Edis Harbiye'de art arda verdiği üç konserin sonuncusunu dün gece bitirdi. Farklı dönemlerinde sahnesini izleme fırsatı bulduğum Edis her seferinde kendini biraz daha geliştirmiş olarak karşıma çıktı. Repertuarından kostümlerine, sesine hakimiyetinden danslarına kadar kendini biraz daha geliştirmiş, şovunun üzerine bir şeyler daha koymuştu. Bu kez izlediğimiz ise sahnedeki her parçasıyla kusursuz bir şekilde planlanmış, tıkır tıkır işleyen bir gösteriydi. Tabii ki başrol Edis'indi.
POPSTARLIK DERSİ
Edis sahnede o kadar rahattı ve her anında ne yapacağını o kadar iyi biliyordu ki bu görsel şölenin ardında sıkı ve disiplinli bir çalışma olduğu çok belliydi. Yıllarını sahnelerde geçirmiş duayen sanatçıların o özgüvenli duruşuna sahipti Edis. Kısacası genç yaşında ustalık dönemini yaşamaya başladığını düşünüyorum. Üç gece boyunca popstarlık dersi veren Edis aldığı her alkışı sonuna kadar hak etti.
PERFORMANS SANATÇISI
Türkiye’de 10. yılını kutlayan dijital müzik platformu Spotify geçen çarşamba Zorlu PSM’de düzenlediği bir gece ile yeni çıkış yapan yerli sanatçıları destekleyeceği RADAR programını duyurdu. Türkiye’deki ilk RADAR müzisyenleri Böyleyken Böyle, Ege Can Sal, Paptircem, Sena Şahin ve Selin konuklara birer performans sundu. Hepsi çok değerli bu müzisyenler arasında benim favorim Selin. Daha bir hafta önce Zorlu PSM %100 Studio’da konser vermişti. Dün akşam Bilgi Üniversitesi’nin Welcome Fest’inde sahne aldı. Dahası 17-26 Ekim arası ABD'de turneye çıkarak Los Angeles ve Teksas'ta üç şehirde konser verecek. Selin sadece şarkı yazmakla ve çok iyi şarkı söylemekle kalmıyor, sahnelerde kendini bir performans sanatçısı olarak ispat ediyor. Takipteyiz…
İKI KONSER BİRDEN
Bir dönem Türkiye’yi kapı komşusu yapıp Anadolu turnesine çıkan, İsveç'in dünyaca ünlü melankolik sesi Jay-Jay Johanson bizi tekrar hatırladı! Jay Jay 20 Ekim’de Ankara'da Milyon Performance Hall'da, 21 Ekim’de İstanbul'da Dorock XL Fitaş Sahnesi'nde konser verecek. ‘So Tell the Girls That I'm Back In Town’ ve ‘On The Radio’ gibi hitlerini seslendirecek.
NOTALARDA YOLCULUK
Ceren Gündoğdu’yu 2 yıl önce Özgür Çevik ile düet yaptığı ‘Tutsak’ şarkısıyla tanımıştım. Farklı sesiyle dikkat çeken Ceren Gündoğdu’yu ben İrlandalı şarkıcı Enya gibi new age müziklere yakıştırırken geçen sezon ‘Sidikli Kasabası’ müzikalinde karşıma çıkınca çok da iyi bir müzikal oyuncusu olduğunu öğrendim. Son dönemde izlediğim en iyi yerli müzikallerden olan ‘Sidikli Kasabası’ devam ederken Ceren Gündoğdu yeni single’ı ‘Aşinayım’ı yayınladı. Sözü ve müziği kendisine ait bu sakin şarkıda yine bizi üst notalarda bir yolculuğa çıkarıyor. İçimiz açılıyor. Ceren’in 2024’te çıkacak ikinci albümünde yer alacak bu şarkıya Onur Cabi’nin çektiği klip de çok yakışmış.
BİRAZ DA ELEKTRO
Fransız elektro-pop rock grubu Camp Claude, Garanti BBVA konserleri kapsamında 10 Kasım gecesi Asmalımescit'teki Blind’a konuk oluyor! Mike Giffts, Leo Hellden ve Diane Sagnier’dan oluşan Camp Claude, elektronik müziği, pop ve rock elementleriyle harmanlıyor. İlk albümlerinden bu yana tarzlarını 'sky wave' olarak adlandıran grup, 7 yıla 3 başarılı albüm sığdırmayı başardı.
ZEYTİN GÜNLERİ
Geçen hafta sonu Antalya’daki Ela Excellence Resort Belek’teki Zeytin Festivali’ne gitme fırsatım oldu. Dönümlerce araziye yayılan yemyeşil tesiste birçok zeytin ağacı var ve her yıl bu dönemde hasat yapılıyor, zeytinyağı üretiliyor. Otelin executive şefi Şevket Gökçen zeytinden yola çıkarak müthiş tarifler hazırlamıştı. Bunları hem açılıştaki açık büfede tatma fırsatı bulduk hem de ilk akşam düzenlenen şık yemekte. Festivalin bir de İtalya’dan konuğu vardı. Sürdürülebilirliği temel alan Michelin Yeşil Yıldız sahibi Toskanalı Şef Stefano Pinciaroli hazırladığı özel menüyle kalbimizi kazandı. Ebru Erke’nin zeytin yaprağı içeren çay tarifleri verdiği atölye çalışması ise çok keyifliydi. Festivalde mozaik pano yapımı atölyesi, aromaterapi atölyesi ve çocuklar için özel atölyeler düzenlendi.
LÜKS BİR TESİS
Ela Excellence Resort, içinde bulunduğu yemyeşil doğa, bakımlı bahçeleri, çevre düzenlemesi, odalarının şıklığı, konforu ve hizmet kalitesinin yüksekliğiyle lüks bir tatil arayanlar için Belek’te şahane bir seçenek. Hem açık büfede hem de alakart restoranlarındaki yemekler de inanılmaz lezzetli. Her şey özenle hazırlanıyor. Totalde kusursuz bir tatil deneyimi sunuyor.
SULTANLARA LAYIK
Gerçekten İstanbul’un tadını turistler çıkarıyor! Geçtiğimiz günlerde müşteri kitlesinin çoğu yabancı olan, Ayasofya’daki Hürrem Sultan Hamamı’na gittim. Ve yepyeni bir insan olarak dışarı çıktım. Mimar Sinan’ın 1556’da Hürrem Sultan’ın isteği üzerine inşa ettiği hamam kadın ve erkeklere ayrı hizmet veriyor. Bu nedenle erkek tarafının çalışanları hep erkek. Kadın bölümünde ise kadınlar var. Restore edilip yenilenen hamamda her şey Osmanlı geleneklerine göre işliyor. Mimari yapısıyla, akustiğiyle çok etkileyici olan bu yapıda hizmet veren ekip de o kadar profesyonel ki. Kapıdan girdiğiniz andan sizinle ilgilenmeye başlıyorlar ve gerçekten kendinizi padişah gibi hissediyorsunuz. Osmanlı şerbeti ve lokum gibi lezzetler, ortama hâkim mis gibi erguvan kokusu gibi detaylar da her duyuya hitap ediyor. Ekipteki herkes gibi işinin ustası olan masaj terapisti Hakan Sucuğ beni köpüklere boğdu, kil ile kapladı, aromaterapi masajıyla da adeta boyut atlattı. Kendisine ne kadar teşekkür etsem az. Hamamda sunulan paketlere de Pir-ü Pak, Keyf-i Hamam, Zevk-i Sefa gibi Osmanlıca isimler verilmiş. Bir günlüğüne sultan olmak için burayı ziyaret edin.
300 YILLIK MARKA
SushiCo, Japonların üç yüzyıllık soya sosu markası Shibanuma ile yaptığı iş birliğinin altıncı yılını Ataşehir’deki SushiCo Zen’de verdiği bir davetle kutladı. Shibanuma sosları Japon mutfağında 300 yıldır önemli bir yer tutuyor. Üç yüz yıl! Altı yıldır da Türkiye’de sadece SushiCo şubelerinde bu sosları tatmak mümkün. Bu davetin önemli bir konuğu vardı. Markanın 18. kuşak temsilcisi Hideatsu Shibanuma. Kendisi yaptığı konuşmada soya sosunun aynı şarap gibi fıçılarda yapıldığını ve uzun yıllar bekletildiğini anlattı. Soya sosu deyip geçmeyin, iyisini tüketin!
ILICA’DA BİR İTALYAN
Swissôtel Resort&Spa Çeşme, 1 Kasım’da Ilıca’da açılıyor. Burada konaklamaya olduğu kadar gastronomiye de büyük önem veriliyor. İçerideki restoranlardan biri de Bella Tavola. Bizde İtalyan mutfağı büyük ilgi gördüğü için seçilen bu restoranda hamur işlerinden makarnaya, pizzadan peynir çeşitlerine, birçok seçenek bulmak mümkün olacak. Bella Tavola gündüzleri otelin ana restoranı, akşamları da fine dining olarak hizmet verecek.
DÜNYA MUTFAĞI
Ödüllü Şef Murat Bozok’un imza yemekleriyle geçtiğimiz yıllarda Fişekhane İstanbul’da açılan Ferida Restaurant; artık ikinci şubesiyle Bağdat Caddesi’nin en işlek sokağında! Ferida Restaurant, geleneksel olduğu kadar modern dünya mutfağının lezzetlerini de sunuyor. Menüde öne çıkan imza yemekler; Buffalo karnabahar, bademli köz patlıcan çorbası, ajvar dip gibi başlangıçlardan oluşurken, ana yemeklerde ördek confit, Belluga tavuk ve limonlu levrek gibi lezzetler dikkat çekiyor
EVİNİZDEYMİŞ GİBİ
Karşının mekanlarının havası bir başka gelmiştir hep bana. Suadiye’de Bağdat Caddesi’ne yakın Ulus Sokak’taki The Rua da işte tam o atmosfere sahip. Şık ama ev hissi taşıyan, kısık ışığıyla bir yandan sizi uzun sohbetlere ve belki de maceralara davet eden… The Rua’da masalar birbirine uzak, ortam ferah. Üzeri açılan kış bahçesi çok konforlu. Mekanın işletmesi ve yönetimi caddenin tanıdık yüzü Özhan Minkara’ya emanet edilmiş. Motto “İyi yemek, iyi müzik, iyi kokteyl”. Yemekler gerçekten iyi. Her damak zevkine hitap edecek güzel lezzetler bulmak mümkün. Kokteyller ise efsane. Hele bir White Peach var ki, içeceklerde kullanması çok zor olan şeftaliyle harikalar yaratmışlar. Cuma ve cumartesi geceleri de DJ performansıyla “İyi müzik” sözünü de yerine getiren The Rua, Bağdat Caddesi’nin en kaliteli mekanlarından biri.