Şirin SeverTaksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten!

HABERİ PAYLAŞ

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten!

Ne bitmez/çözülemez taksi sorunuymuş arkadaş! Koskoca metropolde dev bir taksi sorunu var, kesin bilgi ama ne hikmetse çözülemiyor. Çözülmesine izin verilmiyor bir türlü! Bakın yıllardır “Taksi yetmiyor, taksiler pis, taksiler Arap müşteri alıyor, taksiler pahalı” diye dert yanıyoruz, yazıyoruz çiziyoruz ama çözüm yok!

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten

Çünkü bu iş de siyasete alet ediliyor, çünkü bu işte de çıkarlar çatışıyor, çünkü kimse kimseyi beğenmiyor, çünkü taksiler mafya organizasyonuna dönüşmüş, çünkü kim neyi kime peşkeş çekerse! Ya hiçbir şeyimiz mi doğru dürüst olmaz? Dünyanın hangi ülkesinde, hangi metropolünde böyle bir sorun birilerinin keyfine bırakılır, umursanmaz bilemiyorum, hiçbir fikrim yok. Bakın uzun zamandır bekliyorduk, olmuyordu... Sonunda İstanbul’a 2 bin 500 yeni taksi için onay verildi. “Oh ne iyi” dedik ama bitmedi, bitemiyor. Yeni taksiler sadece dijital uygulama üzerinden çağrılacak ve müşteri seçemeyecek. “E tamam, neyse ne” diyorsun, bu kez de “Bu ihale hangi şirkete peşkeş çekildi?” soruları gündemden düşmüyor. İBB açıklama yapıyor: “Şu an itibariyle lisans şartlarını sağlamış ve lisans almış bir değil, 3 firma vardır. 3 adet firma daha değerlendiriliyor.” Olmuyor, ortada türlü türlü senaryolar, itirazlar, lobicilik suçlamaları. Çıkıp şeffaf şekilde açıklayın her şeyi de rahatlayalım Allah aşkına! Ayrıca neymiş; yeni taksilerde tepe lambası olmayacakmış, yoldan müşteri almayacakmış. Sebep? Yoldan taksi çevirmek bizim ata sporumuz değil mi? Bu kadar kafa karıştırmasanız, her şeyle bu kadar oynamasanız olmuyor mu? Yahu alt tarafı taksiye binmek istiyoruz, bu niye bu kadar zor olmak zorunda?

Haberin Devamı

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten

HALUK BİLGİNER NEDEN YOKTU?

Cannes Film Festivali’ne katılan ‘bazı’ ünlüler tartışma yaratmıştı hatırlarsanız... Sadece açık saçık giyinip kırmızı halıda poz kestikleri için. “Keşke sanatsal bir varlık da gösterebilseydik o halıda” diyenler olmuştu. Oysa; bu tür festivallerin şov kısmı da olmak durumunda. Ama haklı bir temenniydi dile getirilen; insan ister tabii her sene filmlerimiz yarışsın, oyuncularımız Merve Dizdar gibi ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülü alıp dönsün, Nuri Bilge Ceylan ve daha niceleri filmleri ile ayakta alkışlansın, birileri de haklı gururuyla yürüsün o kırmızı halıda... İnsan istiyor tabii. Ve 81. Venedik Film Festivali bu temenninin gerçekleşmesi için şahane bir fırsattı.

Haberin Devamı

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten

Türkiye’nin en iyi oyuncularından Haluk Bilginer, eşsiz performansı ile o kırmızı halıda boy gösterecekti, biz de gurur duyacaktık. Biliyorsunuz, Yunan soprano Maria Callas’ın hayatını konu alan ‘Maria’ filminde armatör Aristotle Socrates Onassis’i canlandırdı Bilginer. Partneri de, Callas’ı oynayan Angelina Jolie. Ancak filmin gösteriminde yoktu usta oyuncu. İnsan olmaz mı? Bundan daha önemli bir işi olabilir mi ya insanın? Haberlere bakılırsa; eski eşi Zuhal Olcay ile oynadığı ‘Kel Diva’ isimli oyunun Avrupa turnesi nedeniyle galaya katılamamış. Filmin gösterim tarihi illa ki bellidir önceden, nasıl ayarlanmaz hiç anlamadım! Hayır yani, biz de tuvaletleriyle garip garip pozlar veren ünlülerden bıkmış olabiliriz; Angelina Jolie ile yan yana görecektik, iki gurur duyacak, alkışlayacaktık. Bizim de hakkımız değil miydi yani?

Haberin Devamı

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten

PEKİ ‘MARIA’ NASIL BİR FİLM?

Şili sinemasının yeni nesil yönetmenlerinden Pablo Larrain imzalı ‘Maria’, çağımızın en ünlü opera sanatçısı Maria Callas’ın ölümünden önce geçen son bir haftasını merkeze alan bir film. Venedik Film Festivali’nde gerçekleşen dünya prömiyerinde; Angelina Jolie’nin performansı 8 dakika boyunca ayakta alkışlanmış, haberler öyle diyor. Ancak eleştirmenlere göre; derinliksiz bir biyografi olmuş. Filmi festivalde izleyen eleştirmen Melikşah Altuntaş’a göre; ortada kötü ve sığ bir senaryo var; yönetmen de Jolie’nin kırılgan görüntülerine sığınmış. Kariyerinde güçlü bir geri dönüş için Angelina Jolie’nin tüm umutlarını bağladığı bir performans bu, ancak kurtarmıyor. Ve elbette bu filmin Türk seyircisi için en önemli yanı Haluk Bilginer. Callas’ın uzun dönem sevgilisini oynayan Bilginer’in Onassis performansı nasıl? Altuntaş şöyle diyor; “Narsist ve gösterişçi bir istismarcı olan Onassis’in ancak bir çizgi karakterin sahip olacağı sığlıkta yazılmış diyaloglarını dahi kendine özgü bir tatta performe edebilen Bilginer, etki konusunda devasa bir görkem hayal etmiş yönetmenin arzusunu karşılamış görünüyor. Sırıtacak bir performans Bilginer’in gücüyle öne çıkmayı başarıyor.” Şimdi daha da merak ettim filmi. Vizyon tarihi için beklemedeyim.

Taksiye binmek bu kadar zor olmamalı gerçekten

BODRUM’DA SERGİ SEZONU

Bodrum’da sezon kapanmıyor; hatta sanat sezonu dolu dizgin. İşte, Ay’ın ve Güneş’in etrafında görülen eşsiz halkayı temsil eden ‘Ayla’dan ilham alan ‘Ailla’da’ sergisi de onlardan biri. Küratör Selvin Cuhruk Gafuroğlu’nun sanat adına bir ‘Ayla’ oluşturma hayalinden doğan ‘Ailla’da’ sergisi; 10 heykeltıraş ve 5 ressamın eserlerine ev sahipliği yapıyor. Toplamda 70 eserin sergilendiği karma sergi; Ailla Yalıkavak’ın benzersiz atmosferinde yer alıyor ve 30 Eylül tarihine kadar gezilebilir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder