Galatasaray; (nedense) transfer döneminin en çok eleştiri alan takımıydı. Sanki rakipler dünya yıldızlarını, yanında da her istediği topçuyu almış da, hiçbir topçu Galatasaray’a gelmek istememiş gibi bir hava. Sanki Galatasaray kadrosu çok yetersizmiş de, rakipler yağdırdıkça yağdırmış gibi! Ne oluyoruz beyler? Geçen sene kapının önünden geçen alındı da çok mu katkı verdiler? Her futbolcunun bir kariyer planı, ne bileyim bir hayali vardır. Maddi bir beklentisi vardır. Her yönetimde de öne çıkmak isteyen, rol çalmak isteyen tipler vardır. Olmaya da devam edecektir. Her takımda az ya da çok kapris yapan oyuncu vardır. Olmaya da devam edecektir. Sezona aksak başlamak neredeyse bir Galatasaray klasiği olmuş zaten. Takım ritmini bulana kadar biraz homurdanmalar olacak. Ki bu da normal. Birinin eşiyle problemi mi var; yeni gelen oynar. Olmadı mı; altyapıdan bir çocuk çıkar oynar. Golcüler mi formsuz; 38’lik Mertens gelir atar hiç sorun değil. Skor güzel olmasına güzel de; benim aklım hala kaçan Şampiyonlar Ligi’nde kalmayaydı iyiydi. Kadro hikayesinde Jelert’i anlamadım ben. Hadi diyelim Avrupa maçında yoktu. Ligde oynamayacaksa ne diye alındı? Yunus kardeşim. Yetenekli kardeşim benim. Şimdi değilse ne zaman? Fırsat bu fırsat. Kum saatinin taneleri yerinde durmuyor. Ha yine kiralık gitmek istiyorsan o ayrı. Son çeyrekte çift forvet denendi. O da uyar. Abdülkerim, Osimhen’in ilk maç ilk golüne resmen ayak koydu. Taraftarın bir gole üzüleceği aklımıza gelmezdi. Bu saatten sonra adam tartışacak halimiz yok. Gelen gelir, giden gider. Kalan sağlar bizimdir.
15 Eylül 2024, Pazar 07:00
Haberin Devamı