Bir yerde okumuştum… Rahmetli Enis Fosforoğlu, bayramları şöyle tanımlamıştı: “Bayram bir iletişim mucizesidir insanın insanı aradığı.. Yalnızlaşmaya bir direniştir.” Şahane bir anlatım bence. Bakmayın siz; bayramları epeydir bir tatil, bir uzaklaşma fırsatı olarak görüyoruz ama yine de hissiyatı böyle.
Birleştiren, sarıp sarmalayan, iletişim kurmaya iten bir hissiyat. Bir şekilde büyüklerimizi arıyoruz; ihmal ettiklerimiz, görmek istediklerimiz için zaman yaratıyoruz çoğumuz. Biz ne kadar yalnızlaşmak istesek de, tercihimiz böyle olsa da; o iletişimi bir şekilde kuruyoruz.
‘Bayramdır’ diyoruz, ‘şimdi değilse ne zaman?’ diyoruz, o duyguya giriyoruz. Bu bayram da öyle olacak. Üstelik sarılacak çok yara var, iyileştirilecek çok gönül var. Deprem felaketinin ardından buruğuz elbette ama ‘bayram yalnızlaşmaya bir direniştir’ demesi Usta’nın, boşuna değil.
Eminim gücü yeten, imkanı olan depremzedelerin yanında olacak. İnşallah tüm yaraların sarıldığı, herkesin birbiriyle doğru iletişim kurabildiği, kimsenin birbirini kırmadığı, kucaklaştığı, birbirini dinlediği bir bayram geçiririz.
Ben de buradan bayramınızı kutluyorum; çikolata ve cevizli ev baklavanızı yedim sayıyorum. İyi bayramlar herkese.
KAFAMDA YİNE DELİ SORULAR…
‘Bard’ ismindeki yapay zekanın halka açık denemelerine başlayan Google’ın CEO’su, “İnsanların yapay zekaya hazır olduğunu sanmıyorum. İnsan zihninin nasıl çalıştığını çözemediğimiz gibi bunların nasıl çalıştığını da tam olarak anlamadık!” demiş.
Koca CEO anlamadıysa, biz nasıl anlayacağız? Ayrıca, anlamadığınız şeyi neden çıkarıyorsunuz?! İlk günden beri ‘yapay zeka çok ürkütücü’ diyorum, kimse beni dinlemiyor. Sonra çok ağlarsınız ama!
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un 2017’den beri kabinede yer verdiği ‘feminist’ yazar Marlene Schiappa, erkek dergisi Payboy’a poz vermiş ve dergi yok satmış! Bir Sosyal Dayanışma Bakanı’na göre hayli seksi ve cüretkar pozlar üstelik.
Cesaretini alkışlamak lazım; kadın bakan, feministliğin tarihini yeniden yazıyor belli ki!
Kayahan’ın 48 yaşındaki kızı Beste Açar, zaman zaman uzaylılarla temas kurduğunu, babasıyla da ‘bir frekans aracılığıyla’ konuştuğunu söylemiş. Hatta, ‘12-13 yaşlarında uzay aracının içine girdim. Uzaylılar çok uzun boylu, grimsiydi” demiş. Mustafa Topaloğlu yaşlanınca koltuğunu Beste Hanım’a mı bıraktı, ne oldu şimdi? Neyse, hayırlara vesile olsun diyelim.
Şarkıcı Çelik yeni albümü ‘İz Düşümü’ için gözleri siyah kumaşla bağlı poz vermiş. Bir nevi adalet tanrıçası gibi. Zamanında da çırılçıplak pozlar vermişti biliyorsunuz. O yüzden, buna şükür diyelim ve konuyu kapatalım bence.
Dalay Lama’nın bir çocuğu ‘dilimi em’ diye taciz etmesini kaç kez yazmaya çalıştım, sildim. Kuracak cümle bulamadım. Ruhani lider, bilge kişilik diye feyz aldıklarımız bile çürük çıkıyorsa, biz kime güveneceğiz? Hayır yani, bu erkekler andropoza girdiği için mi böyle oluyor, nedir olay ya?
ALENEN SUÇ İŞLENİYOR DUYAN VAR MI ACABA?
Sunucu Okan Karacan’nın videosunu izlediniz mi? Konu nedir bilmiyordum, önüme düştü, izledim ve ilk düşündüğüm şu oldu: Ne kadar tekinsiz bir adam! Tehditler savuruyor, küfürler ediyor. Bunları yaparken de ağzına fındık atıyor sürekli, gayet normal bir sohbet yapıyormuş gibi.
Onun o halini görünce ‘mesele nedir’ diye açtım baktım... Üç ay önce boşandığı eski karısıyla aralarında çocukların velayeti yüzünden tartışma var, bir de alacak verecek meselesi. Bu yüzden eski karısını tehdit etmiş, uzaklaştırma kararı olmasına rağmen işyerini basmış, karısının ablasını ve annesini darp etmiş ama serbest kalmış. Cesareti de oradan sanırım, çirkin çirkin ifadelerle sosyal medyadan videolar paylaşıyor şimdi. Ruh hali hiç iyi değil, o kadar belli ki.
Zaten ruh hali iyi olan biri sosyal medyadan ulu orta küfürler savurur mu? Babalık bu mu? Konu ne olursa olsun, ne kadar haklı olursa olsun, bu haliyle istediği şeyi alacağını sanmıyordur herhalde! Ama insanın psikolojisi bir kere bozuldu mu, yaptıklarının önünü arkasını göremez olur, tam da öyle bir hal.
Hiçbir mahkemenin ve adli mercinin böyle bir insanı haklı bulmasını, çocukları ona teslim etmesini düşünemiyorum. Adalet çok kez yanılttı bizi ama bu kez olmasın lütfen. Ortada “Can güvenliğim yok” diyerek feryat eden bir kadın var, birileri duysun artık.
DEPREMZEDE 11 İL FESTİVALDE
Çeşme Belediyesi tarafından Ege bölgesinin otları ve onlarla yapılan yemekleri tanıtmak amacıyla düzenlenen Alaçatı Ot Festivali için start verildi. Bu yıl 12’ncisi yapılacak festival, 27-30 Nisan tarihleri arasında ve teması ‘Yeniden Doğuş’. Zira amaç, depremin yaralarını sarmak, depremzedeleri unutmamak. Bu yüzden depremden etkilenen 11 ilin yöresel lezzetleri de festivalde sergilenecek ve elde edilen gelirin bir kısmı depremzedelere aktarılacak.
Festivalin açılış konserinde de depremde birçok üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu sahnede olacak. Ayrıca Hatay’ın Karsu köyünde çok sayıda akrabasını kaybeden şarkıcı Karsu Dönmez de sanatçılar arasında. Belli ki Alaçatı Ot Festivali bu yıl daha anlamlı, daha özel olacak. Yolu düşmeyen de düşürsün bence!