Malum; işimiz, toplantımız, görüşmelerimiz, hatta okulumuz bile online... Büyük bir kesim Covid tehlikesi yokmuş gibi normal hayata devam etsin dursun; dijitalleşmeyi tercih edenler son hız çoğalıyor. Üstelik sadece ihtiyaçlarımızı halletmiyoruz; etkinliklere bile online olarak iştirak ediyoruz. Defileler, ödül törenleri, spor müsabakaları bile online. Peki sevdik mi? Kendi adıma, etkinlikleri canlı kanlı izlemeyi tercih ederim ama Covid yakamızı bırakmadığı sürece yeni normalimiz bu. Peki yeni online hayatımızda neler oldu, hatırlasak...
- Mesela dünya devi Apple, yeni ürünlerini online bir toplantı ile tanıttı...
- Televizyonun oscarları sayılan Emmy’de ödül alanlar; sahneye çıkmak yerine, evlerinin salonundan geceye katıldı...
- Adana Altın Koza Film Festivali ilk kez İstanbul’da yapıldı. Törene sadece festival ekibi ve aday sinemacılar katıldı; seyirci alınmadı.
- Bu yıl 72’nci kez yapılan Frankfurt Kitap Fuarı da ilk kez dijital ortamda gerçekleşti. Her yıl dünyanın dört bir köşesinden kitapseverleri ve yazarları buluşturan fuar bugün bitti.
- İşin komiği; yeme içme festivalleri de online yapılıyor! Gaziantep’te yapılan Gastro Antep de online’dı. Yemekleri kimse tatmasa da, etkinlikleri 2 milyon kişi online izlemiş!
- Kısa süre önce biten Mercedes-Benz Fashion Week’te; 30 defile dijitalden izlendi.
- İKSV’nin düzenlediği İstanbul Caz Festivali konserleri, 3 Ekim’den itibaren festivalin çevrimiçi platformunda erişime açıldı. Konserlerin kayıtları 3 Kasım tarihine kadar izlenebilecek.
- Yine İKSV tarafından düzenlenen 39. İstanbul Film Festivali’nde, Uluslararası Yarışma filmleri yalnızca festivalin çevrimiçi platformu filmonline.iksv.org’da.
- 1-6 Kasım tarihleri arasında yapılacak Frankfurt Türk Film Festivali’nde jüri üyeleri filmleri online izleyecek. Ödüller 2021’deki yarışmada takdim edilecek.
- Ancak... Contemporary İstanbul, aralık sonunda, cesur bir kararla fiziki olarak gerçekleşecek. Yani fuarı canlı kanlı gezebileceğiz. Ancak internet üzerinden 4 saatlik rezervasyon alarak.
İnternet alışverişi bana göre değil!
Bu arada çoğu insan online alışverişe de iyice alıştı ama o işe de ısınamadım maalesef! Huyum kurusun işte... Beğendiğim şeye yakından bakmam lazım, ellemem lazım, giyinip üzerimde görüp karar vermem lazım. İlk kez, karantina döneminde bunalıma girdim ve boş bulunup internetten alışveriş yaptım, son oldu!
Instagram’da karşıma çıkan sitelerden birinden iki elbise sipariş verdim, hayatımın kazığını yedim. Önce bekle bekle... Bir ayda ancak geldi! Gelen şeylerin de internette gösterdikleriyle uzaktan yakından alakası yoktu! Bambaşka kumaşlar, bambaşka renkler! Elimdeki korkunç şeylere bakıp o gün tövbe ettim. Siz siz olun, online hayat oh ne rahat diye fazla da açılmayın!
Eskiden.. Şimdi..
Şu ara herkesin dilinde aynı şey: “Kimbilir ne zaman yurt dışına tatile gideceğiz tekrar?” deyip duruyorlar. Bir şekilde hayatlarımıza devam ediyoruz ama kabul edelim keyfekeder seyahatler için biraz daha beklemek zorundayız. Gözünü karartıp gitsen bile seyahat etmek artık eskisi kadar konforlu değil. Test yaptıracaksın, maskeyle dolaşacaksın, risk alacaksın, belki de gezmek istediğin bir sürü yer kapalı vs. O yüzden de herkes yaşadığı şehrin tadını çıkarmaya çalışıyor. Sosyal medyada önüme düşen bu karşılaştırmalı foto, o yüzden acı acı güldürdü beni. Pasaport günlerinden, İstanbul Kart’lı günlere geçiş. Durum tam da bu değil mi?
‘Sahneye Ses Ver’
Koronadan etkilenen o kadar çok sektör var ki… Herkes yaralı ama bir şekilde yaralarını sarmaya çalıyor. Uçmak serbest, restoranlarda sosyalleşmek serbest, sinemalar- tiyatrolar serbest; bir tek müzik yapmak yasak!! Tamam, gerekçeleri de anlıyoruz ama bu sektörde çalışanlar için hiçbir şey yapılmaması çok acı. O yüzden, müzik ve sahne çalışanlarına destek olmak için bir gece düzenleniyor.
#sahneyesesver gecesi. 27 Ekim gecesi Harbiye Açıkhava sahnesinde bir sürü sanatçı sahneye çıkacak, solo seslenmeler yapacak. İster seyirciler arasında ol, ister evinden izle ama bu şahane işe destek vermeyi unutma. Organizasyonun biletleri biletix’te.
Eleştirildikçe ünlü olanlar
2018 Türkiye güzeli Şevval Şahin, son günlerin en gözde ismi. Ne yaptı da gözde oldu derseniz? Yanlış üstüne yanlış yaptı! Yani Türkiye’de meşhur olmak için yapılması gerekeni yaptı. Covid yasakları varken, partiler verdi. O partilerde Covid kapanlar için “On kişi önemli değil” dedi. Maskesiz dolaştı durdu, her seferinde haber oldu.
Sonunda bir röportajda yarı Türkçe yarı İngilizce konuşmasıyla zirveye ulaştı. Sonra ne mi oldu? İstanbul Moda Haftası’nda tüm defilelerin mankeni oldu, en çok işi o yaptı. Yani birine gülüp onu aşağılamanız onu yok etmiyor, tam tersine onu gündeme oturtuyor, ona kariyer ve kazanç olarak geri dönüyor. Bu kadar çok insan neden bu kadar çok saçmalıyor, şimdi anladınız mı?