Giriş
Biz üç kardeşiz. Annemiz hayattayken kardeşlerimizden biri ile oturuyordu. 2014’te annemiz yaşamını yitirdi, kardeşimiz bu evde oturmaya devam etti. Bir süre sonra kendisi ile beş yıllık kira sözleşmesi imzaladık. Üçüncü kardeşimiz, bu işlemlere katılmadı ama bugün bu evin satılmasını ve satış bedelinden payımızı almak istiyoruz. Ancak kiracı olarak oturan kardeş evden çıkmak istemiyor. Bu durumda dava açabilir miyiz? U.C.
Önce okuyucuma şunu hatırlatayım. Bir gayrimenkulde hissedar olan biri kiracı değildir. Bu yerde malik sıfatı ile oturur. Çünkü kendisi bu yerin sahipleri arasındadır. Malikin malını kullanma hakkı vardır. Ancak kullanamayan diğer ortaklar olsa olsa, bu yerde oturandan kullanma bedeli (ecrimisil) talep ederler. Ama okuyucum ile kardeşi bir sözleşme yapmış, yapılan sözleşme konusunda bir ihtilaf yok. Mesele ortaklığın giderilmesi. Okuyucum bunu daireyi satmak olarak ifade etmiş. Bu yerin satışı denildiğinde tüm hissedarların satışa katılması gerekir. Ancak dairede oturan kardeş satmaya karşı. Bu halde satış konusunda fikir birliği yok. Bu durumda ortaklar kendi hisselerinin satışını yapabilirler.
Ancak bu durumda değer kaybı düşünülür, bir de satın alan kişi, satışa katılmayan ortağın satışın iptalini talep edebileceği ihtimalini düşünür. Bu da satışta önemli ölçüde değer kaybına neden olur. Dolayısıyla daha mantıklı çözüm olarak ortaklığın giderilmesi talepli dava açmaktır. Bu davanın görülmesi için evde oturan kardeşin tahliye edilmesi gerekmez. Bu halde davaya bakılır, dairenin üç kardeş arasında pay edilip edilemeyeceği araştırılır pay edilemeyeceği anlaşılınca ihaleye çıkarılmak sureti ile satışı yapılır ve gelen para kardeşler arasında eşit olarak pay edilir. Çözüm budur.
