Kadına değer vermek nasıl olur?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun... Gönül ister ki laf olsun diye kutlanmasın bugün.. Kadın erkek eşitliğinin hakim olduğu bir dünyada, gerçekten kadına değer vererek yaşansa.. Sanırım konuşmaktan, anlatmaktan, çaba sarfetmekten başka yolumuz da yok. Geçen günlerde POSTA’da Vodafone’un kadınlara verdiği desteğin haberini kullandık...

Marka, erkek egemen futbol kültüründe varolmaya çalışan Beşiktaş Kadın Futbol Takımı’nın sponsoru ve her alanda #benvarım diyen kadınların yanında. İşte bu destekler önemli, bu destekler anlayışı değiştirecek. Kadınlar için bir şeyler yapmak, ayrımı ortadan kaldırmak.

Gerçek kutlama bu. Kotex de benzer bir işbirliği içinde. Marka, kadın futbolunu Anadolu’da daha da yaygınlaştırmak ve kadınların güçlendirilmesine örnek olmak amacıyla Malatya Kızlar Futbol Takımı’na sponsor oldu. Geçen seneden bu yana devam eden bu sponsorluğa yenilerini ekleniyor.

Kotex; şimdi Kayseri, Ordu, Denizli ve Samsun’da TFF’nin farklı liglerinde rekabet eden 4 takımı daha destekleyerek kadın futbolunun gücüne güç katıyor. Budur! Kadınların yüzlerine mor makyajlar yaparak, dayağı normalleştirip kolaya kaçarak hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. İyi şeyler, anlamlı şeyler yaparak bazı şeyler değişiyor. O yüzden bu markalara kocaman bravo demek lazım.

#EşitlikistiyoruzNokta

8 Mart’a özel en iyi reklam Boyner Grup’tan geldi... Toplumsal cinsiyet eşitliğini bir kadınerkek meselesi olarak değil, bir demokrasi meselesi olarak gören grup; 10 yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kampanyalarına bir yenisini daha ekledi.

Boyner Grup, bu yıl da toplumsal hayatın her alanında eşitliği kazanmak için mücadele eden kadınların yanında olduğunu göstermek için ‘Ne Bir Eksik Ne Bir Fazla #EşitlikİstiyoruzNokta’ diye sesleniyor. Her meslekte birbirini destekleyerek, eşit şekilde çalışan erkek ve kadınların elele verdiği bir dünya hayaliyle çekilmiş reklamı izleyin. Keşke dedirten, anlamlı ve güzel bir iş.

Komedyenlerden Kadın atağı

• İlk haber Cem Yılmaz’dan… Ünlü komedyen, geleceğin güçlü kadınlarına destek vermek için 30 Mart’ta görev başında olacak. Olay şu: Aydan Taş’ın ilkini geçen yıl yaptığı ‘Geleceğin Güçlü Kadınları’ projesinin ikincisi Perwoll’ün katkılarıyla Hilton İstanbul Bosphorus Convention Center’da gerçekleşecek. 24 ünlü güçlü kadın, 6 ünlü tasarımcı tarafından farklı dönem konseptinde hazırlanan tasarımlar ile defilede yer alacak. Gecenin sonunda Türkiye’nin en başarılı komedyenlerinden Cem Yılmaz defilede sergilenecek tasarımların satılacağı açık arttırmanın yönetimini üstlenecek. İşin güzelliği de şurada: Bilet gelirlerinden elde edilecek tüm gelir, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan kız öğrencilerin eğitimlerine destek için kullanılacak. Bravo Cem Yılmaz…

★ ★ ★

• İkinci haber, Şahan Gökbakar’ın kadın komedyen açılımı… Ünlü komedyenin yapım şirketi Çamaşırhane Film; Yasemin Sakallıoğlu'nun oynadığı ‘Zengo’yu çekerek, hem bir kadın komedyenin hayalini gerçeğe dönüştürdü… Hem de Türkiye’de sayısı bir elin parmağını bile geçmeyen kadın komedyenlere bir kişi daha ekledi. Oyunculuk kariyerinin yanı sıra Instagram’da yayınladığı videolarla da çok sevilen Yasemin Sakallıoğlu, komedi dünyasının yeni fenomen karakteri. Destek verenlere selam olsun.

Yavaşlama dersine beni de alır mısınız?

Son zamanlarda rastladığım en güzel haber! Bir okulda yavaşlık dersi? Şahane değil mi? Stres, yoğunluk, koşturma, her yere yetme telaşı içinde kendimizi kaybediyoruz, dengeden çıkıyoruz, bitip tükeniyoruz. Ve işin kötüsü bunun farkında değiliz. Sonra gelsin tükenmişlik sendromu.

Geçenlerde eğitim yazarı Nuran Çakmakçı’nın köşesinde okudum... Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu, 2019-2020 öğretim yılında müfredatına ‘yavaşlık’ dersi eklemiş. Haftada iki saat zorunlu olarak verilecek derste yavaşlamanın felsefesi anlatılıyor. Öğrencilerin bu konuda yardıma ihtiyaçları olduğu düşünülmüş. Olabildiğince kısa zamana ne kadar çok şey sığdırırım diye düşünmek yerine onlar için neyin önemli olduğunu durup düşünmeleri amaçlanıyor.

İnsanlar kendilerine zaman ayırdıkça, kendilerine döndükçe her yaptıklarından zevk almaya başlıyorlar. ‘Yavaşlamak tembellik demek değil’ cümlesinin de altını çiziyor hocalar; zaman yavaş akınca niteliği artıyor. Vallahi İstanbul gibi bir çılgın bir şehirde, bu iş ne kadar mümkün bilmiyorum ama hocalar beni duysun lütfen: Bu derse girip izlemek, dinlemek istiyorum. Beni de alır mısınız sınıfa hocam?