Uzun zamandır konuşuluyordu. Benim de sık sık kulağıma geliyordu. Ama netleşmeden bir şey yazmak istemedim. Duyumlarıma göre Bülent Ersoy’un hayatını belgesel yapmak için global bir dijital platform, kesenin ağzını açmış. 2.5 milyon dolar teklif etmişler. Diva bu işe sıcak bakmış. Görüşmeler şu sıralar hummalı bir şekilde devam ediyormuş. Yakında imzalar atılırsa çok ses getirecek bir belgesel olacağı söyleniyor. Bekleyelim görelim.
ŞEYMA ÇOK HAKLI
Geçenlerde Şeyma Subaşı “Neden aynı kişilerle sürekli kampanya yapıyorlar?” diye bir soru sordu. Hemen sosyal medyada “Kıskanıyor musun? Yoksa sana teklif gelmiyor mu?” diye eleştiri yağmuruna tutuldu. Oysa istese çok rahat reklamlarda oynar. Milyonları da cebe indirir. Kaldı ki hiçbir şey yapmadan bu kadar konuşuyorsak, yaptığında kim bilir ne kadar konuşulur.
Takipçi sayısı bile 3 milyon 200 bin. Aslında Şeyma’nın söylediği çok başka bir şeydi. Büyük firmaların kampanya ve reklamlarında sürekli aynı isimler üzerinde neden döndüklerini ima etti. Tespiti yerinde. Neye göre, kime göre aynı isimler talep halinde, ben de çok merak ediyorum.
Takipçi sayısı mı? Gündemde kalma durumu mu? Onca oyuncu, şarkıcı, tiyatrocu, sporcu varken... İşin kolaycılığı olmuş starlarla çalışmak. Asıl mesele reklamlardan star çıkarabilmekte. Bu da mümkün gibi görünmüyor. Çünkü kimse uğraşmıyor. Böylece pastayı 3-5 kişi paylaşıyor.
RAHAT BIRAKIN CEM’I
Sosyal medya lincinden Cem Yılmaz da nasibini aldı. Ne PKK yandaşlığı kaldı, ne vatan hainliği. Cem Yılmaz’ın sayfasına girip attığı tweet’leri okudum. Klavye delikanlıları Cem Yılmaz’ı çıldırtmak için ellerinden geleni yapmışlar. En son Mehmetçik Vakfı’na yaptığı yardımdan sonra uğradığı saldırılardan dert yanıyordu. Bu kadar zorlu dönemlerden geçerken yüzümüzü güldüren birkaç insan var.
Onlardan biri de Cem Yılmaz. Adamın işi mizah yapmakken verdiği mücadeleye insan şaşırarak bakıyor. Bir düşün adamın yakasından. Ülkece bu kadar moralsiz ve mutsuzken bırakın daha çok gösteri yapsın, yazdıkları anlattıklarıyla yüzümüzü güldürsün. Çünkü toplum olarak gülmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
MÜZE OLUR MU?
İzlediğim 3-4 dizi var. ‘Camdaki Kız’, ‘Yargı’, ‘Masumlar Apartmanı’... Yayın günlerinde beni evden çıkartmak zordur. Reyting rekorları kıran dizilerin çekim yerleri de o kadar rağbet görüyor. Mesela ‘Aşkı Memnu’nun çekildiği Sarıyer’deki yalı. Dizi biteli yıllar oldu ama hâlâ önünde fotoğraf çekiliyor.
‘Masumlar Apartmanı’nın çekildiği Asmalımescit’teki binayı günde ortalama 1000 kişi ziyaret ediyormuş. Duyunca inanamadım. Hatta yönetim dizi bittiğinde acaba müze mi yapsak diye düşünüyormuş. Müze olur mu bilemem ama dizi bitse de etkisi yıllarca süreceğe benziyor.
SINIFTA KALDI
Geçen hafta Hülya Avşar’ın eski sevgilisi Tanju Çolak’ın telefonunu silmediği yönündeki açıklamaları, Gülben Ergen’e demode demesi çok konuşuldu. Durup durup bu tarz açıklamalar yapmasının nedeni ortaya çıktı.
Uzun süredir sahnelerde olmayan Hülya Avşar, İstanbul’da açılan bir mekanda sahne aldı. Sahne öncesi de kendi gündemini yarattı, günlerce konuşuldu. Magazine tu kaka diyenler, magazini küçümseyenler, bu sayede mekanı doldurmayı başarsa da yenilikten uzak repertuvarıyla sınıfta kaldı. Keşke dersine biraz daha çalışsaydı.