Giriş
İstanbul çıldırmış durumda!!! Bahar kutlaması mı diyelim, ‘pandemi ve maske bitti’ sevinci mi diyelim bilmiyorum ama etkinlikler, açılışlar, tanıtımlar, sergiler, zirveler, olaylar gırla. Bu sosyalleşme çılgınlığı genelde yılbaşı öncesi yaşanırdı aslında. Mevsimler şaşırdı ya kendini, ondan herhalde, bu kez mayıs delirmecesi oldu. E gerçek anlamda da delirmek üzereydik, iyi oldu. Neyse durum şu ki; sosyal kelebekler şehirde nereye yetişeceğini şaşırmış durumda. Peki ben nereye yetişsem acaba? Gelin, Tersane İstanbul’dan başlayalım…
Geçen yıl eylülde Contemporary İstanbul’a ev sahipliği yapan mekan; bu kez yerli galerilere ev sahipliği yapıyor. Evet Tersane’de bu kez, CI Bloom var. Sadece yerli galerilerin katıldığı, daha butik ve iç piyasaya yönelik bir fuar bu. Dolasıyla yine, yeniden sanat sosyalliği sardı şehri. Bu arada, birbirinden yeni, birbirinden yerli ve şahane eserlere ev sahipliği yapan galeriler kadar yeme içme ortamları da çekim merkezi elbette.
House of Brothers, Sail Soft, Wu gibi mekanların yanında, kahvecilerin pop up mağazaları da mevcut. Salı gecesi İlhan Erşahin performansıyla House of Brother Lounge’ın açılış partisi gerçekleşti, herkes oradaydı. Dün de yine Tersane’deki ‘Tek Masa’da Contemporary İstanbul Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı’nın ev sahipliğinde yeni bir sanat oluşumunun duyurusu yapıldı.
TURYİD Başkanı Kaya Demirer, konuşmasında ‘Pide is Better’ sloganının altını çizdi.
Aynı gün şehirde sanat kadar gastronomi de konuşuldu. Sabah Lütfi Kırdar’da başlayan 3. Global Gastroekonomi Zirvesi’nde; gastronomiyi ülke gündemine taşımak, bu toprakların ürünlerini dünya ile buluşturabilmek, başarılı markalarımızı dünyaya açabilmek adına beyin fırtınası yapıldı. Burada #pideisbetter başlığının öne çıktığını ve bunu daha çok konuşacağımızı buraya ekleyeyim.
Bu zirvenin öncesinde; tamamen yenilenen Kuruçeşme Divan’da bir gala yemeği düzenlendi. Zirvenin ardından yani dün gece de; Bodrum’un ünlü mekanı Maça Kızı’nın sahibi Sahir Erozan’ın Kuzguncuk’taki meşhur yalısında kutlama partisi vardı.
Perşembe yani bugün AKM’nin terasında konuşlanan yeni Divan Brasserie Fuaye’nin açılışı var. Yenilenen AKM’de ‘Divan’ markası nasıl olmuş, bakmamak olmaz elbette. E bu arada, Açıkhava konserleri başladı; onun da bir ara açılışını yapmak şart. Ve daha neler neler…
Yani bu ara İstanbul’da herkes çok meşgul, herkes çok sosyal. Aramalarınıza dönülmüyorsa, bilginiz olsun. NOT: Akbank’ın ana partnerliğinde düzenlenen ve Türkiye’den 23 çağdaş sanat galerisinin katıldığı CI Bloom’u 15 Mayıs’a kadar gezebilirsiniz.
SANATTA ‘İLERİ DÖNÜŞÜM’E DESTEK
Contemporary İstanbul Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, sanatçılarla birlikte…
Tersane İstanbul’daki öğle yemeğine ayrı başlık açmak gerek... Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı’nın ev sahipliğinde düzenlenen buluşmada, uzun soluklu bir işbirliğinin duyurusu yapıldı. Neydi bu duyuru? Tosyalı Holding’in sanata ve sanatçıya verdiği desteğin duyurusu.
Geçen yıl, Contemporary İstanbul’da İlhan Koman sergisinin sponsorluğunu üstlenen ve sanatta ileri dönüşüm için çağrı yapan Tosyalı Holding, bu işbirliğini uzun soluklu hale getiriyor. Bunu nasıl yapıyor? Songül Girgin, Emrullah Örünklü, Koray Tokdemir, Neriman Ülker, Chiara de Rocchi’nin bulunduğu 5 sanatçıyı, seneye ‘Artist in Residence’ yani ‘Misafir Sanatçı Programı’ kapsamında CI’de ağırlamak için çalışıyor.
Tosyalı Holding dünyanın en ince çeliğini üreten, dünyanın sayılı yeşil çelik üreticilerinden biri. Sanatçılar da, Tosyalı Holding’in Osmaniye’deki tesislerini gezecek, sonra eserlerini yapacakları malzemeleri seçecek, ardından İstanbul’da kendileri için hazırlanan alanda ‘upcycling’ yani kullanılmış ve hurdaya ayrılmış ürünlerden katma değerli yeni eserler üretecek.
Sanatçıların kullanılmış ve hurdaya ayrılacak demir çelik ürünlerinden üreteceği eserler, eylül ayında gerçekleşecek 17. Contemporary İstanbul’da sergilenecek. Bu noktada Fuat Tosyalı, “Bizde hava, su, enerji başta olmak üzere hiçbir şey israf edilmiyor. Bu genetik kodlarımıza işlemiş yaklaşımı, sanat alanına taşımayı bir sosyal sorumluluk olarak görüyoruz” diyerek olayı özetledi.
Ali Güreli de “Aslında devletlerin sanata yatırım yaptığını ama bunun Türkiye’de yavaş yaşandığını” belirtip özel sektörün ve böyle güçlü holdinglerin sanatı desteklemesinin ne kadar önemli olduğunu belirtti. Dileyelim ki, bu işbirliği tüm kurum ve kuruluşlara örnek ve ilham olsun.
Bodrum’dan sezon haberleri
İstanbul’daki bütün koşturmaca öncesi üç gün Bodrum’a kaçtım... Bayram kalabalığı dağılmış olur, sessiz sakin nadasa yatarım dedim; cuma gidip pazar döndüm. Fakat bu kadar mı boş olur Bodrum!!! İn cin top oynuyor diyeyim, siz anlayın. Bir kere hava soğuk, deniz buzzz. Bayram boyunca herkes donmuş, söylenip duruyorlardı.
Göltürkbükü’ndeki Daphnis Hotel en kafa dinlemelik yer. Huzur, sadelik, sakinlik merkezi bana göre. Odandan çıktın mı çimlere ayak basıyorsun, iki adım sonrası da deniz. Tam aradığım da buydu. Ama ayağımı denize soktum mu? Sokmamla çıkarmam bir oldu, çünkü uyuştum, öyle soğuk! Haliyle oturduğum yerde oturamadım, çıktım dolandım neler oluyor diye. Türkbükü’ne baktım, bomboş. Olanlar da rüzgardan/fırtınadan söyleniyor.
Yalıkavak’taki Edition Hotel’e uğradım sonra… Od Urla’nın sahibi Osman Sezener’in Bodrum’daki mekanı Kitchen, otelin içinde malum. Şahane ortamın, manzaranın, enfes yemeklerin tadını yabancı turistler çıkarıyordu. Eğlenceli partileriyle tanınan otelde, fırtına öncesi sessizlik vardı diyebilirim. Yine Yalıkavak’ta, yeni açılan bir beach’i teftiş ettim hemen sonra.
Seneye açılacak Cactüs Mirage Otel’in beach kısmını bu yaza (temmuz gibi) hazırlıyorlar. RuinsBodrum olarak sezona merhaba diyecek işletme, şimdilik menüleri oluşturuyor, son hazırlıklar yapılıyor. Şöyle söyleyeyim; buranın öyle bir manzarası var ki, eğer doğru işletilirse ve kalite korunursa, yazın en ‘in’ mekanlarından olabilir.
Peki Bodrum boş da, uçaklar niye dolu? Çünkü turistler Bodrum merkezde sosyalleşiyormuş. Taksiciler öyle diyor. Türk turistlerin gittiği ‘in’ mekanlar henüz boş, 280 TL’lik lahmacunlar henüz fırınlara atılmamış. Yaza doğru da bu haberlerle karşınızda olacağız, bizi izlemeye devam edin sevgili okur. Görüşmek üzere…
