Giriş
Babam, arkadaşları ile 16 bin 500 metrekare tarla satın almış. Her birinin payı belli. Babam vefat etti. Annem ve sekiz kardeş kaldık. Veraset ilamı aldık. Şimdi istiyoruz ki her birimizin 230 metrekare yeri belli olsun. Bunu dava yolu ile mi sağlayacağız, yoksa tapu müdürlüğünde işlem yaparak mı? M.K.
Adlarına tescil yapılırken her birinin payı belli olmuş ve tapuya bu paylar işlenmiş. Baba vefat ettiğinde, babanın payı anneleri ile birlikte sekiz kardeşe kaldı ama bu pay babanın mirasçılarına paylı mülkiyet olarak kalmadı, elbirliği mülkiyeti ile kaldı. Yani anne ve sekiz kardeşin baba hissesi üzerindeki payları tapuda yazılı değil. Hepsi birden babaya ait paya ortak ama tapuda miras payları yazılı değil. Şimdi birinci kademe kendi aralarındaki bu elbirliği mülkiyetini paylı mülkiyete çevirmek mümkün. Hep birlikte tapu müdürlüğüne başvurup miras hisseleri nisbetinde babadan kalan payı, tapuda paylı mülkiyete çevirebilirler. Ancak okuyucumun sorusu bunun da üzerinde bir durum. İstiyor ki miras paylarından dolayı sahip olacakları 230 metrekarelik yerler de ayrılsın, herkes kendi parseline sahip olsun.
İşte bunun için pek kolay ‘Olur yaparsınız’ diyemeyeceğim. Zira bahse konu yer bir tarla. Yani mevzi imar planı yapılmamış, tarlaların küçük paylara ayrılması mümkün değil. Şayet arsa olsaydı minumum parsel alanı 230 m2’yi sağlıyor ise bu arsanın parselasyonunun yapılabileceğini söyleyebilirdim. Ancak tarlaların alanının küçültülerek ziraate elverişsiz hale getirilmesini önlemek için küçük paylara ayırmıyorlar. Dolayısı ile tarlanın küçültülmesi sureti ile parsellere ayırma işleminin yapılabileceğini sanmıyorum. Böyle bir ayırma işlemi için suluh hukuk mahkemesine başvurup ortaklığın giderilmesi talepli dava açılabilir. Ancak böyle bir davada bilirkişi raporu alınır ve parsellere ayrılıp ayrılmayacağı bilirkişi raporu ile belirlenir. Olmadı satışı talep edilebilir ve satışı sonucu her ortak, payına düşen satış bedelini alır.
Bir de yerimiz belli olsun isteği görüyorum. Ortak mallarda herkes her yere sahiptir, yerleri ayrılmış değildir. Ancak kendi aralarında bir uzlaşıya varıp belli alanları kullanma yönünde mutabakata varırlarsa bu mümkün olur. Yoksa hukuken herkesin yeri sınırlarla ayrılmış değildir.
