Namuslu görünmek kimlere kaldı?

Size net bir şey söyleyeyim: Gülşen, tek başına müthiş bir devrim yapıyor. Sahneye her çıktığında, giydikleri yüzünden her eleştirildiğinde, onun üzerinden namus tartışması her başladığında; tek bir geri adım atmadan, korkusuzca cevabı yapıştırıyor. Kavgayla, gürültüyle, mahkemeyle, atışmayla falan da değil, sadece duruşuyla yapıyor bunu. “Siz misiniz benim giydiğime dil uzatan” diyerek daha açığını giyiyor.

Helal olsun, bence büyük iş yapıyor. Kadınların kıyafetleri üzerinden kendilerini tatmin edenleri/efelik taslayanları, başkasının nasıl giyinmesi konusunda ahkam kesenleri/had bildirenleri buruşturup buruşturup çöpe atıyor. Hiç küçümsemeyin yaptığı şeyi…

Şort giydi diye tokatlanan kadınları, sahaya şortla çıktı diye mimlenen voleybolcuları, şu ülkede kıyafet üzerinden yapılan tartışmaları hatırlayın. Bu noktaya gelmek büyük aşamadır. Geçen gün sahnede ‘Namus’ şarkısını söyleyerek, “Ülkenin şarkısı budur” dedi ya Gülşen, altına imzamı atıyorum. Açık saçık sahne kıyafetleri sorulunca “Edepli ve akıllı olmak lazım, insan kendine yakışanı yapmalı” diyen Orhan Gencebay’ın edep anlayışı, kameraların önünde Hülya Avşar’ın poposuna şaplak atmakmış ya hani…

Bu şarkıyı söyleyip ‘Edepli olmak kimlere kalmış’ demesin mi Gülşen? Ülkenin şarkısı ‘Namus’ olsun gerçekten. ‘Namus’ diye diye ne namussuzlukların üstünü kapatan bu topluma daha uygun şarkı bulamayız bence. Sezen Aksu ne şarkı yapmış ama! Yıllar geçiyor ama etkisi, gücü, anlamı hiç değişmiyor. İyi ki varsın Sezen, iyi ki varsın Gülşen.

***

Bu arada Hande Yener, Hadise, Aleyna Tilki gibi isimleri de es geçmeyelim. Hepsi de bir bir ‘bize karışamazsınız’ kıyafetleriyle sahnede boy gösterdikçe, konuşanlar daha fazla susuyor. Diğer kadın sanatçılar da, eleştirmek yerine bu kadınların yapmaya çalıştığı şeyin farkına varsa keşke… Çünkü o kıyafetlerin her biri ‘Sana ne?’ anlamına geliyor. ‘Benim giydiğimden kime ne?’ demek istiyor. ‘Bana ne?’ demeyi öğrendiğimizde de, bu saçmalık bitecek zaten.

Yine çok merak ediyorum…

• Merak ediyorum… Namus, edep diye bağıranların namussuzluk söz konusu olduğunda, sesinin çıktığına şahit oldunuz mu hiç? 16 yaşında boğazı kesilerek öldürülen Sıla’nın sesi oldular mı mesela, onu öldüren caninin gereken cezayı alması için çenelerini açtılar mı, kadına şiddet söz konusu olduğunda bağırdılar mı hiç?
• Merak ediyorum… Bergen’i oynayan Farah Zeynep Abdullah bir tek afişte mi bu kadar benziyor oynadığı ‘Acıların Kadını’na, gerçekten rolün hakkını verdi mi? Fotoğraflara bakınca, ikisi birbirinden farksız ama 4 Mart’ta vizyonda olacak filmi izleyince anlayacağız.
• Merak ediyorum… İngiltere COVID’i bitiriyor, artık testi pozitif çıkana karantina bile yok! Amerika’da kapalı mekanlarda maske ve aşı zorunluluğu kaldırıldı. Yakında bize de sıçrar bu haller. Peki acaba Covid bitiyor mu, yoksa bıktık artık, ne olursa olsun noktasında mıyız?

BU NASIL EVLENME TEKLİFİ?!!

Oğuzhan Koç’un Demet Özdemir’e yaptığı evlenme teklifinden bahsediyorum. Sanki başkaları görsün diye evleniyorlar! Olaya bakın… Koç, Sarıyer’deki bir otelde geceliği 82 bin lira olan kral dairesi tutmuş. Arkadaşından ödünç aldığı 1 milyon 250 bin liralık Rolls Royce Phantom otomobille sevgilisini almış. (Niye mesela? Kendi aracıyla alsa, kız gelmeyecek miydi?)

Sonra da 1 milyon 250 bin liralık tek taş takmış. Demet Özdemir de bi’ zahmet, 17 bin liralık elbise giymiş gece için. E bu kadar harcamaya ucuz elbise olmazdı zaten! Güya bunların hepsi de sürprizmiş! Paranın bu kadar konuşulduğu bir olayın içinde aşk nerede peki?

Herkesin her şeyin fiyatından haberi var, adım adım içeride neler olmuş herkes biliyor, e bu görgüsüzlük değil de nedir? Sponsorların marifetiyse, bu bile usturuplu yapılmalıydı! Gerçekten başıma böyle bir şey gelse utanırdım ve nazar değecek diye korkardım. Allah’tan gözümüz yok, mutlu olsunlar ama bu gösteriş merakıyla zor be!

Kişisel bir ‘çok dinlenenler’

• Son zamanların en çok dinlenen şarkısı ‘Bilmem’ mi?’ olabilir... Her yerde çalıyor, herkes söylüyor. Nerede duysanız kulak kabartıyor, mırıldanmaya başlıyorsunuz. Şarkının Meksikalı bir grup tarafından İspanyolca söylenmesi de başarısını gösteriyor. Melodisi çok iyi bir şarkı gerçekten. Sefo, ‘şarkılarını metrobüste yaptığını’ söylemişti bir röportajda. Demek ki doğru yolda. Çünkü ‘Affettim’ şarkısı da çok dinlenenlerde. Sefo sayesinde rap dinler oldum resmen!
• Şu ara taktığım şarkılardan bir diğeri de ‘Salıncak’... Mustafa Ceceli ve Azerbaycanlı Nigar Muharrem okuyor; söz ve beste Doğanay Karadeniz ile Alaaddin Ergun’a ait. Yine aynı ekip vokal yapmış şarkıya. Fakat vokaller şarkıya öyle ivme kazandırmış ki, dost meclisinde hepsi birden gaza gelmiş. Enerji öyle yüksek ki, tekrar tekrar dinlemek istiyorsun. Sebeplerden biri de, slogan gibi sözler tabii: “Kapandı bu eski yara, sana dayana dayana…”
• Yeni Türkü’nün klasik şarkılarını genç müzisyenler yorumladı, ortaya ‘Zamansız’ isimli albüm çıktı. Şarkılar gerçekten zamansız, o yüzden proje güzel. ‘Aşk Yeniden’ Buray’ın sesine çok yakışmış mesela. Cem Adrian’ın müthiş sesiyle yorumladığı ‘Çember’ şahane olmuş. Ama… Melek Mosso’nun söylediği ‘Karanfil’i sahibinden dinlemeyi tercih ederim. Hayko Cepkin’in ‘Destina’ yorumu ise hiç olmamış. Bambaşka bir şey olmuş, şarkı değişmiş resmen.
• İyi bir cover şarkıcısı olan Mehmet Erdem, yeni albümü ‘Bir Şarkı Vardı Ya’da yine eski şarkıları yorumlamış. 10 şarkıdan 9’u cover. Bize eski şarkıları hatırlattığı için sorun yok, hatta bazı şarkıları çok iyi yorumluyor, seviyoruz ama neden hep eskiler? Bir röportajında diyor ki, “Hengamenin içinde güzel müzik ve sözler çıkmıyor, müzik yapılsa da sözlerde sıkıntı oluyor” demiş. E yapan nasıl yapıyor?
• Ferhat Göçer de, TikTok’tan tapladığı genç yeteneklerle bir albüm yapmış, adı ‘Düet Z’. Fikir gayet güzel, Z kuşağıyla söylediği şarkılar da çok iyi, çok dinlenesi.
• Sosyal medyada karşıma en çok çıkan isimlerden biri de Selin Geçit. Aşkın Nur Yengi’nin 2002’de söylediği ‘Yalancı Bahar’ yorumu müthiş, sesine çok yakışmış. Şarkıları İngilizce-Türkçe söylemesi de onun alameti farikası. Hüzünlü ve değerli bir ses.