Tamer HeperBugün de anılar

HABERİ PAYLAŞ

Bugün de anılar

Bayram günü bir çocukluk anımı anlatmış, bayramın birinci günü annemin, komşu çocuğun gömleğini ütülemesi olayını anlatmıştım, okuyucularıma ilginç gelmiş. Bu tatil günü de yine eskilerden bazı şeyleri hatırlayayım, umarım özellikle gençlere çok ilginç gelecektir. Zira bugün büyük büyük marketlere gidip alışveriş yapan gençler, benim gençliğimde marketin kapımıza geldiğini bilmiyordur? O zaman bugünkü marketler yoktu ki, peki kapımıza nasıl geliyordu? Kapımızdan “yoğurtçu” diye bağırarak geçen yoğurtçular vardı. Omuzlarındaki bir sırığa asılı yoğurt kaplarını taşırlar. Bağırarak sokakları gezerler, sesini duyan ve yoğurda ihtiyacı olan kapıya çağırır, eline kabını alır, dilediği ağırlıkta yoğurt kapıda tartılır ve müşterinin kabına aktarılırdı. Böylece yoğurtçu kapıya kadar gelmiş olurdu.

Haberin Devamı

* * * * *

Peki tek ürün yoğurt mu? Hayır zeytinyağı satanlar vardı, onlar yağı at sırtında satarlardı. Atla dolaşırlar, yine sokaklarda seslenerek gezerler, zeytinyağına ihtiyacı olan kapıya çağırır, istediği litre miktarında yağ alırdı. Bitmedi, süt de şimdiki gibi öyle kapalı kaplarda satılmazdı. Yine sütçüler, sırtlarında süt kapları ile sokak sokak gezerler, süte ihtiyacı olan çağırır elindeki kaba istediği litre miktarında sütünü alırdı. Sütçünün elinde litre ölçüsü bulunur, birlik litre, yarım litre hatta çeyrek litre hacminde ölçülerle süt satarlardı. Peki düşünebiliyor musunuz evlerde musluk yoktu, yani evlerde su tesisatı yoktu. Peki susuz ne yapıyorduk? Mahallelerde su satıcıları vardı. Bunlara “saka” denirdi ve mahalle çeşmesinden büyük kaplarını doldurup evlere servis yaparlardı.

* * * * *

Yani mahalle çeşmesinin suyunu evlere satarlardı. Evlerdeki kaplarda biriktirilen sular kullanılırdı ki, bunun sıkıntısını düşünebiliyor musunuz? Evler nasıl ısıtılırdı? Evlerde soba kurulurdu. Sobalarda odun ve kömür yakılır, kışa yakın evlere odun ve kömür depolanırdı. Bunlar İstanbul’da nerede satılırdı biliyor musunuz? Yenikapı’da. Yenikapı’dan kömür evlere at arabası ile getirilir, tek atlı arabalar yarım ton, çift atlı arabalar bir ton kömür getirirdi. Bu kömür gazı alınmış kok kömürüydü. Elektrik gideri bugünkü gibi kapı kapı dolaşarak sayaçlardan okunur, okuma yapıldıktan sonra parasının tahsili için yine kapıya tahsildar gelirdi. Yani para kapıda tahsil edilirdi. İlk talepte ödeme yapılmazsa kapıya kırmızı uyarı kağıdı bırakılır, belli süre sonra yine ödeme yapılmaz ise elektriğin kesileceği uyarısında bulunulurdu. Ödeme, kesmeye gelenlere de yapılabilirdi. Yani vatandaş para ödemek için kapı kapı gezmezdi. Gençler, nasıl yaşamışız? Zaman zaman anılarımı anlatırım, mesela doktor o zaman biz çocukları nasıl muayene ederdi? Çoook yakında.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder