslına uygun düzenlenmesine izin verilse, köy merkezi düzenlenebilse, burası dünya çapında turist çekerdi. Nice’teki tarihi Eze kasabası gibi bir yer olabilirdi.
