Taraftarın gücü

Sparta Prag maçının beklenmedik sonucu tüm camiayı çok sarstı. Bugün bile hala toparlayamamış olanların sayısı hiç de az değildir. Bir de bizzat işin içinde olan futbolcuların ruh halini tahmin etmek bile güç. Şampiyonluk yolundaki rakibiniz de iki gün önce son saniye penaltısıyla kazanmış ve liderliği almış. Bu maça konsantre olmak neresinden bakarsanız bakın çok zordu. Sergen Yalçın mücadele gücü çok yüksek bir takım yaratmış. Sadece Veysel ve Güray’ın maçın başındaki o aşırı hırslarını anlayamadım. İkisi de sarı görene kadar ateşleri düşmedi. Galatasaray’ın ilk yarı iki golü de VAR’dan geldi.

(Sosyal medya geyikleri başlasın) Antalya’nın bir şutu direkte patladı. Maçın zorluk derecesini varın siz tahmin edin. Bu Tete gelecek diye Yunus Akgün’ü gönderdi değil mi kadro mühendis(!) leri? Bir de Vinicius? Yani ne bileyim; görev Galatasaray santrforluğu ve işi alan Carlos Vinicius! Biraz garip bir durum. Köhn’ün soldan her bindirmesinde taraftar, benim gibi ‘Prag maçında olsaydı ne olurdu acaba?’ demiştir kesin. Dayının top kayıpları büyük sıkıntı, Tony Kross triplerini bırakması gerekiyor. Zaha! Belki İngilizce yazınca duyarsın; You don’t have to strut in every position! (Her pozisyonda çalım atmak zorunda değilsin) Futbolda pas diye bir şey de var. Aktürkoğlu penaltı kaçırmasına rağmen büyük oynadı. Avrupa’daki travma sonrası lige dönme konusunda yaşanacak zorluğa taraftarın gücü engel oldu.