Şiddet bitmiyor, sürekli can acıtıyor, can alıyor. Daha önce de yazdık, hep yazıyoruz; erkekler sınıf, statü, eğitim dinlemeden güçlerini böyle ortaya koyuyor maalesef. Ozan Güven-Deniz Bulutsuz hikayesinden sonra Rubato grubunun müzisyenlerinden Özer Arkun’un kız arkadaşı Burcu Yılmaz’ı darp ettiği iddiası konuşuluyor şimdi de. Bu şiddet bitmedi bitmeyecek, bunun farkındayız.
Önemli olan şu; toplumsal olarak bu olaylara tavır alındığında bir şeyleri değiştirebileceğimiz gerçeği. Kimseyi linç etmekten bahsetmiyorum, asla derdim bu değil... Ama bu şiddeti gösterenlere eşi, dostu, çevresi, işvereni, annesi babası yanlış yaptığını göstermezse, söylemezse, bunu ona kimse anlatmazsa, birileri sırtını sıvazlarsa; bu insanlar değişmeyecek, utanmayacak, anlamayacak. Lafı Sıla’ya getireceğim…
Sıla; Ozan Güven’e ilk tepkiyi gösteren isimdi. Özer Arkun için de “Ama”, “Fakat” demeden; onunla profesyonel ve arkadaşlık ilişkisini bitirdiğini kamuoyuna anında açıkladı. Buna mecbur değildi ama yaptı. Çünkü bu acıyı ancak yaşayan bilir. O hissi ancak o şiddete uğrayan bilir. İşte herkesin bu tavrı almasından behsediyorum. Şiddet bu ve benzeri tavırlarla azalacak, nokta.
Kadınların yanındayız
Madem şiddet dedik…. Önceki gün gazete sayfalarında bir ilan vardı, gözünden kaçıranlara ondan da bahsedeyim... Vodafone ‘Kırmızı Işık’ uygulamasının ilanı. “Şiddete karşı #benvarım de, acılar maskelenmesin” diyen bir duyuru. “Milyonlarca kadın, bu maskeyi her gün takmak zorunda kalıyor, gördüğü şiddeti maskelemeye çalışıyor” diyerek, maskenin zorunlu olduğu şu günlerde şiddeti maskeleyen kadınlara seslenmişler.
Şahane bir iş bence, dikkat çekici, zeki. Sıla, Deniz Bulutsuz, Sevcan Yaşar ve Burcu Yılmaz gibi susmayan, şiddeti anlatan, cesur kadınlardan olmayı özendiriyor. Vodafone Türkiye Instagram hesabındaki gönderinin altına #BenVarım diyerek arkadaşlarınızı etiketlerseniz, acıların maskelenmesini de önleyeceksiniz, unutmayın.
Fotoşop linci!
İki gün önce, sosyal medya yıkılıyor. Duygu Özaslan diye biriyle uğraşıyor herkes. Kilolarıyla alay ediyorlar, ağızlarına geleni söylüyorlar. ‘Kimdir bu, neyi kaçırdım yine’ dedim haliyle... Hemen aydınlattı Twitter ahalisi: Sahanda yumurta diyemeyip İngilizce ‘sunny side up’ dediği için günlerce konuşulan sosyal medya fenomeniymiş. Sadece Instagram’da verdiği pozlarla 1.8 milyon takipçi edinmiş.
Mesele de şu: O pozlar sahteymiş! Meğer fotoşop yapıyormuş, ne kadar kiloluymuş, bu ne rezaletmiş!! Hiçbir özelliği olmayan bu insanları takip edip, fenomen haline getiriyorsunuz, sonra da yerden yere mi vuruyorsunuz? Bu isim özelinde değil; genel konuşuyorum... Biri size fotoşoklu hayatlar, yalan vücutlar satıyor, siz de onları izleyerek hayatlarınıza renk mi katıyorsunuz? Sonra her şey yalan yanlış çıkınca da linç mi ediyorsunuz? Başka işiniz mi yok?
Bergüzar Korel özgüveni
Bir tarafta kendini fotoşopla satan Duygu Özaslan… Diğer tarafta tüm şöhretine rağmen kendini olduğu gibi ortaya koyan Bergüzar Korel… Hangisi daha güzel? Kilosuyla, selülitleriyle, kendiyle barışık, özgüvenli Bergüzar elbette. Hele o kareleri gazeteciler çekmeden önce yayınlaması, altına onların yazacağı çirkin yazıları kendisinin bizzat yazması şahane gol. Budur kendiyle barışık olmak işte. Yaptığı şeye, doğallığına, içtenliğine, basit bir hamleyle ezberleri bozmasına hayran kaldım. Ruh ve bedenen mutlu olanlara selam olsun. Bu saçma güzellik algısı, bu kötücül dil böyle kadınlar sayesinde değişecek.
Yok böyle buluş!
Yurdum insanı bu, her duruma çare buluyor mutlaka... Korona önlemleri kapsamında kahvelerde okey ve kağıt yasak olunca; insanların o masada oturup telefonlarından online okey oynaması çok komikti gerçekten. Şimdi de düğünlerde gelin ve damada takı takma sorunsalını çözdüler!
Takılar artık cansız mankene takılıyor mesela. Haliyle cansız manken piyasası pek hareketlenmiş bu ara. Demirel’in lafıydı sanırım; ‘meseleleri mesele etmezseniz, mesele kalmaz’ demiş ya, tam bu. Bu arada Sağlık Bakanı’nın dediğine göre, vaka artışının sebebi düğünler... Bu milletin halay sevdasına da bir çözüm bulunursa, resmen düzlüğe çıkarız bence.
Heykele maske mi!
Hah, yine yurdum insanına uygun bir haber; çok güldüm.
POSTA’da okudum; dünyadan ve Türkiye’den ünlü isimlerin balmumu heykellerinin sergilendiği Madame Tussauds’da heykellere maske takmışlar.
İlk başta farkındalığı artırmak için iyi hareket gibi geliyor ama insanlar o heykellerle fotoğraf çektirmeye gelmiyor mu? Maskeli heykel ne alaka?