Giriş
Haluk Levent yardım işinde çıtayı arşa çıkarmış durumda.
AHBAP ekibiyle birlikte şahane işler yapıyorlar. Minnettarız ve alkışlıyoruz.
Fakat bazılarına dokunuyor bu ‘iyilik hali’ niyeyse.
Geçenlerde bir duyuru yaptı hesabından; “3 yaşındaki Elif’e ihtiyacı olan işitme cihazını alan kişinin evine misafir olup onlara yemek yapacağım” diye...
Ne mutlu ki, Bursalı bir çift bu yardımı yaptı, o da söz verdiği gibi o cihazı alan ailenin evine gidip onlara kahvaltı hazırladı, bir anlamda teşekkür etti. Yani bu yardım yapılsın diye kendini ortaya koydu. Sonra da bu fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaştı.
Ama insanlıktan nasibini almamış biri “Reklamı çok seviyorsun” diye yazdı bu paylaşımın altına. Oha demek istiyorsun, yuh demek istiyorsun ya! Hatta ne diyeceğini bilemiyorsun ama Haluk Levent demiş diyeceğini..
“Haklısın, bir bakıma reklam yapıyoruz. Sen de bir çocuğa işitme cihazı al, senin evine de geleyim yemek yapayım, senin de reklamın olsun” dedi. İyi dememiş mi? Özetle diyor ki; keşke sen de iyi olsan, eğer iyi olamıyorsun keşke sussan, insanlara b.k atarak varolmaya çalışmasan keşke. Daha ne desin? Ayrıca, böyle reklama can kurban.
TEOMAN'IN MÜZİĞİ OKAN'IN SEKSİ!
Okan Bayülgen’in POSTA’dan Oya Çınar’a verdiği röportaj çok ses getirdi.
“Seksi bıraktım, hayat böyle daha güzel, seks bütün kötülüklerin anasıdır” sözleri günlerdir tartışılıyor.
Aslına bakarsanız tartışılması gereken meselelerdir bunlar... Zira seks ve cinsellik insanların bütün hayatını, kararlarını etkiliyor.
Seksi bırakınca hayat daha mı güzel, daha mı bayat bilmem ama belli yaşa gelince, doyuma ulaşınca cinsellikten vazgeçenlerin, soğuyanların sayısı giderek artıyor. Neyse isteyenler tartışsın elbette ama konu şu…
Okan Bayülgen’in seksi bıraktığı hikayesine Dr. Haydar Dümen pek inanmamış. “Bu sözlere inanmasınlar, dümen yapıyor çakal” demiş. Vardır hocanın bir bildiği diyeyim ve ekleyeyim: Okan Bayülgen’in seksi bırakması, Teoman’ın müziği bırakmasıyla aynı olabilir. Benim fikrim de bu!
Yoo hiç kıskanmadık!
Amerikalı model Dennis Brown’ın sevgilisine evlenme teklif etmesini konuşuyor herkes. Daha doğrusu kadınlar konuşuyor! Niye? Çünkü adam bir tek taş alıp ‘Benimle evlenir misin?’ dememiş sevgilisine. Tam 6 yüzük alıp, onun tercih etmesini istemiş. Şimdi evlilik teklifinde olayı arşa çıkarmak değil de nedir bunun adı?
Kadınların, düğünlerinde 4-5 gelinlik giymesinden şikayet eden erkekler asıl şimdi yandı!
Müstakbel eşi de şoka uğramış tabii. Düşünsenize, önünüzde diz çöken adam 6 tane tek taş uzatıyor size!
Brown hikayeyi şöyle özetlemiş: “Ben hayatta onunla kazandım, o da altı yüzük arasında seçim yapabilmeliydi.” Buna ‘sevgilisine uzun yıllar takacağı yüzüğü seçme şansı vermiş, ne büyük incelik’ diyen de var, ‘görgüsüzlük’ diyen de...
Hangi kadına yapsan, bayılırdı bence. Tek taş pek çok kadının hayali çünkü. Hatta hangi yüzüğü seçeceğine karar veremediği için düğünü erteleyen bile olurdu o an! Sonuçta, Dennis Brown yeni icat çıkardı. Trend olmazsa, bana da Şirin demeyin!
Ege’ye orta şekerli bol kahve
Türk kahvesi ve geleneği, 5 Aralık 2013’te UNESCO ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kabul edildi. O yüzden her gün içmeyi alışkanlık haline getirdiğimiz, 40 yıl hatırı olan Türk kahvesi günüydü dün. Kahve Dünyası da bu vesileyle Türk kahvesiyle ilgili araştırma yaparak 7 bölgenin kahve haritasını çıkardı. Sonuçlara göre;
■ Türkiye’de 100 kişiden 95’i Türk kahvesi seviyor. En çok tüketen bölge de Ege.
■ Türk kahvesi yüzde 55 gibi bir oranla orta şekerli içiliyor. En çok içildiği zaman dilimi yüzde 37 ile akşam. Bu oranı yüzde 35 ile öğle yemeği sonrası takip ediyor.
■ Yüzde 42’lik kesim, kahve yanında çikolata tercih ediyor.
■ Kadınların yüzde 57’si Türk kahvesini arkadaşlarıyla, erkeklerin yüzde 63’ü ise aileleriyle içmeyi tercih ediyor.
■ Türk kahvesinin günlük tüketimi kadınlarda 1.15, erkeklerde 0.9 fincan. Yani kadınlar daha düşkün kahveye.
■ Yüzde 73’lük kesim de kahvesini bol köpüklü seviyor.
YILMAZ'I ÇOK MERAK ETTİM
■ Serra Yılmaz ‘La Prima Pietra’ isimli İtalyan filminde; çarşaflı, Müslüman bir kadın rolünde... Bir şikayet üzerine torununun okuluna gidiyor ve beklenmedik tepkilere neden oluyor. Konu ilginç, Yılmaz olunca da iyice merak edilesi. Bizde de vizyona girsin lütfen.
■ Onur Ünlü’nün ‘Put Şeylere’ filmi 23 Kasım’da vizyona girmiş, bir haftada 3 bin 321 kişi izlemiş. O da “Teesüfler Türkiye” demiş. E kolay değil, o kadar emek veriyorsun, bu kadar kişi izliyor. Peki seyirciye teessüf eden Ünlü’de hiç mi kusur yok acaba?
