İstanbul’un Fatih semtindeydim dün... Zeyrek’te, et kokularının arasında dolaşarak Çinili Hamam’ı bulmaya çalıştım bir süre. Zira İstanbul’a etlerin dağıtıldığı et pazarı da burada! Sonra tarihinin çok eskilere dayandığı belli ancak pırıl pırıl parlayan binayı gördüm. İşte Zeyrek Çinili Hamam! 1540’lı yıllarda, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış, klasik Osmanlı mimarisi özelliklerini taşıyan eşsiz bir yapı burası. Yıllar içinde harabeye dönen bina, 13 yıl önce The Marmara Grubu tarafından satın alındı ve yeniden hamam olacak şekilde restore edildi. Ancak yıllar içinde binanın altında hiç bilinmeyen bir Bizans sarnıcı olduğu anlaşıldı; hamamın her yere dağılmış mavi beyaz çinileri ve pek çok tarihi eser bulundu. Haliyle çalışmalar uzadı ve tam 13 yıl sürdü restorasyon. Sonunda bina, geçen yıl İstanbul Bienali vesilesiyle görücüye çıkarıldı ilk kez. Hamamın bulunduğu semtin 1500 yıl öncesine uzanan tarihi birikimini İstanbul’un kültür yaşamına kazandırmak için de Zeyrek Çinili Hamam Müzesi hayata geçirildi.
Burada bulunan pek çok arkeolojik obje, Osmanlı yıkanma ritüellerine dair pek çok malzeme müzede sergileniyor. En güzeli de; müzenin 16. yüzyıldaki çinili halini teknoloji yardımıyla görmek mümkün. O yıllardaki zarafeti, sadeliği ve şıklığı görmek şart bence! Çinilerin kimi kırık parçaları da sergileniyor müzede bu arada... Ancak çoğu, yıllar içinde başkalarına satılmış. Hatta bu parçalar Louvre, Victoria&Albert gibi dünyanın dört bir yanındaki müzelerde sergileniyor. Bu arada hamamın yeni halinde çini yok! Zira çinilerin birebir örnekleri yapılamayacağı için çini kullanmayı tercih etmemişler. Öte yandan mekan, hamam olarak hizmet vermeye başlamadan önce, herkes görsün diye bir sergiye ev sahipliği yapıyor şu sıralar... Yani kurnaların arasında, göbek taşının üzerinde, hamamın dört bir yanında 22 sanatçının ‘mekana özgü’ yapıtları sergileniyor. Çinili Hamam, 5 Kasım’dan sonra eski haline dönecek yani hamam olarak kullanılacak. Demem o ki, bundan sonra ücretli bir şekilde girip, iyi bir kese attırabilirsiniz ancak! Onun için bu sergiyi görün derim, üstelik ücretsiz.
Kalıntıların şifası var mıdır?
Zeyrek Çinili Hamam’da halihazırda gezilebilen güncel sanat sergisi, ‘Kalıntıların Şifası-Healing Ruins’ adını taşıyor. Hamamın 13 yıllık restorasyon sürecinden ilham alan serginin küratörlüğünü Anlam Arslanoğlu de Coster üstlenmiş. Türkiye ve yurt dışından 22 sanatçıya yer veren sergi; tüm bu onarım ve keşif sırasında açığa çıkan katmanların, bizi bireysel ve toplumsal düzeyde dönüştürebilme olasılıklarını ifade ediyor. Hamamın mimarisiyle bütün olacak şekilde hayata geçirilen sergide, bir yandan kalıntıların kendiliğinden şifalı olmasına vurgu yapılırken, bir yandan da toplumsal ve ruhsal harabeleri onarma eyleminin üzerimizdeki iyileştirici etkileri üzerine de düşünmeye davet ediyor bizi. Aslında zihinsel bir kazı alanı da diyebiliriz bu işlere. Zira sanatçılar, psikanalizden simyaya uzanan pek çok referansla yaratmışlar eserlerini. Sergide yer alan işler bizi cennet ve cehennem, arınma ve günah, mahremiyet ve kamusal alan, ruh ve ten gibi zıtlıklar arasındaki muğlak suları keşfe davet ediyor.
Dört müze 100 gün ücretsiz!
Madem tarih dedik, müze dedik... Bilmeyenler/ duymayanlar için İBB Kültür AŞ’nin başlattığı kampanyadan da bahsedeyim... Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel olarak hazırlanan ‘müze girişi kampanyası’ kapsamında; 100 gün boyunca Yerebatan Sarnıcı, Şerefiye Sarnıcı, Miniatürk ve Panorama 1453 Tarih Müzesi sabah 11.00’e kadar ücretsiz gezilebilecek. Kampanya 2 Ekim’de başladı ve yerli ziyaretçiler için geçerli. Özellikle kısa süre önce restore edilen Yerebatan Sarnıcı’nı gezmek için şahane fırsat, kaçırmayın bence!
Kuru otlar üstüne geyikler
Nuri Bilge Ceylan imzalı ‘Kuru Otlar Üstüne’ filmi için yazılanlar çıkıyor karşıma sosyal medyada sürekli... Film ilk haftasında NBC’nin en çok izlenen filmi olunca, makara da bol oldu haliyle. 3 saat 17 dakikalık film için öyle yorumlar yapılıyor ki, gerçekten çok eğlenceli. Filme dair onca makalenin ve övgünün yanında bakın insanlar filmle nasıl eğleniyor?
Az önce en yakın arkadaşım tarafından, Kuru Otlar Üstüne filmi için ekildim. Aşk-ı Memnu olsa tamam diyicem ama bu nedir?!
Kuru Otlar Üstüne’ye gidiyoruz, çantama çikolata attım ama bir de meyve dilimleyip saklama kabında götürsek mi acaba? 3.5 saatte şekerimiz düşer..
Kuru Otlar Üstüne’yi kimle izliyorsan, ona aitsindir.
Kuru Otlar Üstüne, Erzincan’da hiç vizyona girmeyecekmiş. NBC gelsin de taşra görsün!
Kuru Otlar Üstüne filmine giderken yanınızda götürmeniz gerekenler: Varis çorabı, bel yastığı, ağrı kesici, bir süre yetecek kadar erzak, kadınsanız ped, 1 yazlık bir kışlık ceket, sıla hasreti için kağıt kalem.