Şirin SeverPark orman yeniden İstanbul'a kazandırılıyor

HABERİ PAYLAŞ

Park orman yeniden İstanbul'a kazandırılıyor

Londra’nın yüzde 38’i halka açık yeşil alandan oluşuyor. Bu oran Singapur’da yüzde 47, Sidney’de yüzde 46, Berlin’de yüzde 14.4, New York’ta yüzde 14... İstanbul’da ise bu oran sadece yüzde 1.5. Ne yazık ki durumlar böyle. Neden bu girişi yaptım? Sosyal medyada karşıma çıkan bu bilgiyi okuduğum gün, bir toplantıya katıldım ve tam da bu konuyla ilgili bir sürprizle karşılaştım.

O da şu: 2013’ten beri kapalı duran Maslak’taki Park Orman, yeniden İstanbul’a kazandırılıyor. Bence şahane bir haber. Yeşile, doğaya, oksijene, sürdürülebilirliğe, medeni ortamlara acil ihtiyacımız varken, tam zamanı değil mi? Peki bu işi kim yapıyor? En son Galataport’u İstanbul’a kazandıran ve bunu yaparken 1.2 kilometrelik sahil şeridini halka da açan Doğuş Grubu.

Haberin Devamı

Salı günü Bomontiada’nın ünlü restoranı Kilimanjaro’da; Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Nafiz Karadere’nin davetlisiydik bir grup gazeteci. Önce grubun sürdürülebilirlik konusunda tüm markalarıyla neler yaptığını anlatan Karadere; bu vizyonla hayata geçirecekleri yeni projelerinin Park Orman’ı yeniden kullanıma açmak olduğunu söyledi.

Başından sonuna sürdürülebilirlik felsefesiyle kurgulanan bir park ve orman rehabilitasyonunu hedefleyerek Park Orman’ı yaza kadar açmayı planlıyorlar. Doğuş Grubu; Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, I. Bölge Müdürlüğü, İstanbul Şube Müdürlüğü’ne bağlı Park Ormanı’nın 148 hektarlık alanının yaklaşık 85 hektarlık kısmını İstanbulluların kullanımına açacak.

Park orman yeniden İstanbula kazandırılıyor

‘Yaza kadar bir kısmını açacağız’

İstanbulluların hafızasında önemli bir yeri var Park Orman’ın... Maslak’ın ortasında, orman içinde çok büyük festivaller ve etkinlikler yapılırdı, yaz boyu havuza girmek isteyenlerle dolup taşardı. 2010 yılından sonra Serdar Bilgili’ye ait olan mekan, 2013’ten sonra ise tamamen kapandı. Doğuş Grubu 2013 yılında, bu işletmenin yüzde 50’sine ortak oldu, bu sene de bütün hisseleri devraldı. Bölge müdürlüğünün onayı dahilinde yenileme projesi tamamen Doğuş Grubu’na ait olacak. Peki nasıl bir proje hayata geçirilecek, neler yapılacak?

Haberin Devamı

***

  • Öncelikle doğa ile iç içe ve sürdürülebilir bir yaşam alanı olması hedefleniyor. Bu yüzden sloganları da şu: Ormanın izin verdiği kadar park...
  • Alanda 22 yapı var, her biri metruk halde. (Fotoğraflar içler acısı) Bunların hepsi rehabilite edilecek. Doğa ve spor alanları, çocuk oyun alanları, yeme-içme alanları, sosyal ve kültürel etkinliklerin düzenleneceği alanlar olacak. Karadere, kesinlikle ağaç kesmeyeceklerinin altını çizdi.
  • İçinde 2-3 restoran ve bir kahve dükkanı olacak. Ama snob olmayan, gençlerin hoşlanacağı mekanlar seçilecek.
  • 8 kilometrelik yürüyüş parkuru hazırlanacak.
  • Havuz olmayacak çünkü bu fikrin sağlıklı olmadığını düşünüyorlar. Havuz alanı kapatılacak, organizasyonlar için kullanılacak.
  • Açık hava tiyatro ve sinema olanakları, festivaller, yemek sanat atölyeleri ve farklı organizasyonlara ev sahipliği yapacak bir ortam yaratılacak. En başta yazdığım gibi; kişi başına bu kadar az yeşil alan düşen bir şehirde; bu alanların halka açılması/kazandırılması gerçekten önemli. Fayda esaslı, sürdürülebilir ve doğaya dost projeleri alkışlar, destekleriz.

Anadolu'nun izleri 'Sade'de

Türk yemeklerine ve Anadolu mutfağına merakıyla bilinen Adnan Şahin’le nihayet tanıştım... Nişantaşı’ndaki restoranı ‘Sade’ye gidip o lezzetli Anadolu yemeklerini yiyince de, ne kadar geç kaldığımı düşündüm. Çünkü Adnan Şahin Anadolu konusunda derya deniz bir adam ve Anadolu’nun dünya gastronomisi için bir armağan olduğunu düşünen biri. Kendisi bir halk mutfakları araştırmacısı.

Aynı zamanda Anadolu Halk Mutfağı Dernek Başkanı. Tokat doğumlu Şahin, Anadolu mutfaklarının yaşatılması misyonu ile ilk olarak 1991’de Tokat’ta Badal, sonra yine Tokat’ta Honça isimli restoranlar açmış, markayı Kuşadası ve Berlin’e taşımış. 2008’de ‘Anadolu’nun Sır Lezzetleri’ mottosu ile Kiva isimli restoranda yönetici ortak ve danışman olmuş.

Bu işletmelerde dünyaca ünlü yerli ve yabancı gastronomi uzmanlarını ağırlamış. Şimdi adı gibi sade olan restoranlarında, eşi şef Deniz Şahin’le çok zengin bir Anadolu yemekleri repertuvarı oluşturmuşlar. Esnaf lokantası konseptini benimseyen mekan, öğle molalarında çalışanların akınına uğruyor. ‘Sade, Türk mutfağının köklerinin tanıtılması için gösterdiği çabayla alkışı hak ediyor. Nişantaşı’na yolu düşen atlamasın, benim gibi geç kalmasın lütfen.

Haberin Devamı

Tadı damakta ve akılda kalanlar

Pandeminin de etkisiyle bu yıl o kadar çok özledik ki yemeyi içmeyi, gezmeyi, yeni tatlar denemeyi, büyük sofralarda buluşmayı, restoranları... ‘Bahsetmeden olmaz’ dediklerimi, seneye de ilham olsun diye not düşüyorum…

  • En akılda kalan, Ebru Erberdi ve sahibi olduğu 7 Catering’in sofraları... Lüks sofra takımlarıyla kurduğu masalarda en son Fransız şef Laurent Capdeville ile hazırladığı yemekleri sundu; enfesti. VIP servisleri hep aynı özende.
  • Galataport’ta açılan tarihi Liman Lokantası… 140 yıllık tarifle yapılmış patlıcanlı pilav, yoğurtlu içli köfte leziz ötesi!
  • The Stay Otel Bebek’in kahvaltıları… Hem yöresel malzemeler, hem dünya mutfağından tatlar sunabiliyorlar. Şahane Boğaz manzarasını da ekleyin, müdavim olursunuz.
  • İstanbul’un yeni çekim merkezlerinden Fişekhane’de açılan Lübnan restoranı Al Hallab… Lübnan mezeleri ve kebaplarının en güzel örneklerini deneyebilirsiniz, çok başarılı.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder